image
İnci TULUNAY

Tarih : 6.07.2025  E-Mail : 


YANGIN MEVSİMİ

“Yangın mevsimi” takvimde yazmaz, ama coğrafyanın belleğine kazınmıştır.

Orman sadece ağaç değil, bir ekosistem..

 

İçinde yüzlerce canlı türünü, binlerce yıllık dengeyi, insan eli değmeden büyüyen hayatı barındırır.

 

Bir yangında sadece ağaçlar değil, o ağaçların altında yaşayan karacalar, kirpiler, kuşlar, böcekler, mikroorganizmalar da yok olur.

Yangın hava kirletir, iklim etkilenir, toprak verimini kaybeder.

 

Oysa unutuyoruz: Biz bu doğanın sahibi değiliz, sadece bir parçasıyız.

Mersin, Antalya, Muğla başta olmak üzere yaz aylarında hem cennet gibidir hem de cehennemle burun burunadır. Bu bir doğa yasası değil; çoğunlukla insanın dikkatsizliğinin, ihmalkârlığının ve bazen de kasti davranışlarının sonucu…

 

Kayıtlarda, orman yangınlarının %90’ından fazlası  insan kaynaklı.. Bir izmarit, bir cam şişe, tarlada yakılan kontrolsüz anız, mangal ateşi, hatta dikkatsizce atılmış bir kıvılcım… Bunların hepsi, yüzlerce hektarlık yeşil örtüyü bir günde kül edebiliyor. Daha kötüsü, bazı yangınlar rant amacıyla bilerek çıkarılıyor. İmar izinleri, turizm yatırımları ya da maden arama faaliyetleri için yanan ormanlar, kısa vadeli karlar uğruna gelecek nesillerden çalınıyor.

Öncelikle eğitim şart diyeceğim sandınız değil mi?

 

Öncelikle aç gözlü insanları ormanlardan uzak tutmak gerek!

 

İki şişe bira ile mangal keyfi, yak üstüne de bir sigara hava sıcak otlar kuru at ormana yansın!

İki üç site yapalım, parayı kıralım, ormanı yakalım, otel yapalım, madeni bulalım köşeyi dönelim diyenlerle nasıl mücadele edeceğiz? Asıl onları durdurmak gerek!

 

Çocuklara orman sevgisi, gençlere doğa bilinci, yetişkinlere sorumluluk duygusu kazandırmak zorundayız.

 

Önce ormanın önemini belletmek, yakmamayı öğretmek gerek!

 

Bunun ötesinde orman yangınlarına müdahalede teknolojik altyapıyı güçlendirmeli ,  insansız hava araçları, termal kameralar, daha etkili erken uyarı sistemleri, hızlı müdahale ekipleri gerek..

 

Belki de en önemlisi şu: Her birey kendi ormanının bekçisi olmalı. Bir izmariti söndürmekle başlar, bir cam şişeyi çöpe atmakla devam eder, bir yangın gördüğümüzde 112’yi aramakla hayati hale gelir.

 

2021 yazında yaşadıklarımız hafızalarımızda hâlâ taze. O yıl sadece ağaçları değil, insanları da kaybettik. Evler kül oldu, tarım alanları yandı, hayvanlar telef oldu. Artık hiçbir yazı “sıradan bir yaz” gibi yaşamamalıyız!

 

Yangın mevsimi geldi. Ama unutmayalım: Ormanlar yalnızca yazın değil, dört mevsim bizimle. Onları sadece yanınca değil, yaşarken de hatırlamalıyız. Çünkü ormanları korumak, sadece çevrecilik değil; insanlığın kendini korumasıdır.

 

Her yıl Temmuz geldiğinde, Türkiye’nin ormanlarında sessiz bir alarm çalmaya başlar. Havalar ısınır, rüzgâr kurur, toprağın nemi çekilir. Doğa susuz kalır… Oksijen kaynağı ormanlarımız yanmasın, Türkiye’miz nefessiz kalmasın..,




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 



  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA