Esnaf ve sanatkarlar, içinde bulundukları darboğazı aşabilmek ve ayakta kalabilmek için merkezi idareden beklentilerinin yanında yerel idarelerden de sıkıntılarını çözmesini istiyorlar. Çarpık kentleşmenin getirdiği ulaşım sorununa ek, seyyar satıcıların yeniden çoğalmasından, büyük alışveriş merkezlerinin de kent içine yayılmasından belediyeleri sorumlu tutan esnaf, kentin kalbi konumundaki Akdeniz ilçe merkezinin bir an önce yeniden düzenlenmesini ve bir cazibe merkezi haline getirilmesini talep ediyor.
“ALBENİLİ HALE GETİRMEZSEK İNSANLAR MERKEZE NİYE GELSİN”
Mersin ESOB Başkanı Dinçer, esnaf ve sanatkarların özellikle kent merkezinde yaşadıkları sorunları, belediyelerden beklentilerini ve çözüm önerilerini İHA muhabirine anlattı. Dinçer, şehrin yanlış planlanması, imarın yanlış yapılması ve bir takım olumsuz icraatlar nedeniyle şehir merkezinde esnafın iş yapamadığını söyledi. Merkezdeki çarşıların çok eski olduğunu ve cazibesini yitirdiğini belirten Dinçer, en önemli sorunların başında ise otopark yokluğunun geldiğini vurguladı. Merkeze gelen insanların, otopark olmadığı için araçlarını koyacak yer bulamadıklarını ifade eden Dinçer, “Halkı merkeze toplayacak, bir aktivite yapılacak hiç alan yok. Bu durumda çarşının içindeki esnaf nasıl iş yapacak? Alışveriş merkezlerine gelişigüzel verilen izinler nedeniyle şehrin merkezi Pozcu’ya kaydı. İnsanlar artık kent merkezine gelmez oldu. Burayı cazip hale getirmezsek insanları buraya nasıl çekeceğiz? Buranın ulaşım ve otopark sorununu çözmezsen, çarşıyı ve esnafın yoğun olduğu bölgeleri güzelleştirmezsek, albenili hale getirmezsek bu insanlar merkeze niye gelsin?” diye konuştu.
“MERKEZDE ESNAF SİFTAH YAPMADAN İŞ YERİ KAPATIYOR”
Çamlıbel’i de içine alan ve Müftü Deresi’ne kadar uzanan koridorda artık esnafın siftah yapmadan iş yeri kapattığına dikkat çeken Dinçer, halk arasında Hastane Caddesi olarak bilinen Kuvay-i Milliye Caddesinde eskiden yer bulunamazken, şimdi kiralık dükkan sayısında patlama olduğunu vurgulayarak, “Buralar şehrin en gözde yerleriydi. Son dönemde caddede boş dükkandan geçilmiyor. Esnaf gün gün eriyor” ifadelerini kullandı.
Geçmiş dönemde çözülen seyyar satıcı sorununun da yeniden hortladığını belirten Dinçer, özellikle Ramazan Bayramında şehrin sokaklarının adeta panayıra döndüğünü söyleyerek tepkisini dile getirdi. Dinçer, “Önleri seyyarlar ve sergilerle dolu olan sabit esnaf bayramda iş yapamadı. Biz, bu insanların haklarını korumak zorundayız. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri uyumlu bir çalışmayla derhal bu seyyar satıcı sorununu çözmeli” şeklinde konuştu.
“YEREL İDARELERE SESLENİYORUM; ŞEHİR MERKEZİNİ DERHAL PLANLAYALIM VE CAZİBE MERKEZİ YAPALIM”
Şehir merkezinin çekici hale getirilmesi için de bir an önce çalışma başlatılması gerektiğinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere ilçe belediyelerimiz derhal uyumlu bir çalışma içerisine girip, şehrin merkezini hep birlikte güzelleştirmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşümse en alası işte merkez. Merkezden başlayacaksınız. Önce merkezi bir güzelleştireceğiz. Turist gelse oturtacak, gezdirecek yerimiz yok. İnsanlar eşini, çocuğunu alıp gittiğinde çarşıda rahat alışveriş yapabilecekleri ortamlarımız yok. Yerel idarelere sesleniyorum; şehir merkezini derhal planlayalım, esnafımız mağdur olmadan bu bölgeyi modern, güzel bir cazibe merkezi haline getirelim. Zafer Çarşısı, Kasaplar Çarşısı, Balık Pazarı ve Çamlıbel’e kadar bu bölgeyi ele alalım. Ne hikmetse yıllardır kent merkeziyle ilgili bir türlü proje çıkmıyor. Geçtiğimiz 5 sene projesini bekledik, ondan önce zaten 15 sene aynı şekilde uğraştık ama maalesef Mersin merkezle ilgili yerel idareleri bir türlü hareketlendiremedik.”
