Mersin Kadın Platformu, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve Mağdur Hakları Yasa Tasarısı’nın meclisten geçmemesi için 100’e yakın LGBTİ örgütü tarafından başlatılan “Eşit ve özgür bir hayat için; bu yasalar böyle geçmez” kampanyasına katıldığını duyurdu.
Mehmet Nabi Batuk
Türkiye’de genelinde 100’e yakın kadın ve LGBTİ+ örgütünün imzası ile başlayan “Eşit ve özgür bir hayat için; bu yasalar böyle geçmez” başlığı ile başlatılan kampanyaya Mersin Kadın Platformu Bileşenleri de dâhil oldu. Kampanyanın Mersin ayağını organize edecek Mersin Kadın Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şube’sinde düzenledikleri basın toplantısında kampanya süreci hakkında bilgi verdi. Toplantıya, SES Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş, CHP Mersin İl Kadın Kolları Başkanı Pakize Güler ve Mersin 7 Renk LGBTİ Derneği Başkanı Yağmur Arıcan’da destek verdi. Mersin Kadın Platformu adına basın açıklaması yapan SES Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, “Bu kampanyaya bizler de Mersindeki kadınların seslerini katmak istedik. Bu kampanyanın Mersin ayağını başlatmak için sizlerle ‘bu yasalar böyle geçmez’ deklarasyonunu paylaşmak istiyoruz” dedi.
“GENEL AHLAK GİBİ İYİCE MUĞLAK BİR ŞARTIN EKLENMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Kamuoyunda Müftülük Yasası olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın TBMM’den bu haliyle geçmesinin mümkün olmadığını kaydeden Özge Göncü, “Çünkü: “Müftülüklere nikâh yetkisi, eşitsizliğin garantisi: Tasarının yasalaşması durumunda evlendirme işlemi için müftülüklerin yetkilendirilmesiyle çoğu kadın evlenmek için olsun, ailede sorun yaşayınca olsun kadın-erkek eşitsizliğini doğal sayan, erkeklerin çıkarına olacak şekilde dini referansları temel alan, kadınların boşanmaması gerektiğini savunan bir kuruma başvuruyor olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı sosyal politika alanından ve medeni haklarımızla ilgili konulardan çekilmeli, evlendirme işlemi ve psikolojik danışmanlık için yetkili kılınmamalıdır. Çocuk yaşta evlendirme cinsel istismardır; kesinlikle engellenmeli, açıkça suç olarak düzenlenmelidir: Muğlak bir ‘genel ahlak’ şartı sadece kadınlara zarar: Anayasa'dan başlayarak pek çok kanunda yer alan sınırları belirsiz "genel ahlak" kriteri hâlihazırda kadın ve LGBTİ+ların hayatlarının her alanında insan haklarına aykırı yaptırımlarla karşılaşmalarına neden oluyor. Zaten evlilik yoluyla vatandaş olmak için “evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama” ve “kamu düzeni bakımından engel teşkil etmeme” şartları hâli hazırda kadınların aleyhine uygulanırken bir de “genel ahlak” gibi iyice muğlak bir şartın eklenmesi kabul edilemez” dedi.
Mağdur Hakları Yasa Tasarısı’nın OHAL dönemi ile tüm hak mekanizmalarının işleyişinin durdurulduğunu kaydeden Göncü,”Yasalardaki muğlâklıklar uygulamada genellikle bize zarar olarak dönerken biz kadınlar aleyhine olacaktır, çünkü: Şiddetin kadın-erkek eşitsizliğinin bir sonucu olduğunu görmezden gelen bir Mağdur Hakları Yasası, şiddet karşısında kadınları güçlendiremez, şiddetin önünü alamaz. : İçinde bulunduğumuz koşullarda kadınlara özel, güçlendirici ve koruyucu yasal düzenlemeler yapılmadan, bitmek bilmeyen kadın cinayetleri ve şiddet engellenemez. Bu da biz kadınlara, şiddet alanında ve kadınların hakları için yıllardır çalışan kadın örgütlerine sormadan gerektiği biçimde yapılamaz” diye konuştu.
“BİZLERİ DAHA EŞİTSİZ VE GÜVENSİZ HALE GETİRMEYE DEVAM EDECEKLER”
Kadınları ilgilendiren kanun tasarılarının; toplumun yarısı olan kadınları doğru ve eksiksiz bilgilendirerek ve kadın örgütlerini sürece katarak hazırlanmadığını söyleyen SES Mersin Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu böyle oldukça bizim ihtiyaçlarımıza karşılık gelmeyecek, hatta bizleri daha eşitsiz ve güvensiz hale getirmeye devam edecekler. Bunun sonuçlarına katlanacak olan yine - kim olursak olalım veya nasıl hayatlar yaşarsak yaşayalım - biz kadınlar olacağız. Hayatlarımızı belirleyecek yasaların bize sormadan yapılmasına itirazımız var.”