Güney Ecza Kooperatifi Başkanı Tarkan Bir, döviz kurlarındaki artış nedeniyle üretimi yavaşlatan yerli ilaç sektörü için sabit euro kuruna en az yüzde 25 zam yapılması gerektiğini ifade etti. Başkan Bir, sorunun çözülmemesi halinde ilaç ithalatının artacağı uyarısında bulundu.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin Güney Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Bir, döviz oranlarının yükselmesine rağmen ilaçta uygulanan sabit euro kuru nedeniyle ilaç üreticilerinin hammadde ithalatını yavaşlattığını kaydetti. İlaç sanayisinde üretimin yavaşlaması nedeniyle birçok ilaçta sıkıntılar yaşanmaya başladığını söyleyen Bir, önümüzdeki dönemlerde ilaç kıtlığının derinleşebileceğini uyarısı yaptı. Türkiye’nin yeniden ihraç ilaca yönelebileceğine dikkat çeken Bir, kriz karşısında hem devletin hem de ilaç depolarının bazı önlemler almaya başladığını ifade ederek şunları söyledi: “Eğer devlet yetkilileri sanayi temsilcilerini yüzde 15 zam ile uyutmaya kalkarlarsa 2019’dan itibaren ilaç ihracı ile karşı karşıya kalabiliriz. Benim sektörden gördüğüm kadarıyla euro kururunun yüzde 25 zamdan aşağı olmaması lazım. Bununla ilgili olarak sektör temsilcileri bastıracaklar ama umarız dengeli bir şekilde sanayiyi de tatmin edecek şekilde bu zamlar verilir ki adamların işini yine görmez. Çünkü euroda önümüzdeki dönemlerde 7,5 seviyesinde kalmayacak. Bu açıdan en az yüzde 25’lik bir zam ile bu işin içinden anca geliriz diyorum” dedi.
“YÜZDE 46 BÜYÜME ORANI YAKALAMIŞTIK”
Güney Ecza Kooperatifi olarak yaşanan ekonomik kriz karşısında bazı tedbirler aldıklarını ifade eden Bir, “Kendi içerimizde idari kontrolümüzü iyi bir şekilde yapıyoruz. Stok seviyemizi dengeli bir şekilde tutmaya çalışıyoruz. Bu kriz ortamına rağmen biz Güney Ecza Kooperatifi olarak yüzde 46 büyüme oranı yakaladık. Büyüme oranımız artınca biz geçici bir süreyle var olan üyelerimize hizmeti daha kaliteli vermek adına üye alımlarımızı durdurduk. Burada sektörün oturmasını bekliyoruz. Kendi içimizde de bu krizi en az hasarla atlatabilmek için önlemlerimiz var.
“ÇİFTE STANDARTLA KOOPERATİFLERİN ÖNÜ KESİLİYOR”
Özel ilaç depolarının peşin ıskontolarında bir yükselme olmamasına rağmen vadeleri geri çekmesine tepki gösteren Bir, eczacıların mağdur olmaması için peşin ıskontolarına ilişkin bir düzenleme hazırlığı yaptıklarını ifade etti. İmkânları ölçüsünde eczacıların yanında olmaya çalıştıklarını ifade eden Bir, sektörde kendilerine karşı bir çifte standart uygulandığını kaydederek şunları söyledi: “Kooperatifler ile özel depoların şartları sermaye anlamında da davranış anlamında da eşit değil. Örneğin bir kriz geliyor hiçbir teminat ile çalışmayan şirketler bile kooperatiflerden teminat mektubu istiyor. Bunları biz veriyoruz sorun olmuyor ama aynı belgeleri özel depolardan istemiyorlar. Ayrıca genel anlamda da bir sigortalama modası var. Biz şimdi adamların bu uygulamalarından dolayı büyüme hedeflerimizi durdurduk. Hâlbuki Güney Ecza Kooperatifi, rüzgârı da arkasına almış bir şekilde yüzde 50 – 60 seviyelerinde büyüme oranlarını yakalayabilirdi. Ama karşılaştığımız çifte standartlardan dolayı önümüz kesiliyor. Diğer taraftan uygulamalara baktığınızda zamlar geliyor ama bizimle çalışan arkadaşlarımızı mağdur etmemek için mal kesintisi yapmıyoruz. Şubat ayında ekranda hangi stoku açıklamışsak sezon içinde bunları üyelerimize aktarıyoruz.”
