MERSİN’E NEDEN PARA HARCANMIYOR?


 

İktidarın Mersin’e üvey evlat muamelesi yaparak par harcamadığını bu nedenle kentin hak ettiği yatırımları alamadığını söyleyen Milletvekili Antmen, “Mersin demokrat bir kent, ilerici bir kent. Maalesef kentin dokusu onlarla uyuşmuyor, uyuşmayacak” dedi.

HEDİYE EROĞLU- AYŞENUR ÖNAL

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, TBMM’de yaptığı çalışmaların yer aldığı “Vekilim Bizim İçin Ne Yaptın” başlıklı 2. Çalışma Raporu’nu düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaştı. Tenis kulübünde düzenlenen basın toplantısında görev yaptığı son bir yılı değerlendiren Antmen, soruları da yanıtlayarak, önemli açıklamalar yaptı.

“NEDEN MERSİN ÜVEY EVLAT OLARAK GÖRÜLÜYOR?”

Öncelikle devlete aldığından fazlasını veren Mersin’in hak ettiği yatırımları alamamasını değerlendiren Antmen, “Neden Mersin’e para harcanmıyor, neden Mersin üvey evlat olarak görülüyor? Mersin demokrat bir kent, ilerici bir kent. Maalesef kentin dokusu onlarla uyuşmuyor, uyuşmayacak.

Mersin ile ilgili bahsettiğimiz problemlerden biri polipropilen tesisiydi. Getirdiler sanki hiçbir yer yokmuş gibi Mersin’in kalbine hançeri sapladılar. Böyle bir tesis Kazanlı, Karacilyas, Karaduvar bölgesindeki tarımı da öldürecek. Mersin için büyük bir sıkıntı yaratacak. Biz Mersin’in 3 CHP’li Milletvekili olarak Danıştay 10. Dairede davamızı açtık. Titizlikle, 30 yıllık bir avukat olarak da takip ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz” dedi.

HAVAALANI NEDEN BİTİRİLEMİYOR?

Ayrıca bu kapsamda Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın yapımının da yılan hikayesine döndüğünü anımsatan Antmen, şunları söyledi; “Mersin’in bir lojistik kenti olması gerekiyordu, planlama buna göre yapılmıştı ama maalesef 8 yıldır Çukurova Havaalanı bitirilemiyor. Milyonlarca lira ödendi, ardı ardına gelen müteahhitler iflas etti. 8 yıldır orada 8-10 kere temel atıldı. Hiçbir ilerleme yok, ne hikmetse her seçim öncesi bir temel atıyorlar ama bitmiyor. Bugün bir haberde gördüm, orayı şu meşhur AKP’nin bütün ihalelerini verdiği 5’li çete ihalesini alamadığı için ihale iptal edildiği yazıldı. Doğru mu? Kesinlikle doğrudur diye düşünüyorum. Defalarca bitireceğim diyorsun ama hiçbir şey yapmıyorsun” diye konuştu.

LEMAS KANYONU KORUMA ALTINA ALINMALI

Mersin’de doğal güzellikler arasında yer alan Lemas Kanyonu’na girmek isteyen yurttaşlardan zorla para alan ve karşılığında yasal geçerliliği olmayan kağıt veren kişiler engellenemezken konuyu TBMM’ye taşıdığını anımsatan Alpay Antmen, şunları söyledi; “Arkeolojik bir alana da sahip olan kanyonun korunması, doğal güzellikleriyle muhafaza edilmesi ve yerli ve yabancı turistlerle buluşturulması gerekmektedir”.

SİLİFKE-MUT YOLU HALA AÇILAMADI

Silifke-Mut yolunda yaklaşık 1,5 ay önce meydana gelen heyelan nedeniyle ulaşım sağlanamazken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdiğini anımsatan Antmen, “Bölgeye de gittim, inceleme yaptım ancak bu yol hala açılabilmiş değil. Büyükşehir Belediyemize bunu bıraksalardı, belki de bir hafta içinde yapardı” dedi.

