Doğrusunu isterseniz Haberci Gazetesi için bu haftaki yazılarımı hazırlamıştım. Ancak Çarşamba yazımın Atatürk'ün bize armağanı olan, ancak değerini pek bilemediğimiz Cumhuriyet Bayramı ile örtüştüğünü görünce yazımı buna koşut değiştirmeye karar verdim. Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'le ilgili aklıma ilk düşenleri yazmak arzusuyla yola çıktım. Umarım Ata'mıza ve Cumhuriyet'imize yakışır bir yazı ortaya serebilirim.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek; benim için aydınlık demek, bilim demek, laiklik demek, çağını aşmış ve evrensellikle buluşmuş bir deha demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek, onca savaşa katılmış ve Türkiye Cumhuriyet'ini kurmuş olmasına karşılık "Savaş haklı nedenlere dayanmadıkça bir cinayettir." diyen ve "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesiyle hareket eden bilge bir insan demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek; yaşadığı dönemde Hitler ve Mussolini gibi faşist, Stalin gibi komünist diktatörler olmasına rağmen, padişahlığı yıkmasına rağmen kendisini bir diktatör ve padişah ilan etmeyip halkımıza cumhuriyeti hediye eden ve halkımıza demokrasiyi layık gören ve halkına güvenen bir lider demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek; daha birçok ülkede kadının adı yokken kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı veren, kadınlarımıza hayatın her alanında fırsatlar tanıyan, onlara değer gösteren çok büyük bir feminist demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek; her türlü rezaletin, cinsel istismarın, çocuklara tecavüzün, gericiliğin, hurafenin cirit attığı tarikatlarla, tarikat şeyhleriyle, şıhlarıyla, şarlatanlarıyla aslanlar gibi mücadele eden bir ilerici demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek, komşularıyla sıfır sorun içerisinde barış ve kardeşlik atmosferiyle yaşamak demektir.

***

Mustafa Kemal Atatürk demek; alçak gönüllülük, yolsuzluklardan uzak, hırsızlığa ve uğursuzluğa bulaşmamış, tertemiz ve tüm mal varlığını Türk halkına ve onun bilimsel kurumlarına bağışlamış  bir dünya insanı demektir.

***

Atatürk demek; emperyalist emeller peşinde koşmayıp maceralardan uzak duran, sadece kendi halkının refahıyla, mutuluğuyla uğraşan, sınırlarını koruyan, her önüne geleni sınırlarından içeriye almayan, komşusundaki yangına benzinle koşmayan aklı başındalık demektir.

***

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı bugün bu kadar yoksul ve cahil bir topluluk olmazdık.

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı gerici zihniyetlerle yıllarca berbat biçimde yönetilmezdik.

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı Suriye'ye, Ortadoğu bataklığına gırtlağımıza kadar batmazdık.

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı bilimde, teknolojide, uygarlıkta en az bir Japonya kadar, bir Güney Kore kadar ileri bir memleket olurduk.

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı ne ABD ne Rusya ne diğer emperyal güçler bize şamar oğlanı muamelesi yapamazdı. Bağımsız ve özgür bir millet olarak göğsümüzü gere gere dünya denilen arenada gezerdik.

Şayet ATATÜRK'ümüz biraz daha uzun yaşasaydı çöpten beslenen insanlarımız, milyonlarca hırlı mı hırsız mı belli olmayan mültecimiz olmazdı.

Millet olarak Atamızın mirasına sahip çıkamamanın bedelini hem içte hem de dışta çok ağır biçimde ödüyoruz.

Yine de her şeye inat umudumuzu diri tutarak:

YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ!

YAŞASIN DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK!

diyoruz.