"Güvenliğimizin Açık Kapısı”
Teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği çağımızda, çoğumuz dijital güvenliğini güçlü şifrelerle, antivirüs programlarıyla veya güvenlik duvarlarıyla sağlamaya çalışıyor.
Sağlayabiliyor mu? Kendince evet.. Taki bir sosyal mühendise denk gelene kadar.
Pes ! Sonunda bu da oldu ya ? Neye şaşırıyorsam artık ?
Dolandırıcılığın adı Sosyal Mühendislik oldu ya yanarım yanarım okul okuyup mühendis diploması alanlara yanarım ! Ne mühendise güven kalacak , zaten diplomalar şaibeli!
Günümüz siber suçlarının en sinsi silahlarından biri olan "sosyal mühendislik"
Neden mi en sinsi?
Çünkü bazen en güçlü sistemler bile, insan zaafları karşısında savunmasız kalabiliyor.
En yalın haliyle sosyal mühendislik, insanların manipüle edilerek gizli bilgilerin ele geçirilmesi yöntemi..
Burada kullanılan en önemli araç, teknoloji değil, ikna kabiliyeti..
Bir hacker’ın bilgisayar ekranı başında karmaşık kodlarla saldırı düzenlemesine gerek yoktur; bazen sadece bir telefon görüşmesi, samimi bir e-posta ya da sahte bir kimlik yeterlidir.
Düşünün… Bir gün sizi, " Bilgi teknolojileri uzmanı" olduğunu iddia eden biri arıyor ve sistemde bir güncelleme yaptıklarını, acilen şifrenizi vermeniz gerektiğini söylüyor. Ses tonu kararlı, konuşması teknik bilgilerle dolu, hatta size isminizle hitap ediyor. Ne yaparsınız? Eğer daha önce böyle bir saldırıdan haberdar değilseniz, büyük ihtimalle istenileni yaparsınız. İşte o an, zincirin en zayıf halkası devreye girmiş olur: İnsan faktörü.
"Kargonuz teslim edilemedi" şeklindeki sahte SMS’ler, sahte banka temsilcileri, ya da "hesabınız tehlikede" diyen sahte e-postalar… Hepsinin ortak noktası, sizi panikle hareket ettirmeye çalışmalarıdır. Çünkü insan, paniklediğinde sorgulama yetisini kaybeder ve hata yapmaya daha yatkın hale gelir.
Bu tür saldırılara karşı korunmanın yolu, teknolojiden çok farkındalıktan geçer.
Şirketler çalışanlarını sosyal mühendislik saldırılarına karşı eğitmeli, bireyler de karşılarına çıkan her dijital mesajı sorgulamalı.. Gerçekçi olmak gerekirse, hiç kimse tamamen güvende değil!
Fakat bilinçli bir kullanıcı, sosyal mühendisliğin en etkili panzehridir.
Sonuç olarak, dijital dünyada güvenlik sadece yazılımla değil, zihinle başlar. Sosyal mühendisliğe karşı en güçlü savunmamız, kandırılabilirliğimizin farkında olmak ve her bilgiyi iki kere düşünerek paylaşmaktır. Unutmayın, bazen bir virüs değil, bir ses sizi ele geçirebilir.