Haber Merkezi
Aile Hekimliği Yönetmeliğine tepkiler artarak devam ediyor. Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu, yaptığı basın açıklaması ile yönetmeliğe tepki göstererek, “Kabul etmiyoruz” mesajı verdi.
Açıklamada, “Sağlık Bakanlığı’nın “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği” 30 Haziran 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmış, aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları ise bu yönetmeliği “ceza yönetmeliği” olarak adlandırarak iptali için mücadele süreci başlatmıştı.
Mersin Tabip Odası olarak, yönetmeliğin kabul edilemez olduğunu kamuoyuna açıklamış, TTB Aile Hekimliği Kolu (AHEK) yönetmeliğin iptali için mücadele programı ilan etmiş, TTB hukuk bürosu yönetmeliğin 8 maddesinin iptali için yargıya başvurmuştu.
AHEK’in 5 Eylül 2021 tarihinde yönetmeliğin iptali için İzmir’de yaptığı kitlesel basın açıklamasında TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, ‘TTB olarak güvencesizleştirme, yoksullaştırma ve değersizleştirme çabasına karşı mücadele yürütüyoruz. Bir cezalandırma ve güvensizleştirme yönetmeliğiyle aslında ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdıkları bu ülkede, hekimlerin de susması için çaba içindeler, ama susmadığımız muhakkak. Biz konuşmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz"’ sözleriyle ceza yönetmeliğine karşı TTB’nin tutumunu belirtmişti.
AİLE HEKİMLERİNE TAM DESTEK
Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı kurulan, İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonunun da içinde yer aldığı İstanbul Aile Hekimliği Platformunun, ceza yönetmeliğinin iptali amacıyla 7 Ekim 2021 tarihinde bir günlük iş bırakma ve miting yapma programını ilan ettiğini biliyoruz.
Mersin Tabip Odası olarak, İstanbul Aile Hekimliği Platformunun 7 Ekim 2021 tarihinde yapacağı eylem ve etkinlikleri desteklediğimizi bildiriyor, İstanbul’daki arkadaşlarımıza başarı dileklerimizi yolluyoruz.
Birinci basamak bu denli ciddi bir sorunla boğuşurken bazı hastanelerde poliklinik randevularının 5 dakika ile sınırlandırılması ve hekimlere tebliğ edilmeksizin Merkezi Hekim Randevu Sistemlerinde 5 dakikaya bir randevu verilmesi uygulamalarının başlatıldığını gözlüyoruz. Bu durumun tanı ve tedavi sürecinde eksikliklere yol açacağı kesindir. Hekimi bu duruma sistemin zorladığını bilmeyen hasta ve yakınları tarafından şiddete maruz kalma riskimiz de ciddi olarak artmaktadır.
Sağlık Bakanlığı’nın bu yanlış uygulamalardan bir an önce vazgeçmesini, hastaların sağlık hakkına ve hekimlerin çalışma ortamına yapılan bu saldırının acilen ortadan kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmalarını talep ediyoruz” denildi.