“İLAÇ SANAYİSİ İADELERİ ALMAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
Ekonomik kriz sonucunda ilaç sanayisi ile ilişkilerin hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Bir, hem örgütsel hem de ekonomik anlamda kuvvetli olan Türkiye Eczacılar Birliği’nin gücünü bir avantaja çevrilmesi gerektiğini kaydetti. Bir, “Bizim sanayi ile ilişkilerimizi daha çok çeşitlendirmemiz ve çoğaltıcı olmamız lazım. İlaç iadelerinin bir kısmını aşağı çekmek ile ilgili devamlı olarak bir hareket içindeler. Böyle bir rekabet ortamında birden bire bunları indirme şansları yok ama yavaş yavaş bu hamleye başladılar. Bizim gücümüzle bunlara bir fren getiriyor olmamız lazım”
KREDİ KULLANIMI VE VADELERE DİKKAT
Eczacıların vade ve kredi kullanımına her zamankinden daha çok dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Bir, ilaç depoların vadeleri düşürme ihtimalinin ağır mali sorunlar yaratacağına dikkat çekerek şu uyarılar yaptı: “İkinci olarak bizi bekleyen büyük tehlikeyi şuanda hissetmiyoruz. Çünkü ilaçları Ocak ayında alıyoruz Nisan’da çekimizi yazıp ödemelerimizi yapıyoruz. Buraya baktığımızda depolarda, kooperatiflerde eczacıları 12 – 13 gün eczacıları finanse edebiliyorlar ama 90 gün altı ürünlerde oranlar yüzde 30’lara gelmiş durumda. Örneğin Güney Ecza Kooperatifi’nin cirosu 60 milyon ise bunun yüzde 30’una baktığımda 18 milyon olarak ortaya çıkıyor. Bunun 3 milyonu mor reçeteler olduğuna göre biz 15 milyon lira kredi kullanıyoruz. Bu böyle gidiyor ama bu oranlar böyle 35 - 40’lara çıkmaya başladığında ayrı bir sıkıntı ortaya çıkacak. Depolar SGK vadesinden döner ve her ürünü kendi vadesine göre tahsil edeceğim diyebilir. Bu durum yaşanırsa eczacıya ayrı bir mali yük getirilir. Faizlerin yüzde 3 olduğu bir ortamda da bu mali yükle eczacının mücadele etmesi kolay değildir.”
“MAL ALINIRKEN KAZANILIR, MÜMKÜN OLDUĞUNCA PEŞİN OLARAK ÇALIŞIN”
İlaç depolarının birden bire vadeleri kısaltmasının eczacılar için de büyük bir sıkıntı olacağını ifade eden Bir, sorunun çözümü için kooperatiflerin Türk Eczacılar Birliği ile ortak çalıştıklarını kaydederek şunları söyledi: “En büyük dağıtım kanalları olan ilaç depolarının birden bire vadeleri geri çekmesi ile ilgili görüşmeler sürüyor. Kalan vadelerin bir kısmının da Ocak’tan itibaren çekiyoruz demeleri eczacılar için büyük bir sıkıntı yaratacak. Piyasa biraz karışık olduğu için Türk Eczacılar Birliği’nin gücünü kullanarak eczacılar için bir projeler üretmeye çalışıyoruz. Ödemelerin yapılması için bir aylık bir kredilendirme yapabilir miyiz, bir KOSGEB desteği sunabilir miyiz diye projeler geliştirmeye çalışıyoruz. Ama ben bu noktada kişisel olarak ilave vade işine girilmemesi gerektiğini söylerim. Çünkü mal alınırken kazanılır, mümkün olduğunca peşin olarak çalışmak gerekiyor. ”
“BU KRİZ BİR YILI ÇOK DERİN GEÇMEK ÜZERE MİNİMUM 2 İLA 3 YIL SÜRECEK”
Eczane sahiplerine de ekonomik krizi dikkate alın çağrısı yapan Bir, krizin en az 2 yıl etkisini göstereceğine vurgu yaparak; “Şuan eczanelerinizde çok fazla stok ile çalışmanıza imkan yok. Yani cironuz 100 bin liraysa maliyet kanalarınızda 100 bin liranın üzerinde stok ile çalışmayın. Stokta bizim dengeli bir şekilde gidiyor olmamız lazım. Ayrıca eczanelerimizde daha çok vakit harcayın ve eczane verimliliğinizi artırın. Bu aşamada eczane verimliliği için eşdeğer ilaçları kullanılabilir. Eczane sahipleri raflarına hakim olmalı ki yeri geldiğinde eşdeğer ilaçlarla eczane karını yükseltme ile ilgili olarak çalışmada bulunabilsin. Devletin birçok konuda önemli destek projeleri var. Şuanda hem İŞKUR ve SSK bazında ciddi anlamda destekler var hem de KOSGEB bazında maaşların yüzde 60’nı alma şansınız var. Ben bile eczanemde zorunda olmama rağmen bu desteklerle beraber yardımcı eczacı çalıştırıyorum. Özellikle bu konuda gider kontrolünü iyi yapma konusunda çalışın. Sorun yaşarsanız lütfen hem odamızdan hem de biz kooperatiflerden destek isteyin. Eczane giderleriniz dışında kişisel giderlerinizi düşürmekle ilgili bazı önlemler alın. Çünkü bu kriz bir yılı çok derin geçmek üzere minimum 2 ila 3 yıl sürecek. Bu yüzden eczacılarımızın her anlamda iyi bir gider kontrolü yapmamız ve küçülmemiz lazım” diye konuştu.