Haber Merkezi
AKP'nin Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Muhalefet partilerinden komisyon üyeleri, teklifin bazı maddelerine şerh koydu. Muhalefet; teklifin cumhuriyet başsavcısına, cumhuriyet savcılarının soruşturmayı sonlandıran kararları arasında oluşabilecek farklılıkların giderilmesi ve bu kararların yasalara uygunluğunu denetleme yetkisi veren maddesini eleştiriyor. Muhalefete göre teklif bu şekilde yasalaşırsa, "Cumhuriyet savcıları bağımlı hale getirilecek ve savcı bağımsızlığı tasfiye edilecek".
“CUMHURİYETİ BİTİRMİŞLERDİ, SAVCISI DA BİTMEK ÜZERE”
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz da yaptığı basın açıklaması ile düzenlemeye tepki gösterdi.
Adalet Komisyonunda kabul edilen ceza ve güvenlik ile ilgili kanun teklifinin 2. maddesine göre, cumhuriyet başsavcılarının, soruşturmalarda birlik sağlama gerekçesiyle, savcıların yürüttükleri soruşturmalar üzerinde, doğrudan soruşturmayı sonlandırma yetki ve denetimine sahip kılındığını söyleyen Yeşilboğaz, “60 yaşındaki bir savcının kararını, iktidarın atadığı 25 yaşındaki sulh ceza hakimlerine denetlettiren bir düzenin son halkası bu. Cumhuriyeti bitirmişlerdi, savcısı da bitmek üzere.
Cumhuriyet savcılarının soruşturma sonunda soruşturmayı sonlandıracak kararlar verme yetkisinin denetim altına sokulması suretiyle, takdir ve karar verme yetki ve haklarının ellerinden alındığı sonuçlarını ve algısını doğuracak kanun teklifi, derhal geri çekilmeli ya da teklif Meclis'te reddedilmelidir. Bu kanun teklifiyle, cumhuriyet savcıları yürüttükleri soruşturmalar ve verecekleri kararlar açısından vesayet ve denetim altına sokulmak istenilmektedir. Bu kanun teklifi yasalaştığı takdirde, hukuk devleti ilkesi, yargının bağımsızlığı, yargı gücü yara alacak, cumhuriyet savcıları gücünü kaybedip, düz bir memura dönüşecektir.
“DENETİM VE VESAYET ALTINA ALINMIŞ OLACAK”
Bu teklif yasalaştığı takdirde, siyasi iktidarın istemediği veya istediği her türlü soruşturma, iddianame düzenleme, takipsizlik vb. soruşturmayı sonlandıracak tüm kararlar, artık akamete uğrayacak, denetim ve vesayet altına alınmış olacaktır.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin, cumhuriyet savcılarının takdir hakkını vurgulayan bir kararına karşı, alelacele, sözde uygulama birliğini sağlama görüntüsü altında yapılmak istenen bu değişikliklerle, cumhuriyet savcılarının zaten fiilen uzun süredir olmayan takdir hakları tamamen kaldırılacaktır.
Savcılık ve Yargı kararlarının kanunla denetim ve vesayet altına alınmaya çalışılması, Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Bu durum cumhuriyet savcılarının niteliğine, kurulma amaçlarına, yargı bağımsızlığına, yargının gücüne, devletin güvenilirlik, saygınlık ve varlık amaçlarına da açıkça aykırıdır. Bu kanun teklifi, son zamanlarda Sedat Peker'in yayınladığı videolarında yaptığı itiraf, ikrar ve iddialara yönelik olarak, yapılacak veya derdest olan soruşturmalarla ilgili olarak siyasi iktidarın soruşturmalara müdahale etmek istediği algısına da yol açacaktır.
Bütün bu nedenlerle, siyasi iktidarın; savcılıkların, baroların, mahkemelerin, savcıların, avukatların ve hâkimlerin, hülasa yargının üzerinden elini çekmesi, yargıyı bağımsız bir erk olarak tanıması, kuvvetler ayrılığı prensibine uygun hareket etmesi, Anayasa’ya ve hukukun evrensel ilkelerine saygı duyup bu prensipleri zedelememesi gerekmektedir” diye konuştu.