SONER AYDIN
Mersin’de Pazartesi günü çoğunluğu Suriyelilerden oluşan tarım işçilerinin bulunduğu minibüsün Kanlı Viraj diye anılan yolda devrilmesi sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi ise yaralandı. Hayatını kaybeden 2’si çocuk 3 Suriyeli gözyaşları arasında memleketlerine uğurlandı. Katliamın ardından defalarca kazanın yaşandığı bölgede önlem alınmamasına ve yetkililerin duyarsızlığına tepki veren Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, Mersin gibi bir metropolde önlem alınmamasını sorumsuzluk olarak değerlendirdi.
“BU SON OLSUN”
Kanlı Viraj’da söylenenlerden daha fazla ölümlü kazanın yaşandığını dile getiren Göksoy, insan yaşamının hiçe sayıldığını belirtti. Kanlı Viraj’daki kazanın son olmasını dileyen Göksoy, “Ben 32 yıldır Mersin’deyim. O virajda söylenenlerden çok daha fazla kaza meydana geldi ve kazaların birçoğu da ölümle sonuçlandı. Bunu bilmelerine rağmen Mersin gibi bir yerde o viraja önlem alamıyorlar. Buna önlem almak çok mu zor? Oraya işçi çalıştırılmaya götürülüyor. İşveren elinden tuttuğunu çalışmaya götürüyor. Ölenlerin iki tanesi okul yaşında olan çocuklar. Okula gitmesi, eğitim görmesi gerekirken çalışmaya götürülmüş. İşçileri taşımanın da bir kuralı var. 25 kişilik araçlarla 40-50 kişi taşınıyor. İnsanları en ilkel yollarla taşıyorlar. Kimisi kamyon kasalarında, kimisi traktörlerle taşınıyor. Bunlara da önlem alınması lazım. Burada insan yaşamı hiçe sayılıyor. Böyle bir sistem olamaz. Kanlı Viraj’daki kaza ilk adam ama umarız son olur. Önlem alınır da başka canlar gitmez” diye konuştu.
“PARA İNSAN YAŞAMINDAN DEĞERLİ HALE GETİRİLDİ”
Kuralsız, güvencesiz işçi çalıştırmanın iş cinayetlerinin önünü açtığını dile getiren Göksoy, “Bu konuda defalarca görüşlerimizi belirttik. Fakat ne hikmetse sesimizi bu ülkeyi yönetenlere duyuramıyoruz. Mesele, Arslanköy’ün ‘Kanlı Viraj’ diye anılan virajında yaşanan kazalar değil. Türkiye genelinde her yıl buna benzer binlerce olay yaşanıyor. Önemli olan buna sebep olan sorunları ortadan kaldırmak. Kuralsız, güvencesiz çalışmanın önünün kapatılması lazım. Ülkemizde kuralsız, güvencesiz çalışma yasallaştırılıyor ve meşrulaştırılıyor. Özel istihdam büroları işçi ticaretini yasallaştırılıyor. Bizim asıl sorunumuz bunun düzeltilmesi. Soma’da bunu yaşadık. Eğer orada yaşam odaları kurulsaydı bu kadar canı kaybetmezdik. Yaşam odaları maliyeti fazla diye kurulmadı. Para insan yaşamından değerli hale getirildi. 16 yıllık AKP döneminde 21 bin işçi yaşamını yitirdi. Bunlar ders çıkartmamız gereken rakamlar. Derdimiz iş cinayetlerinin ortadan kaldırılması” dedi.