Kurban Bayramı’nın gelmesiyle birlikte akla gelen ilk konu et tüketimi. Akraba ve eş dost ziyaretlerinde geniş sofraların kurulması ve et tüketimin artması konusunda uzmanlar, uyarıda bulunarak porsiyonların küçük tutulması gerektiğini belirtiyor.
Mehmet Nabi Batuk
Başta kalp-damar, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastaları olmak üzere tüm vatandaşların sağlığını ilgilendiren et tüketimi konusunda önemli bilgiler veren Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Hasret Çoban, sağlıklı insanlarda bile haftada et tüketiminin 500 gramı geçmemesi gerektiğini söyledi. Kurban Bayramı süresince tüketimin artış yaşanacak kırmızı et tüketiminin kan yağlarının yükselmesine neden olduğunu, kalp-damar hastalıklarının oluşma riski artırdığını ifade eden beslenme uzmanı Çoban, şu önerilerde bulundu: “Et fazla demir içerdiğinden dolayı böbrek taşlarının oluşma tehlikesi de artar. Tüm bunların yanı sıra sindirim güçlüğü, mide ağrıları ve krampları, mide yanması, bulantı, kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarına da yol açabilmektedir. Bu yüzden vatandaşlarımız et yemeklerin küçük porsiyonlar halinde tüketmeli, yanında salata gibi bol sebze çeşitleri ile beslenmesini desteklemelidir.”
“500 GRAMDAN FAZLA ET KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Kurban Bayramında kırmızı et tüketimine ve porsiyonlara çok fazla dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Çoban, yemek konusunda vatandaşları çok sıkmak istemediklerini ancak sağlıklı beslenme için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özellikle diyabet, tansiyon ve böbrek hastalarının kırmızı et tüketimi konusunda çok fazla dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Çoban, “Çünkü bu onların pontikasyonlarını arttırabilecek bir duruma yol açabilir. Ayrıca biliyorsunuz ki toplumumuzda kanser vakaları son süreçte hızlı bir artış gösteriyor. Kanser ile ilgili olarak yapılan bir araştırmada haftada 500 gramdan fazla et tüketen insanlarda kanser riskinin arttığı ortaya çıktı. Bu durum özellikle kadınlarda daha fazla arttığı belirlenmiş. Kurban bayramında neredeyse her öğünde et tüketildiği için vatandaşlarımızın 500 gram etin üzerine çıkmamaya dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
“ET YEMEKLERİNİ ÖĞLEN SAATLERİNDE TÜKETİN”
Bayramlarda et tüketiminin genellikle öğlen saatlerinde yapılması gerektiğini ifade eden Çoban, “Sabah ve akşam saatlerinde et tüketimini zaten normal koşullarda hiçbir vatandaşa önermiyoruz. Tükettiğimiz etin sağlıklı bir şekilde sindirilebilmesi için öğlen vakitlerinde tüketilmesi daha iyi olacaktır. Ayrıca ete bağlı olarak veya olmayarak vücudumuzun sıvı ihtiyacının karşılanması için günde en az 15 bardak su içilmesi gerekiyor. Ama bayram süresince kırmızı et tüketimimiz artacağı için sıvı tüketimini de arttırmamız gerekiyor. Ayrıca et yemeklerinin yanında sebze türlerinin de paralel bir şekilde kullanılması gerekiyor. Çünkü kırmızı ette demir dediğimiz mineral bulunuyor. Sebzelerde ise C vitamini var. Demir C vitamini ile buluştuğunda bir etkileşime girerek demirin vücuttaki emilimini daha çok arttırır. Bu yüzden her yemekte sebze tüketilmesini öneriyoruz” diye konuştu.
“ET YEMEKLERİNİN YANINDA SÜT ÜRÜNLERİNİ ÇOK FAZLA TERCİH ETMEYİN”
Yoğurt, ayran ve süt ürünlerinin et yemeklerinin yanında tüketilmesinin tercih edilmemesi gerektiğini ifade eden Çoban, “Süt ürünleri kırmızı et içindeki demirin vücuda emilimini azaltır. Bu yüzden et yemeklerinin yanında yoğurt, ayran gibi süt ürünlerinin tüketilmesini tavsiye etmiyoruz. Vatandaşlarımız tükettikleri et ürünlerini iyi seçmelidir. Gezen, meralarda yetişen, doğal beslenen hayvanların etlerini tercih etmelidir. Kurban keseceklerse sağlığımız için güvenilir ve doğru yöntemlerle büyütülmüş hayvanlar seçilmelidir. Yanlış ve sağlıksız yemlerle beslenen hayvanlar tercih edilmemelidir” şeklinde konuştu.
“HAMURLU TATLILARDAN UZAK DURUN”
Son olarak tatlı konusunda önemli uyarılarda bulunan Çoban, şu ifadeleri kullandı: “Hamur tatlılarını çok fazla tüketilmesini önermiyoruz. Bunun yerine sütlü tatlıların tercih edilmesi doğru bir yaklaşım olur. Ayrıca meyve suyu tüketimi de azaltılmalı ve meyvenin kendisinin tüketilmesine dikkat etmeliyiz. Çünkü genellikle yemeklerin yanında meyve suyu gibi içecekler sofraya getirilecektir. Yemekten sonra sindirimi rahatlatıcı bitki çaylarını tercih edebiliriz.”