ANTMEN, MUHTARLAR RAPORU HAZIRLADI

Son 2-3 hafta içinde Mersin’deki tüm ilçelerde 150’den fazla muhtarımızı ziyaret ettim. Belediyelerimizden beklentilerini sordum. Bunların tamamını tespit ederek belediyelerimize rapor halinde sundum. Önümüzdeki hafta içinde genel raporumuzu da genel başkanımıza sunacağım. Muhtarlar çok önemli. Hem demokrasinin beşiği, kalesi hem de mahallenin eksiklerinin tamamlanma adresi. Bizim belediyecilik anlamında hizmette en büyük partnerimizin muhtarlar olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

AKP İKTİDARINDA HER GÜN 4 İŞ CİNAYETİ İŞLENİYOR

İktidara yönelik eleştirilerde de bulunan Antmen, “AKP’nin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülüklerden biri işçi ölümleridir. İş kazası olmaz. Her işçi ölümü iş cinayetidir. Türkiye’de AKP iktidarında günde en az 4 işçi iş cinayetine kurban gidiyor. Bunun da sebebi çalışan fakat hiçbir denetime tabi olmayan, tabi edilmeyen AKP tarafından rahat bırakılan kapitalist düzen. Son zamanlardaki en çok uğraştığımız husus 2020 için Adalet Komisyonu’na gelen 3 yasa teklifi. Bunlardan biri Af Teklifiydi.

Af Teklifi için hiç aralıksız 16 saat yapılan görüşmelerde CHP adına bizzat ben çalıştım. CHP olarak affa karşı değiliz. Ama eşit bir af istiyoruz. Hırsız, uyuşturucu satıcısı, tecavüzcü, dolandırıcı dışarı çıkarken gazetecilerin cezaevlerinde kalması hak değildir. Ama onlar özellikle basın mensuplarının bundan yararlanmasını engellediler. Biz bir an evvel cezaevleri boşaltılsın desek de ama bir türlü adil, eşit bir af için AKP ve MHP’yi ikna edemedik.

ÇOKLU BARO SİSTEMİ’NE HİTLER TEPKİSİ

İkinci kanun teklifi ise Çoklu Baro Sistemiydi. Barolar anayasa’nın 135’inci maddesine göre kamu kurumu niteliğinde serbest meslek tüzel kişilerinden oluşur. Serbest meslek ifşa eder ama yaptığı kamu görevidir. İşleri hukukun üstünlüğünü sağlamak ve insan haklarıdır. Burayı bölemezsiniz diyerek 5 gün boyunca, her gün Adalet Komisyonu’nda ben de dahil mücadele ettik, söz aldık, anlattık ama yine AKP ve MHP sadece dinledi. Kanunun çıkardılar ama bazı hükümleri ertelediler. Pandemi sürecinde bu kadar insanı tutup, salgın riski varken meclisi çalıştırdılar.

Yine de kanun çıktığı günden bugüne Ankara ve İstanbul’da hala istedikleri yandaş baroları kuramadılar. İkinci barolara üye olmaları için kamu avukatlarına çok büyük baskı yapıyorlar. İşten atmakla korkutuyorlar. Ama avukatlar bu bölünmeyi yüzde 95 oranında istemiyorlar. Tarih bunu asla affetmeyeceğiz. Çoklu baro sistemi bir Hitler Almanya’sına gömülmüştür.

“8 AY SONRA TÜRKİYE’DE SOSYAL MEDYADA BÜYÜK SIKINTILAR OLACAK”

