GİZEM EKİCİ
Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı’nın düzenlediği, “1. Türk Dili Konuşan Gazeteciler Medya Forumu” İstanbul’da yapıldı. All Seasons Otel’de düzenlenen forumda; gazetecilik, reklam-pazarlama, iletişim ve bilgi güvenliği başta olmak üzere çeşitli alanlarda eğitimler verildi.
Etkinliğe; Türk Dili Konuşan Gazeteciler Vakfı ve Toplumsal Gelişim Derneği Başkanı Naziya Joyamergenkızı, TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, ASGD Başkanı İbrahim Erdoğan ile gazeteciler katıldı. Mersin’den Haberci Gazetesi Haber Editörü Hediye Eroğlu’nun da katıldığı foruma ilgi yoğun oldu.
“BİR TEORİM VAR; GÜÇLÜ BİR TURİZM”
Etkinlikte ilk olarak All Seasons Otel Sahibi Mustafa Topaloğlu, “Bir teorim var; güçlü bir turizm” başlıklı bir sunum yaptı. “Turizmde asıl önemlisi diyalogdur” diyen Topaloğlu, “İnsanlarla tanışın ki buraya birilerini davet edebilesiniz, getirebilesiniz” dedi. Türkiye’nin ülke olarak geçen sene çok problemler yaşadığını ancak güvenilir bir ülke olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayan Mustafa Topaloğlu, “Arkadaşlarınıza, dostlarınıza tavsiye edin, Türkiye’ye gönül rahatlığıyla gelebilirler. Zaten Kazak’ların yüzde 80’i tatile Türkiye’ye geliyor” dedi. Turizmde reklamcılık ile ilgili de bilgi veren Topaloğlu, “Biz neler yapıyoruz; öncelikle fuarlara katılıyoruz ama günümüzde artık fuarlar eskisi gibi geçmiyor. Operatörler ile görüşüyor, büyükelçilik ve konsolosluk ziyaretleri yapıyoruz. Özellikle temaslarımızda anahtar şeklinde bir USB bellek sunarak, ‘bu otel sizin, bu anahtar ile tüm kapıları açabilirsiniz’ mesajı veriyoruz. Ayrıca kahve fincanı hediye ediyor, karşılıklı 40 yıllık hatır sahibi olmak istiyoruz. Her şey iletişim üzerine kurulu, sürekli diyalog kurma halindeyiz. Bir teorim var; güçlü bir turizm!... Güçlü derken; güç birliği içinde olup, kenetlenmek istedik. Üstümüze düşeni en iyi şekilde yapmak, çalışmak ama çok çalışmak, lafazanlığı, dedikoduyu bırakacağız, üstesinden geleceğiz yani sonuca ulaşacağız” diye konuştu.
Özellikle Türk dünyası ülkelerine yönelik atılım içerisinde olduklarını Azerbaycan ve Kazakistan ile bu anlamda önemli çalışmalar yaptıklarını da açıklayan Topaloğlu, yakın gelecekte de Özbekistan ile temaslara başlayacaklarını açıkladı.
“GÖSTERİ TOPLUMUNDA YAŞIYORUZ”
Akademisyen gazeteci İskender Özturanlı, “İnternet ve Sosyal Medya; Geleneksel Medya Araçları ve Etkisi” başlıklı bir sunum yaptı. Sosyal medya ile birlikte dünyanın ‘gösteri toplumu’ olarak yaşadığını dile getiren Özturanlı, “Gelecekte herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” teorisinin dahi önüne geçilen bir süreç yaşandığını vurguladı. “Bu ne iyimser bir tahminmiş, artık 15 saniye bile yok” diyen Özturanlı, “Bugün 15 dakikalık ünlülüğü bile arar hale geldik. Bu söz söylendiğinde yazılı basın ve televizyon çok ağırlıklıydı ama günümüzde sosyal medya öne çıkıyor. Artık trending topic toplumundayız. Sosyal paylaşım sitelerinde bir konunun ömrü 15 saniye bile değilken bu ortamda gazetecinin işi daha zor. Gazeteci gündem mi yaratacak, gündemi mi takip edecek? Bir gazetecinin artık twitter kullanabilmesi, kendine bir dil yaratabilmesi gerekiyor. Örneğin twitter’de hastag yani etiketler var; bu gazeteciliğin manşetidir. Günümüzde yapay zekalar bile gazetecilik yapıyor, bunun riskleri de var, avantajları da var. Ama şu bir gerçek ki bizim çalışma biçimimiz değişiyor. Bilginin kaynağı hala aynı ama bilginin tüketimi ve üretiminde değişim var. Televizyonda bir program izlerken bir yandan tweet atıyor veya programdaki konuşmacı dahi tweet atabiliyor. Tüm mecralar birbirine karıştı. Yakın gelecekte benzer durumlar sizde de yaşanacak. Buna hazırlık olmalıyız” şeklinde konuştu.
