101’inci yılını geride bıraktığımız canım Türkiye Cumhuriyetinde neler oluyor şaşırıp kalıyorum adeta.
Birden bire gündeme düşen 2. Çözüm süreci ile birlikte sürekli olarak Türkiye Cumhuriyetinin bekası ile ilgili ucubik düşünceler yerli yersiz ağızlardan söylenir oldu.
Buradan o şuurunu yitirmiş tiplere soruyorum; Cumhuriyetin suyu mu çıktı diye?
Hele hele hukuka güvenmemiz gereken bu günlerde adaletin terazisi hep iktidar partisi tarafında ağır basıyor.
Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e karşı sosyal medya ortamında yapılan hakaret dolu içeriklere yalan bilgilere ve halkı kin nefrete yönelten ifadelere karşı hiçbir savcı kılını kıpırdatmıyor.
Her şeyi geçtim; Amerika’nın Suriye temsilcisinin cumhuriyeti yıkmaya yönelik fikrine karşı gelecek bir tane iktidar partisi üyesi yok mu?
Yabancı ülkelere haddini bildiren Cumhurbaşkanından, Barrack isimli diplomata haddini bildirmesini beklerdim.
Kimse Birleşik Türkiye Devletleri gibi rüyalar görmesin bu arada.
100 yıl önce Atatürk’e toslayan Mondros anlaşması bugün işbirlikçiler tarafından tekrar gündeme alınıyor.
Herkes bilsin ki bu ülkenin çimentosunda Atatürk ilke ve İnkılapları vardır.
Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılanda kurulmuştur ve ne yeliz gibi tipler yıkabilir ne de onun temsil ettiği zihniyet.