GİZEM EKİCİ

Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, devam eden toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin, taleplerini kamuoyuyla paylaştı.

KESK Genel Mali Sekreteri Gönül Kural Şimşek ile bağlı sendikaların MYK üyelerinin katılımıyla yapılan basın toplantısı Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde gerçekleştirildi.

“MASADAN 5 DEFA SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN KALKILDI”

Toplantıda sürece dair açıklama yapan Gönül Kural Şimşek, 3.5 milyona yakın kamu emekçisi ve 2 milyonu aşkın kamu emeklisi olarak 2 Ağustos’ta başlayan toplu sözleşme görüşmelerini artan sorunlarla karşıladığını işaret etti.

Bugüne kadar 5 defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunun çözülemediğini dile getiren Gönül Kural Şimşek, “Sorunlar çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırmıştır.

GÖRÜŞMELER EYLÜL’DE YAPILMALI

Ayrıca TİS görüşmelerinin çoğu iş kolunun tatilde olduğu Ağustos ayında yapılmaktadır. Bu

görüşmelerin Eylül ayına alınmasını bir daha yineliyoruz.

KESK olarak, işçisinden, kamu emekçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, küçük esnafından çiftçisine kadar emeği ile yaşam mücadelesi verenleri bir bütün olarak gördüğümüzü her fırsatta ifade ediyoruz.

Bizler KESK olarak tüm kamu emekçileri ve emeklilerine İnsanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için insanca yaşamaya yetecek bir ücret, halktan yana bir kamu hizmeti, temel gelir güvencesi,  güvenceli istihdam, güvenli gelecek, demokratik, adil bir çalışma yaşamı gerçek bir toplu pazarlık talep ediyoruz” dedi.

“GELİR KAYIPLARININ GİDERİLMESİ İÇİN BUNLAR YAPILMALI”

Yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için yapılması gerekenleri de dile getiren KESK Genel Mali Sekreteri Gönül Kural Şimşek, öncelikle yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını istedi.

Son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan kaybın giderilmesini de talep eden Şimşek, “Maaşların en son açıklanan TÜFE+Y-ÜFE/2oranındaartırılmasını ve söz konusu tutara yüzde 3 refah payı eklenmesini istiyoruz.   Bu doğrultuda olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılmasını,  Eş ve çocuk yardımlarının benzer şekilde düzeltilmesini, emeklilere de eş ve çocuk yardımı yapılmasını, kamu emekçilerine yemek ve yakacak yardımı yapılmasını istiyoruz.

“TÜM KAMU EMEKÇİLERİ ARASINDA ÜCRET EŞİTLİĞİNİN SAĞLANMASINI, TALEP EDİYORUZ”

Ayrıca: tüm kamu emekçilerine kamu ulaşım araçları için ücretsiz aylık abonman

kartı verilmesini, yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesini, göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında ‘hoş geldin ikramiyesi’, ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6yaş arasındaki her çocuk için 1100 TL, tutarında kreş yardımı verilmesini, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, maaşlarımızın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilim oranının uygulanmasını, lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3600’e çıkarılmasını, diğer kamu emekçilerinin mevcut ek göstergelerinin 800’er puan artırılmasını, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin ek gösterge cetveline dâhil edilmesini, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, zorunlu BES kesintisinin kaldırılmasını, mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmasını, EYT haksızlığına son verilmesini, kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını, ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını, talep ediyoruz.

“DAR GELİRLİ KAMU HİZMETLERİNE PARASIZ ULAŞSIN”

Yıllardır hayata geçirilen neo liberal politikalar görev yaptığımız kamu hizmetleri alanını, toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan emekçi sınıfların aleyhine olacak şekilde dönüştürmüştür. Halktan yana bir kamu hizmetinin önündeki engellerin kaldırılması artık tüm emekçilerin ortak talebidir.

Bu kapsamda; halktan yana kamusal hizmetler için özelleştirmelere son verilmesini, kamu yatırımlarının artırılmasını, kamuda istihdamın yeterli hale getirilmesini, kamu kaynaklarının, sermayeye aktarılmasına son verilmesini, haftalık çalışma sürelerinin düşürülmesi için kamunun öncü olmasını, dar gelirli milyonlarca vatandaşın kamu hizmetlerine parasız ulaşmasının sağlanmasını istiyoruz!

Kamu emekçileri olarak yaşadığımız temel sorunlardan biriside en başından beri sınırlanan iş güvencemizin OHAL süreci ile kullanılamaz hale getirilmesidir. Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyesi toplam 4 bin 272 KESK’li, KHK’larla sorgusuz-sualsiz, hukuksuz ve keyfi olarak işinden edilmiştir. Dört yıldır bekletilen kamu emekçilerinin dosyalarının değerlendirilerek karara bağlanmasını istiyoruz.

“DAR GELİRLİ MİLYONLARCA VATANDAŞIN KAMU HİZMETLERİNE PARASIZ ULAŞMASININ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ!”

Anayasa Mahkemesi kararına ve Anayasaya rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını kalıcı hale getirme tasarısı Meclis iç tüzüğü ve iradesi hiçe sayılarak yasalaştırmıştır.

Kamu emekçilerinin sözleşmeli, idari hizmet sözleşmeli, kadro karşılığı sözleşmeli, geçici

sözleşmeli, vekil ve ücretli olarak farklı adlar altındaki güvencesiz istihdamı sürmektedir. Son yedi yılda kadrolu personel sayısı sadece yüzde 8 artarken, sözleşmeli istihdam yüzde 362 artmıştır.

Buna karşın sözleşmelilerin başta kadro, tayin, gelir vergisi adaletsizliği olmak üzere temel

taleplerinin görmezden gelinmeye devam edilmektedir.

Biz KESK olarak, güvenceli istihdam, güvenli gelecek için hukuksuz ve keyfi olarak KHK’larla işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, geriye dönük tüm hak kayıplarının karşılanmasını, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasasının geri çekilmesini, iş güvencemizi fiilen kullanılamaz hale getiren tüm düzenlemelerin kaldırılmasını, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, performans, esnek çalışma gibi kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini

birbirinin rakibi haline getiren uygulamalara son verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını, başta Covid19 olmak üzere meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmesini, 0-6 yaş grubundaki çocuklar için tüm kamu kurumlarında bir an önce ücretsiz kreşlerin açılmasını istiyoruz.

“LİKAYAT İSTİYORUZ”

Bu nedenle KESK olarak demokratik, adil bir çalışma yaşamı için, işe almada ve görevde yükselme de kariyer ve liyakatin esas alınmasını, torpilin ve kayırmanın kapısını açan mülakatın, güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırmasının kaldırılmasını, sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılmasını, sendikal ayrımcılığa son verilmesini, kadın emekçilere; çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılık ve mobbingin son bulmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını, 25 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe giren 190sayılı ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanmasını, istihdam, terfi ve unvan değişikliklerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını istiyoruz.

Mevcut Sendika Yasası haklarımızı korumaktan uzaktır. 11 kişiden oluşan Hakem

Kurulunun 7’si hükümet tarafından 4 tanesi sendikalar tarafından belirlenmektedir. Beş milyon kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, iktidarın iş veren olarak tarafı hem hakemi olmadığı, her sendikanın, konfederasyonun, kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslar arası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme, talebimizdir.

Sendikalı, sendikasız bütün kamu emekçilerini bu TİS sürecinin takipçisi olmaya, hakem

kurulundan istediğimiz sonuç çıkmadığı koşullarda ortak taleplerimiz için ortak mücadeleye

davet ediyoruz” diye konuştu.