TELEVİZYONCULUKTAN, TİRAJA UZMANLARDAN KAPSAMLI SUNUM
Forum da Hotel Gazetesi’nden Remzi Yılmaz da, “Canlı Yayın” başlıklı bir sunum yaptı. Televizyon yayıncılığını 3 .ölümde anlatan Yılmaz, ‘Canlı Yayınlar, Son Dakika ve Bant Yayınlar’ başlıkları ile sunumunu sürdürdü. Öncelikle yayın prototipi üzerinden yayıncılığın temel ilkelerini anlatan Yılmaz, 3 konuyu detaylandırarak, örneklemeler ile süreçlerini anlattı. Daha sonra Hürriyet Gazetesi’nden Ömer Koray Ünal da, “Tiraj arttırmak ve satış” konulu bir sunum yaptı. Türkiye’de ulusal gazete tirajlarına değinen Ünal, “Gazete tirajlarını internete geçiş süreci doğrudan etkiledi. Şuan Türkiye’deki gazetelerin topla tirajı 3.1 milyon seviyesinde ve bunun 330 bini Hürriyet’e ait. Biz azalan tirajları tutmaya çalışıyoruz” dedi.
“BU MAYA TUTTU”
Etkinliğin devamında yapılan oturumda söz alan TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca da, gelişen ilişkilere değinerek, “2013’te Eskişehir Türk Dünyası başkenti oldu. 2013’ten önce Türk dünyasını bilmiyorduk ama bu buluşmadan sonra 2014 yılında Eskişehir’de Türk Dünyası 1. Basın Şurası’nı yaptık ve her şey çok faklı bir boyut kazandı. Eskişehir Valiliği dünyada belki de ilk defa yapılan bu şura için büyük destek verdi ve biz Eskişehir’de 500 kişiyi ağırladık. Bu şura içerisinde 3 gün boyunca gerek mesleki konuları gerekse de kadın gazetecilerin sorunlarını ayrı birer baylık olarak ele aldık ve bu konular tüm dünyada ilgiyle karşılandı. Bu organizasyonları devam ettirme kararı alındı. 2’inci Şurayı Tataristan’ın Kazan şehrinde yaptık ve bu maya tuttu. İletişim diyoruz ama biz Türkler olarak Türki Cumhuriyetler’den beklediğimiz ilgiyi görememekteyiz. Türk dünyasının birlik beraberliğinin güçlenmesinden yana olduğumuz için şuanda 3’üncü şurayı Kazakistan’da yapma hazırlığındayız. 27 Ekim’de Almatı’da başlayacak olan Türk Dünyası 3. Basın Şurası, 30 Ekim’de şuanda Türk dünyası başkenti olan Türkistan’da tamamlayacağız. Sizleri de bu etkinliğe katılmaya bekliyoruz.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak Türk dünyasının birliği, beraberliği ve daha çok tanınması için yürüttüğü çalışmalardan birisi de Türk Dünyası Film Yarışması’nın ikincisini düzenliyoruz. Bizim bu yönden de çalışmalarımız devam edecek. Yapacağımız 3’üncü film yarışmasına sizlerinde katkılarınızı bekliyoruz. Neler yapılabileceğine dair öneriler çok çeşitli. Son olarak Türk dünyasından sorumlu Başbakan Yardımcısı Hakan beyi ziyaret ettik ve sorunlar ile talepleri anlattık. Çalışmalarımız ile görüyoruz ki ilişkilerde 20 yıl önceden ilerideyiz ama daha ileriye gitmeliyiz” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’i anan Genel Başkan Karaca, her Türk ülkesinde bir üniversite kurulması projesinin önemine değindi. Türk dünyasındaki Demirel’in başlattığı üniversite projesinin devam etmesi, Türk’ün birliği beraberli için hayati önem taşımaktadır” dedi.
