Değerli okurlarım,
  Kısa bir süre önce, Türk kültürünün derinliklerinde kök salmış bir motif olan "kavak ağacını" merkeze alan bir şiir serisi kaleme aldım. "KAVAK" adını taşıyan bu eserin yerel gazetenizde yayımlanmasından önce, ardındaki ilhamı ve felsefeyi sizlerle paylaşmak istedim. 
  Kavak ağacı, sıradan bir ağaç değildir. O, Türk kültüründe çok daha derin anlamlar taşıyan, adeta bir yaşam ve bilgelik sembolüdür. Destanımda, kavak ağacının Türklerin göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçişine nasıl eşlik ettiğini, Anadolu kültürüyle nasıl bütünleştiğini ve kültür katmanlarımızın en derinlerine nasıl sızdığını ele alıyorum. Anadolu folklorunda ve şamanik inançlardan İslami yorumlara kadar farklı kültürel kaynaşma katmanlarında kavak ağacının nasıl yer bulduğunu gözler önüne seriyorum.

  Bu şiirleri yazmaya beni iten, aslında kişisel bir anımdır. Emekli olduktan sonra, bir Balkan muhaciri olarak atalarımın toprakları olan Bulgaristan'ın Varna bölgesindeki Paşayiğit köyüne gittim. Köyün adı, adeta intikam alırcasına Kazıklı ‘’Voyvodino" olarak değiştirilmişti. 600 yıl Türk yurdu olan bu topraklarda ordu içerisine siyasetin karışmasıyla başlayan olaylar zinciri neticesinde, yaşanan Balkan Faciası ve sürgünle sonuçlanan acı bir kaderin izleri duruyordu.

  Sonra, atalarımdan bir iz bulma umuduyla köyün ortasındaki camiyi gördüm ve sevindim. Ama caminin şerefesinden sonrasının harap olduğunu görünce içimi yine bir hüzün kapladı. Tam o anda, minarenin yanında nazlı nazlı salınan bir kavak ağacı gördüm. Tıpkı Kayseri'deki köyümde olduğu gibi, cami minaresi ile kavak ağacının yan yana durması bana huzur verdi. Atalarımın izi, diktikleri bu kavakla kalmıştı. Bu mutlulukla gezime devam ettiğimde, Macaristan'a kadar olan yolculuğum boyunca kavak ağaçları bana adeta eşlik etti. Viyana kapılarına varmadan ise kavak ağaçlarını görmez oldum. Bu yolculukta anladım ki, kavak ağaçları adeta Türk akınlarının, Macaristan, Sırbistan ve Romanya boyunca uzanan izleriydi.

  Kavak: Bir Sembol, Bir Köprü
  Kavak, sadece destanlarda değil, halk türkülerinde, efsanelerde, hatta sosyal yaşamda da önemli bir yere sahiptir. Ahi Evran ve Hacı Bektaş Veli menkıbelerinde anlatılan mucizevi kavaklar, bu ağacın kutsallığına olan inancın en güzel örneklerindendir. Tarihte "Bey Meclisleri"nin kavak ağaçlarının altında toplanması, ağacın aynı zamanda bir adalet ve bilgelik sembolü olarak görüldüğünü kanıtlar. 

  Şiirlerimin Amacı ve Temennilerim
  Destanım, Türk kültürünün zenginliğini evrensel bir perspektifle birleştirerek, kavak ağacı motifi üzerinden insanlığın ortak kültürel mirasına ışık tutmayı hedefliyor. Yayınlanacak olan "KAVAK" adlı şiirlerimin, sizleri bu sembolik yolculuğa çıkarmayı amaçlıyor. Umarız ki bu köşe yazısı, bu yolculuğa başlamadan önce size güzel bir ön bilgi sunar. Büyük usta Nazım Hikmet’in ‘’Kavak’’ şiiri kadar olmasa da kültür hayatımıza bir damla olur.

  Yazdığım bu şiir serisi ile Türk'ün ve Türk milletinin karakteri ile Kavak ağacının karakterinin benzeşmesini vurgulamak; Anadolu'daki tüm kültürlerin kaynaşıp dostça, kardeşçe, barış, huzur ve refah içinde yaşaması en büyük temennimdir. Keyifli okumalar dilerim.