GİZEM EKİCİ
CHP Yenişehir İlçe Örgütü, kadın sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile “Müftülüklere nikah kıyma yetkisinin verilmesi” konulu bir söyleşi yaptı Söyleşinin ardından CHP’liler ve kadın örgütleri, Bahçelievler Postanesi’nden TBMM’ye konuyla ilgili dilekçe gönderdi. Grup adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan avukat Şerife Arıcı Yıldız, halka düzenlemeye karşı durma çağrısı yaptı.
“ANAYASAMIZA VE LAİKLİĞE AÇIKÇA AYKIRIDIR”
Türk kadınının bir devrim yasası olan Türk Medeni Kanunu ile, çağdaşlarından çok önce erkekle eşit haklarla donatıldığını anımsatan Yıldız, 1926’da kabul edilen Türk Medeni Kanunu kadınlarımızın medeni haklarının güvencesidir. Kanunla düzenlenen en önemli güvencelerden birisi de medeni nikahtır. 5 Ekim 2017’de kamuoyunda müftülere nikah yetkisi yasası olarak bilinen ‘Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun’ tasarısı içişleri komisyonundan geçmiştir. Türk Medeni Kanununa göre evlendirme memuru Belediye Başkanı veya onun bu işle görevlendireceği memurdur. Meclise sunulun kanun tasarısı ile müftülüklere de, yani müftü ve onun görevlendireceği imama da resmi nikah kıyma yetkisi verilmektedir. Bu yasa Türk Medeni Kanunu’na, Devrim Kanunlarını koruyan Anayasamıza ve laikliğe açıkça aykırıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı Yönergesinin 90. Maddesinde müftülerin görevi: İslam dininin, itikat ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işlerini yürütmektir. Medeni nikahın dinle, din adamı ile bir ilgisi yoktur ve olmamalıdır” dedi.
“ÇOCUK İSTİSMARININ ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR”
2015 yılında resmi nikahtan önce dini nikah yapılmasının suç sayıldığı düzenlemenin kaldırıldığını hatırlatan Şerife Arıcı Yıldız, “Şimdi bu yasa teklifi ile bir adım daha ileri gidilerek, Devrim Kanunları ile kurulmuş olan laik sisteme ağır bir darbe vurulmak istenmektedir. Eğitim sistemine yapılan müdahalelerle laik eğitim tasfiye edilirken bu yasa ile medeni yaşamda da laiklik ortadan kaldırılmak istenmektedir. Çocuk evliliklerinin önü açılmak, çocuk istismarının üstü örtülmek istenmektedir. Bilinmelidir ki bundan sonraki adım evlilik yaşının düşürülmesi olacaktır. Belediye ve müftülük nikahı ikilemi toplumdaki ayrışmayı körükleyecek bir uygulamadır. Tüm bu sakıncaları bir yana, bu düzenleme ile Türkiye adım adım bir şer’i düzene dönüştürülmek istenmektedir. Son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığının yetki ve görevleri; eğitimden sağlığa adım adım genişletilmekte, günlük hayatımız diyanet işlerince düzenlenir hale gelmektedir. Müftü, imam nikahı yetkisi bu sürecin önemli bir aşamasıdır. Bizler laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti kadınları olarak bu oldu bittiyi kabul etmiyoruz! Cumhuriyetin, devrim kanunlarının, Türk Medeni Kanununun kazanımlarından vazgeçmiyoruz!” diye konuştu.
“MÜFTÜ-İMAMA RESMİ NİKAH YETKİSİNİ KABUL ETMİYORUZ!”
Parti üyeleri ve kadın STK temsilcilerinin, “Müftü-imama resmi nikah yetkisini kabul etmiyoruz!” başlığıyla TBMM’ye gönderdiği dilekçede ise şu ifadelere yer verildi; “Tüm yurttaşlarımızı bu konuda duyarlılığa, millet vekillerimizi kanun teklifine redde Bütün yurttaşlarımızı tepkilerini tüm demokratik yollarla Türkiye Büyük Millet Meclisine iletmeye çağırıyoruz. 1926’da kabul edilen Türk Medeni Kanunu kadınlarımızın medeni haklarının güvencesidir. Kanunla düzenlenen en önemli güvencelerden birisi de medeni nikahtır. Kamuoyunda müftülüklere nikah yetkisi yasası olarak bilinen ‘Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun’ Teklifi TBMM gündemindedir. Türk Medeni Kanununa göre evlendirme memuru Belediye Başkanı veya onun bu işle görevlendireceği memurdur. Meclise sunulun kanun tasarısı ile müftülüklere de, yani müftü ve onun görevlendireceği imama da resmi nikah kıyma yetkisi verilmektedir. Bu yasa Türk Medeni Kanunu’na, Devrim Kanunlarını koruyan Anayasamıza ve laikliğe açıkça aykırıdır. Bizler laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak Cumhuriyetin, devrim kanunlarının, Türk Medeni Kanununun kazanımlarından vazgeçmiyoruz! Millet vekillerimizi bu yasa teklifine kırmızı oy vererek reddetmeye çağırıyoruz”.