HEDİYE EROĞLU
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepkiler sürürken kadın cinayetleri ve istismarına karşı adalet arayışı da devam ediyor.
Mersin’de üç kız kardeş H.G. (34), S.D. (32) ve S.D. (28), geçen yıl ocak ayında öz babaları S.D.'nin küçük yaşlarda yıllarca kendilerine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla şikayetçi oldu.
3 kız kardeşin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan emlakçı baba S.D., hakkında 'çocuğun cinsel istismarı suçundan' 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. S.D., davanın temmuz ayında görülen ikinci duruşmasında tutuklandı. Ancak bir sonraki duruşmada yeterli delil olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Sanık S.D.'nin yargılanmasına bugün devam edildi. Duruşmaya şikayetçi kızlar, taraf avukatları katıldı. Sanık S.D. ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada söz verilen şikayetçi kızlardan S.D., "Biz adalete, size sığındık. Çok kötü ergenlik yaşadık. Baba sevgisi görmedik, keşke böyle şeyleri de görmeseydik. Hiç kimseye güvenemiyorum artık. Adalete sığınıyorum" dedi.
Diğer şikayetçi kardeş S.D. ise, "Kendime anlatamadığım şeyleri burada herkesin içerisinde anlattım. Para için hayatımı bu şekilde mahvedecek bir insan değilim. Tek istediğim bize yaptıklarının cezasız kalmaması. Hala kapımı kilitleyerek uyuyorum. Adalete sığınıyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti yargılama sonrası S.D.'yi suçsuz bularak beraat kararı verdi.
“TANIKLAR SUSTURULUP SATIN ALINDI”
Davanın avukatı Semra Kabasakal kararı istinafa taşıyacaklarını söyledi. Kabasakal, “Öncelikle çok özgünüz, kızlarımız çok üzgün şuan. Biz başka şeyler olacağı korkusu içerisindeyiz. Yıllarca istismara uğrayan üç kız kardeşin böyle bir mücadelesini gerçekten gururla sunuyoruz. Çünkü bu mücadele kolay bir mücadele değil. Gerçekten bu mücadele haklı üç kız kardeşin babanın istismarına kalmış bir durumda, ortaya çıkıp yıllar sonra bunu açıklamasıdır. İşte bu nedenle bu dava çok kıymetli ve çok değerliydi. Çünkü bundan sonra istismara uğrayan çocuklar çekinmeyecekler, korkmayacaklar, adalete güvenecek ve adalete inanacaklardı. Ancak maalesef bu davamızda bütün detaylara, bütün belgelere, bütün açıklamalarına rağmen maalesef sanık berat ettirildi. Biz bu sanığın bu suçu işlediği konusunda hakikaten elimizdeki delil ve belgelerle, inandırıcı beyanlarla müvekkillerimizin ve tanıklarımızın, cezalandırılacağına çok inanmıştık. Nitekim savcının da cezalandırılması yönünde bir talebi vardı. Hem dava dosyası düşürülmüş oldu, hem de beraat etti. Şimdi bu üç kız kardeş toplumda nasıl bir intiba uyanacak, toplumda nasıl yaşayacaklar? Çünkü her şeyi göze alarak bu açıklamaları yapmışlardır. Onlar artik toplumun birer parçalı olmuşlardı. Bu sebeple diyor ki lütfen anneler çocuklarınıza sahip çıkın, çocuklarınızı dinleyiniz, çocuklarınızın beyanları çok önemli, çocuklarınıza güvenin, lütfen onları takip edin çünkü en çok istismar maalesef aile içinde oluyor. İnsanlar buna oldukça sesiz kalıyor bu nedenle bu davalarda beyanlar çok önemli, çocukların talepleri çok önemli. O yüzden biz bu dosyayı insafa taşıyacağız, sonuna kadar da takip edeceğiz, biz inanıyoruz gerçekten de bu suçu işlediği konusunda da kesin delil ve kanaat var. Ancak maalesef tanıklar susturuldu, tanıklar satın alındı, tanıklar tepki ile korku ile geri çekildi. İşte bu nedenle dava da bir takım olumsuzluklar yaşandı. Ancak gerçekten tanıkların karşı tarafın tanıkların beyanlarını, çelişkilerini ortaya çıkardığımız halde Sayın Mahkemece kanaat olmaması bizi derinden üzmüştür. Biz diyor ki bu davaların her zaman takipçisi olacağız ve bu davaları sonuna kadar kızların yanında olacağız onlara destek vereceğiz. Umarız bundan sonra bu olaylarda mahkemelere bu hususlara daha çok dikkat ederler”dedi.