Haber Merkezi
Türkiye’nin birçok sektöründe yaşanan işçi cinayetleri artarak devam ediyor. Büyük oranda sendikalı olmayan işçiler arasında meydana gelen iş cinayetlerinde, maddi tasarruf sağlamak amacıyla iş güvenliği alanında alınmayan önlemler nedeniyle Türkiye genelinde binlerce işçi iş cinayetine kurban gitti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin tarafından hazırlanan Temmuz Ayı İş Cinayetleri raporuna göre Türkiye Genelinde en az 205 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken Mersin’de de 8 işçi iş cinayeti kurbanı oldu. 2017 yılının ilk 7 ayında ise en az 1119 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
“HER GÜN 7-8 ARKADAŞIMIZ EVDEN ÇIKIYOR AMA GERİ DÖNEMİYOR”
İSİG Meclisinden konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Resmi Gazete’nin 27 Temmuz sayısında Temmuz 2017 dönemine ilişkin işçi sendikalarının istatistiklerini yayımladı. Bir önceki dönemle kıyaslarsak kayıtlı işçi sayısı yüzde 6,94 oranında bir artışla 13.581.554’e yükseldi. Aynı dönemde sendikalı işçi sayısı 77 bin 73 artarak, 1.623.638 oldu. Ancak bu yükselişe rağmen sendikalı işçi oranı, bir önceki dönemin altına inerek yüzde 11,95’e geriledi. Ne kadar örgütlü olduğu tartışılsa da bu yüzdenin dışında kalan kısım, yani işçi sınıfının yüzde 88’i örgütsüz. Oysa insanlarımız ne kadar çok kuruma üye biliyorsunuz. Bir çevremize bakalım. Futbol takımı, hemşeri derneği vs. Ama sınıfsal örgütlülüğe baktığımız da ise örgütsüzlük dizboyu. Tabi illa sendikaya üye olmak da örgütlü olmak anlamına gelmiyor. Yani iş cinayetlerinin en temel nedeni ve aynı anda çözümünü de oluşturacak ilk adım ortaya çıkıyor: örgütlü olmak. Her gün 7-8 arkadaşımız evden çıkıyor ama geri dönemiyor. Çünkü iş cinayetlerinde öldürülüyorlar. Hepimiz birbirimize yani tüm işçi sınıfına karşı sorumluyuz. Yani tek bir işçi bile iş cinayetlerinde öldürülmüşse tüm proleter sınıfları öldürülmüş saymamız gerekir. İşte tam da bu yüzden can güvenliğimiz için örgütlenelim...OHAL koşullarının iş cinayetlerini artırdığı vurgulandı. Sermaye sınıfı, ülkenin tepesinde duran ve; “OHAL’i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz… Grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız…” diyebilen işçi düşmanı koruculara sahip iken işçinin güvenliğini elbette takmaz. İşçi cinayetlerine kılını kıpırdatmayan Türk-İş, Hak-İş gibi çanak yalayıcı sendikal konfederasyonlar var iken ve işçiler örgütsüz iken kimseden korkmaz. İşçiler ölmeye devam eder. İşçiler işten atılır. İşçiler açlığa sefalete mahkûm edilir” cümleleri kullanıldı.
EN ÇOK ÖLÜM İNŞAAT VE YOL İŞKOLUNDA
2017 yılının ilk yedi ayında elde edilen iş cinayeti verilerinin 2016 yılının verilerini geçtiğinin vurgulandığı açıklamada, “İnşaat, Yol işkolunda 51 işçi; Tarım, Orman işkolunda 45 işçi; Taşımacılık işkolunda 19 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 12 işçi; Ticaret, Büro işkolunda 11 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 11 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 10 işçi; Madencilik işkolunda 8 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 7 işçi; Metal işkolunda 7 işçi; Enerji işkolunda 7 işçi; Çimento, Cam işkolunda 5 işçi; Gıda, Şeker 3 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 1 işçi; İletişim işkolunda 1 işçi; Gemi, Tersane işkolunda 1 işçi ve çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 4 işçi yaşamını yitirdi” cümleleri kullanıldı.
MERSİN İŞ CİNAYETİNDE 4. SIRADA
Mersin’in ‘İş Cinayeti Raporundaki illere Göre Dağılımı Sıralamasında 4. Sırada yer aldığı raporda şu cümlelere yer verildi: “19 ölüm İstanbul’da; 10 ölüm Adana’da; 8’er ölüm Konya ve Mersin’de; 7’şer ölüm Bursa ve Muğla’da; 6’şar ölüm Aydın, Denizli ve Tekirdağ’da; 5’er ölüm Hakkari, Hatay, Manisa, Sakarya ve Şırnak’ta; 4’er ölüm Ankara, Balıkesir, Diyarbakır, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Samsun ve Zonguldak’ta; 3’er ölüm Antalya, Çorum, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Isparta, Kayseri, Kocaeli, Malatya ve Trabzon’da; 2’şer ölüm Afyon, Aksaray, Bartın, Çanakkale, Karaman, Kırıkkale, Mardin, Niğde, Osmaniye, Sinop, Şanlıurfa, Uşak ve Yalova’da; 1’er ölüm ise Amasya, Batman, Bilecik, Bingöl, Bolu, Düzce, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Kars, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Ordu ve Sivas’da yaşandı.”