Bir diğer kanun yine pandemi sürecinde günlerce mücadele ettiğimiz Sosyal Medya Kanunu’nudur. Bu kanun tüm muhalefete, anlatmamıza rağmen çıkarıldı. Sayın cumhurbaşkanı sosyal medyadan genç öğrencilerle bir konuşma yapmak istedi çünkü üniversite sınavını bir ileri bir geri atıp öğrencileri tüm planlarını bozdunuz. Günlerce dislike alınca ‘sosyal medya tehlikeli, Z kuşağı tehlikeli, biz bunların sesini nasıl kısar, bilinçlenmelerini nasıl engelleriz’ diyerek bunu getirdiler. Bu kanunu çıkardılar ama peki şimdi ne olacak? Sosyal medya şirketleri Türkiye’de bir temsilcilik açmak zorunda. Açmazlar ise önce para cezası ondan sonra da ihtar sonrası kısıtlanmaları gündeme gelecek. Genel olarak hiçbir uluslararası sosyal medya şirketinin Türkiye’de gelip böyle bir büro açmaz. Çünkü buranı ne güvenliği olur ne de gelen taleplerden başlarını alamazlar. Ama AKP’nin amacı; veri elde etmek, sosyal medyada fişleme yapmak. Bunu da sosyal medya şirketleri kişisel vergi güvenliği nedeniyle yapamazlar. Böyle giderse 8 ay sonra Türkiye’de sosyal medyada büyük sıkıntılar olacak” dedi.

BİZ BİZE YETERİZ KAMPANYASI PARALARI NE OLDU?

Pandemi sürecinde başlatılan ‘Biz bize yeteriz’ kampanyasına da değinen Milletvekili Antmen, “Kampanyada 2.1 milyon TL para toplandı. Bu parayla ne yaptınız diye sordum? Vergiden muaf olması için cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan bu kampanya ile ilgili cumhurbaşkanlığı yardımcısı soruma, ‘bilmiyoruz’ yanıtı verdi. Kim bilir? Çalışma Aile Sosyal Bakanlığı. Bunlara sorduk; bu para ne oldu? Hangi hesapta duruyor? Faizlendirildi mi? Gelen cevap, ‘Web sitemizde var’ oldu. Evlere şenlik ve ciddi anlamda terbiyesiz bir cevap. 2.1 trilyon paranın ne olduğunu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre millet adına soru sorma, denetleme görevi yapan bir milletvekiline verdikleri cevap bu. İndirdik, inceledik bir şey yok. Basın açıklaması yaptım, meclis araştırma önergesi verdim. Açıklamalarımız infial yarattı ama yandaş basında, ana akım medyada çok yer bulamadı. Bu parayı muhtemelen tek bir hesaba kattılar ve nemalanmaya çalışıyorlar. Üzerine gidince bakanlık bir milyon 200 bin kişiye dağıttığı bin TL’lerin bu parayla ödendiğini açıkladı. Oysa bu paralar dağıtılırken kampanya daha yeni başlamıştı. Bu defa da kalan paranın nerede olduğunu sordum ama cevap alamadım. Benim korkum bu paranın İngiltere’deki faiz lobisine ödenmesi. Çünkü genel başkanımızın da ısrarla söylediği gibi her 60 saniyede bir 34 bin ABD doları biz faiz ödüyoruz. Türkiye’nin şimdiye kadar ödediği faiz yaklaşık 1.7 trilyon dolar” diye konuştu.

“TEK ADAM REJİMİ SONA ERMELİ”

Türkiye’nin en önemli sorununun hukuk ve tek adam rejimi olduğunun da altını çizen Antmen, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bir tek kişiye bu kadar güç verirseniz bu işler bitmez. Türkiye’nin şuan en büyük sorunu parlamenter sisteme geçmemek yani tek adam rejimi ile yönetilmek. Çünkü yönetilemiyor, savruluyor. Türkiye’deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki liyakat sistemi çökmüş durumda. İşsizlik 13 milyona kadar çıkmış. Ekonomi bitmiş durumda. Dolar 8’e, Avro 10’a doğru gidiyor.

Türkiye artık büyük bir ekonomik kriz içinde değil, Türkiye artık büyük bir buhran içerisinde. Ve biz bundan kurtulmak için birlikte önlem almak, tasarruf yapmak zorundayız. Türkiye için acil demokrasi, acil hukukun üstünlüğü, acil kuvvetler ayrılığı güçlendirilmiş demokratik sistem gerekiyor.

Bu ülkede siyasi hiçbir ayrım gözetmeden halkımıza hizmet etmek için CHP’nin iktidara geleceğine inanıyoruz. Biz halkımıza hizmet etmek için varız. Çok çalışmamız lazım”.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA