HEDİYE EROĞLU

Mersin’in Silifke ilçesinde yapılmak istenen Taşucu Tersanesi ile ilgili Ulaştırma Bakanlığı’nın Mersin Büyükşehir Meclisi’nden istediği görüş ile ilgili geçen hafta yapılan meclis toplantısında ‘olumlu’ şekilde çıkmasının yarattığı gerilim sürüyor.

SİLİFKELİLER’DEN TERSANE PROTESTOSU

Taşucu Tersanesi ile ilgili yöre halkının meclis toplantısının bölgede yapılması nedeniyle pankart ve dövizlerle protestolarda bulunması ile bazı HDP ve CHP’li Meclis üyeleri konuyu gündeme yeniden taşıması tartışmaları alevlendirdi. Geri adım atılmasını isteyen bazı meclis üyeleri çevre katliamı yaşanabileceğine dikkat çekti.

Cumhur İttifakı’na mensup bazı AKP ve MHP’li meclis üyeleri ise geçen meclis toplantısında onaylanan konunun yeniden gündeme getirilmesine tepki gösterdi.

Bunu üzerine CHP’liler tersane ile ilgili komisyonda red veren ancak mecliste kabul eden Cumhur İttifakı üyelerine sert tepki gösterdi.

Cumhur İttifakı üyeleri ise CHP’lileri konuyla ilgili tartışmamakla suçladı.

YENİDEN MECLİSE GELSİN

HDP’li Ali Tanrıverdi ise tüm bu tartışmaların geride bırakılıp, konunun yeniden meclise getirilmesi için çağrı yaptı. Tanrıverdi, “Silifke ve halk için çok önemli olan bu Taşucu Tersanesi ile ilgili geçtiğimiz birleşimde meclis komisyonlarının hazırladığı rapor oy çokluğuyla reddedildi. Yani buraya tersanenin yapılması kararlaştırıldı. Kaldı ki Silifke halkı ve çevresindeki insanlar yıllardan beri bunun mücadelesinin veriyorlar ve hukuksal olarak bir takım başvurular yapıldı. Örneğin bu projenin iptali için gerek Danıştay 6. Dairesi’nin gerekse Mersin Mahkemeleri’nin kesin kararları var. Ama bu kesin kararlara rağmen ne yazık ki bu tersanenin yapımı gündeme geldi. Buna halk arasında, ‘hukuk yoluyla hülle’ derler. Bu karardan vazgeçilmesi için hukuksal mücadele geçmiş dönemlerde olduğu gibi umarız amacına ulaşır. Bu tersanenin yapılması Silifke halkının ve çevresinin, Mersin’in tümünün geleceğinin karartılması demektir. Turizmin tamamıyla Mersin’den kaldırılması demektir. Zaten bir çok sanayi projesi geliştirildi. Nükleer enerji santrali, çimento fabrikası kuruldu, balık çiftlikleri getirildi. Merkezde polipropilen fabrikası ile Mersin’de ne yazık ki turizm ortadan kaldırıldı. Bu tesisin faaliyete geçmesi ile beraber özellikle Silifke ve çevresindeki tarımsal alanlarda yok edilecek. Ve kısa bir süre sonra burası faaliyete geçerse, ‘bir zamanlar Silifke’nin meşhur yoğurdu vardı, Silifke çileği ile ünlüydü’ diyeceğiz.

Burada gemi tamiratı ve onarımı yapılacak. Bu asbestin gündeme gelmesi demektir. Ben bir kimya öğretmeniyim. Asbestin ne olduğunu biliyorum. Siz ne kadar tedbir alırsanız alın, sağlık açısından bunun zararlarını önleyemezsiniz. Bilimsel olarak açıklanmıştır. Asbest bulunan alanlardaki insanlar sigaradan 10 kat daha fazla zarar görmektedir. Hele hele sigara içiyorsanız bu zarar 50-60 kata kadar çıkmaktadır. Yani gelecekte bu ilçede insanların sağlığı tehlikeye giriyor. Diğer tarafta Silifke’ni meşhur yapıları var. Göksu Deltası var ki Uluslararası Ramsar Anlaşması’na göre korunması gerekir. Tersanenin yapımı, bu sözleşmesinin yok sayılmasıdır. Anayasımızın 90’ıncı maddesinde, ‘uluslararası sözleşmeler taraf devletler için üstün kanun niteliğindedir’. Yani iç hukukun üzerindedir. Siz ulusal düzeyde nasıl bir yasa çıkartırsanız çıkartın, geçerli değildir. Yani buradaki uygulamalar geçerli değildir. Gelin Silifkemize, Mersin’imize sahip çıkalım. Bu tesisin yapılmaması için her türlü yola, hukuksal, demokratik etkinlik ve eylemlerle başvuralım. Yeniden projeler yaparak kent turizminin, tarımının gelişmesinin önüne açalım.

Yanı başımızda Antalya turizmde dünyada parmak ile gösterilir haldeyken, bizim bundan eksik neyimiz var?” dedi.

Tanırverdi konuşmasının devamında Cumhur İttifakı üyelerinin tersanenin yeteri kadar tartışılmadığını dile getirmesi üzerine, “Süresi henüz geçmedi. Eğer gerçekten Cumhur İttifakı’ndaki arkadaşlarımız konunun yeniden değerlendirilmesini istiyorsa başkanlık tarafından bu öneri reddedilir ve konu yeniden meclise getirilerek tartışılır. Kabul etmiyorlarsa zaten sorun yok zaten reddettiler, bahane aramanın gereği yok” dedi.

SEÇER’DEN KAÇAMAK TERSANE YANITI

Mevzuat gereği meclisten olumlu görüş bildirme kararı çıksa dahi bu kararın 30 günlük süresi bulunması ve itiraz yapılabilme hakkının var olmasına ilişkin Büyükşehir Belediyesi yönetiminin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise tersaneye ilişkin eleştirilere yanıt vermek veya Tanırverdi’nin önerisine destek vermek yerine, “Tersane konusuna girmemi gerektiren bir durum kalmadı. Sayın Tanrıverdi öneri getirdi. Bundan sonra süreç devam ediyor, hukuk yolu açık” açıklaması yaptı.

Başkan Seçer açıklaması ile mevzuattan doğan hakkını kullanmayacağı ve tersane projesine ilişkin sürecin sorunsuz devam etmesinin sağlanacağı şeklinde yorumlandı.