Mersin Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Vahap Seçer, ittifaka karşı olmadığını belirtti ve gerçek ittifakın “doğru aday” etrafında sandıkta birliktelikten geçtiğini vurguladı. Seçer yazılı açıklamasında, “Toplumun her kesimini kucaklayan, her kesime sıcak mesajlar verebilen, kimseyi ayrıştırmayan bir anlayışla hareket edebilecek bir başkan profili Mersin’e yakışacaktır” dedi.
CHP’li Seçer, yerel seçim için çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. Mersin’in daha çok gelişmesi ve kalkınmadan hak ettiği payı alması için önceliklerinin huzur ve refah olduğunu vurgulayan Seçer, böyle bir ortamın sağlanması için çalıştıklarını, projeler ürettiklerini anlattı. Yatırımcı, sosyal ve yenilikçi belediyecilik başlıkları altında projelerinin bulunduğunu belirten Seçer, bu projelerin hayata geçirilmesiyle beraber Mersin’in her anlamda daha güçlü olacağının altını çizdi.
“ANAHTAR SÖZCÜK DEĞİŞİMDİR”
Hayatın her alanında değişimin çok önemli olduğunu, dolayısıyla değişime ayak uydurmanın zorunlu olduğunu belirten Seçer, şöyle dedi:
“Her şey değişiyor, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Dolayısıyla anahtar sözcük değişimdir ve bizlerin de bu değişime mutlaka ayak uydurması lazım. Burada, belediyecilik anlayışında da çağın ruhunu yakalamak, hatta onu aşmak gerekiyor. Dolayısıyla, bir belediye başkanı kentin tüm sorun ve beklentilerine cevap verebilecek, o kentin tüm renklerine, tüm hemşehrilerine aynı kalitede hizmeti götürecek bir profilde olmalıdır. Seçildiği andan itibaren herkesin belediye başkanı olabilecek, her kesimi kucaklayabilecek, ayrımsız herkese eşit hizmeti götürebilecek, yoksul mahallelere pozitif anlamda ayrımcılık yapabilecek bir belediye başkanı olmalıdır. Elbette yaptığı tüm harcamaların hesabını da halka verebilecek bir başkan olmalıdır.”
“İTTİFAKA KARŞI DEĞİLİM”
Değerlendirmeleri sırasında ittifak konusuna da değinen Seçer, Mersin’de de ittifakın diğer illere göre daha farklı bir durum taşıdığına işaret etti. Seçer, Mersin’in bir “Türkiye mozaiği” olarak ayrı tutulması gereken siyasi birtakım özelliklerinin olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Daha önce söylediğim gibi, bu seçim siyasi parti kimliğinden daha çok adayın profilinin öne çıktığı bir seçim olacaktır. Ben kişisel olarak ittifaka karşı değilim. Ancak, siyasi partilerin üzerinden yürüyen bir ittifaka değil, vatandaşlarımızın beklentileri ve tercihleri üzerinden yapılacak bir ittifaka daha çok önem veriyorum. Yoksa, benim partim Mersin’de çok güçlü ve yerel yönetim tecrübesi olan bir partidir. Mersin’de büyükşehirde CHP çatısı altında, İYİ Parti’nin de güçlü olduğu ilçelerde İYİ Parti çatısı altında bir ittifak elbette yararlı olabilir. Bu durum, AK Parti ile MHP’nin yakınlaşmasının bir zorunluluğu olarak zaten ortaya çıkıyor. Ancak, benim daha çok önemsediğim ve esas önem verdiğim kente hizmet için, vereceği hizmetler noktasında seçmenlerin bir aday üzerinde buluşabilecekleri bir ittifak anlayışıdır. Zaten, yerel seçimi de milletvekili seçiminden ayıran temel özellik budur.”