“ŞEHİR MERKEZİNDEKİ ESNAFIMIZ KAN KAYBEDİYOR. MERKEZİN İMAJINI YENİLEMEMİZ GEREKİYOR”
Akdeniz Kaymakamlığının zorlaması ve Kalkınma Bakanlığının finansmanıyla Çiçek Pasajı’nın yenilendiğini ve çok da güzel olduğunu belirten Dinçer, “Bunu Çamlıbel’e kadar devam ettirelim. Balıkçı Barınağını albenisi olan bir konuma getirelim, Atatürk Parkı’nı artık mezbelelikten kurtaralım, insanların yoğun olarak aktığı bir yer olsun. Artık şehrin merkezini güzelleştirelim. Yerel idare yönünden de çok sıkıntılarımız var. Esnaf niye iş yapamıyor? Müşteri gelmezse esnaf iş yapar mı? İnsanlar gelmiyor. Belli alışveriş merkezlerine gidip akşama kadar orada zaman geçiriyor. Mersin merkezde zaman geçirilebilecek alanlar oluşturmamız, çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikleri bu alanlarda yapmamız lazım. Buranın imajını yenilememiz gerekiyor. Şehir merkezindeki esnafımız gün gün kan kaybediyor. Bu da milli ekonomiye darbe vuruyor” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR VE AKDENİZ EL ELE VEREREK, ŞEHRİN MERKEZİNİ GÜZELLEŞTİRMEK İÇİN HAREKETE GEÇSİN”
Kent merkezinin yenilenmesi ve çekim noktası haline getirilmesinde özellikle Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Belediyesinin çok uyumlu çalışmaları gerektiğini vurgulayan Dinçer, “Artık seçim bitti. Herkes artık partizanlığı bir kenara bıraksın, Büyükşehir Meclis bir an önce işler hale gelsin. Bir taraftan da Büyükşehir ve Akdeniz el ele vererek, şehrin merkezini güzelleştirmek için harekete geçsin. Milletvekillerimizi de arkamıza alıp Mersin için çalışmamız gerekiyor. Artık siyasi rozetleri kaldıracaksınız. Ne hizmet verirseniz 5 sene sonra karşınıza o çıkacak. O yüzden belediye başkanlarımıza çağrıda bulunuyorum; bir an önce kısır çekişmeler bitsin, normale dönelim, Mersin’in güzelleştirilmesine yönelik hep beraber oturup konuşalım. Mersin için neler yapılabiliyorsa, kimden ne alınması, kimden ne istenmesi gerekiyorsa tüm Mersin olarak birleşelim ve gidelim isteyelim. Biz varız bu işe” diye konuştu.
“ŞEHRİN TÜM BİLEŞENLERİYLE BERABER OTURALIM VE ŞEHRİ PLANLAYALIM”
Bir kentte esnaf ve sanatkar olmazsa o kentin huzurunun da olamayacağına işaret eden Dinçer, huzuru esnaf ve sanatkarın sağladığını dile getirerek, şunları söyledi: “Şehir olarak özümüze dönmemiz gerekiyor. Ulaşım sorunu yaşıyoruz ama AVM’lere izin veriyoruz. Onlar şehir dışında olsa o trafik yoğunluğu olmayacak şehrin içerisinde. Bütün bunları komple ele alıp, gerçekten bu şehir düşünülüyorsa şehrin tüm bileşenleriyle beraber oturalım ve şehri planlayalım. Aksi takdirde esnaf sanatkarın ayakta kalması mümkün değil. 10 yılda 32 bin 500 esnaf kepenk kapatmış bu şehirde; 2,5 milyar lira milli servet çöpe gitmiş. Kapanan her iş yerinde 2-3 kişinin çalıştırıldığını düşünün; devasa rakamlar ortaya çıkıyor. Esnaf, dile getirdiğimiz bu planlamalarla kurtulur. Belediyelerin, şehirdeki alışveriş potansiyelini yükseltecek, insanları şehrin içerisine çekebilecek bir takım düzenlemeleri yapmaları gerekiyor. Bunları yaparsak bu çark döner. Yoksa sürekli birbirimize zarar vererek hepimiz birden batacağız.” (iha)