“BU BÜYÜK DÜNYANIN BUGÜNLERE KADAR ÖRGÜTLÜ BİR BİRLİKTELİĞİ SAĞLANAMAMIŞ”
Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı (ASGD) İbrahim Erdoğan da yaptığı konuşmada, meslek kuruluşlarının tıpkı sivil toplum örgütleri gibi çalışarak; gerek kendi bölgeleri, gerek kendi ülkeleri ve gerekse de dünya ile projeler ve aktiviteler ile toplumun karşısına çıkması gerektiğini söyledi. Erdoğan, şunları söyledi: “Türk dünyası ile ilgili böylesine yoğun programların içerisine girmemiz de işte bu amacımıza uygun çalışmalar yapmamızdan kaynaklanıyor. Birçok tarihçiye göre Türk dünyası derken 300 milyon ama tüm akrabalarımızı ele alırsak 1 milyar kişilik bir topluluğa hitap ediyoruz. ‘Ucuz etin yahnisi yavan olur, misafir kısmeti ile gelir, emanete hıyanet olmaz, demir tavında dövülür, yatan aslandan gezen tilki yeğdir, çok isteyen azı bulamaz’ gibi atasözlerimiz var ama bunlar Kazak kökenlidir. Bu büyük Türk dünyasında hepimiz aynı candan, kandan, adet ve gelenekleri paylaşarak geliyoruz. Ama bu büyük dünyanın bugünlere kadar örgütlü bir birlikteliği sağlanamamış. Türk dünyasında bu birlikteliğin nasıl sağlanabileceğine ilişkin biz en azından kendi meslektaşlarımızı aynı çatı altında toplayarak bir eksikliği gidermeye çalışıyoruz. 2014’de Eskişehir’de sonra Kazan’da basın şurası yaptık. 3’üncüsü Kazakistan’da olacak ve hemen ardından Kırgızistan’a geçip orada temaslarda bulunacağız.
NELER YAPILMALI?
Bu toplantılardan ne sonuç çıkıyor? Birinci ve ikinci toplantımızda çıkan sonuçlardan şu öneriler en azından konuşuluyor; Türk dünyası medya mensupları arasında iletişim ağı kurulmalı, Türk Dünyası Haber Ajansı adı altında bir oluşuma gidilmeli demiştik. Ayrıca; Türkiye’den Anadolu Ajansı’na Türki Cumhuriyetleri’ne ücretsiz hizmet vermesi talebini gündeme getirdik. Türkçenin farklı lehçelerinin Google’nin translate ortamında bulunması için öneride bulunduk. Basın İlan Kurumu’nda; Dış Türkler ve Akraba Topluluklar Birimi’nin kurulmasını istedik. Yine Türk dünyasında yayın yapan yazılı basına da ek bir maddi ilan desteği sağlanması gerektiğini gündeme getirdik. Bu somut önerilerin hayata geçirilmesi ile tek başına meslek örgütlerinin veya sivil toplum kuruluşlarının yapabileceği bir şey değil. Türk dünyası kapsamındaki ve Türk akraba topluluklarındaki devletlerin bunu ele almaları gerekiyor. Türkiye bu Türk dünyası konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Bu konuya Türkiye’nin gösterdiği hassasiyeti diğer devletlerin de göstermesi lazım. Özellikle Türk dünyasına bir yazılı basın ile hitap edebilmek önemli bir eksikliği giderecektir. İnternet medyası geliştiği için yazılı basının gerilediği söylense de, yazılı basına asla bitmeyecek bir alandır. İnternet basının ömrü enerji bitinceye kadardır. Suya yazılan yazıdır. Yazarsınız kaybolur gider. Gazete bir belgedir. Arşivdir. Bu açıdan Türk dünyasına da web portalı ile haber ajansı ile hitap etmek önemli ama yazılı basın ile ulaşmak çok daha büyük etki yaratacaktır”. Başkan Erdoğan son olarak, “Dilde, fikirde, işte birlik” kavramı savunusu Kırım Tatarı fikir adamı, eğitimci ve yazar-yayıncı İsmail Gaspıralı’yı anarak, birliktelik çağrısı yaptı.