Mersin, limanı, tarımı, lojistiği ve sanayisiyle Türkiye’nin en güçlü şehirlerinden biri.
Yıllardır sanayici ve tüccar aynı çatı altında, yani Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde temsil ediliyor.
Ancak son dönemde farklı bir ses yükseliyor: “Mersin Sanayi Odası kurulmalı.”
Sanayicilerin bu talebi boşuna değil. Çünkü onların gündemi bambaşka: yatırım, üretim, enerji, OSB’ler, Ar-Ge…
Bu yüzden “kendi sesimizi daha gür duyurmalıyız” diyorlar.
MTSO yönetimi ise bu fikre karşı: “Ayrı oda bölünmüşlük getirir, gücümüz zayıflar” görüşünü savunuyor. Yani kentte tam anlamıyla bir fikir ayrılığı var.
Burada sorulması gereken soru şu: Yeni bir oda, Mersin’in ekonomisine ivme mi kazandırır, yoksa birlikteliği mi zedeler?
Benim cevabım net: Mersin kazanacaksa, bu ancak birlikten doğar. Sanayi de ticaret de aynı gemide. Eğer yeni bir yapı kurulacaksa, kavga ederek değil, uzlaşarak kurulmalı. Yoksa gemi su alır.
Mersin’in geleceği, bu kritik kararda gizli.