Cumhuriyet Halk Partisini davasının 8 Eylüle ertelendiği şu anda yazıyorum yazımı. CHP’nin yeniden dizayn süreci olan bu süreçte milyonlarca seçmenin yaşadığı hayal kırıklığını biliyorum.
Bahsettiğim konu dava süreci değil maalesef. Yapay zekâya sorulduğunda bile dünyanın en çok seçim kaybeden lideri olarak gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalar ve takındığı tavır. 76 yaşına gelmiş bir siyasetçinin yani namı diğer “Bay Kemal ”den akli melekelerinin yerinde olduğuna dair özel bir hastaneden mühürlü belge istiyorum.
Benim onun gibi mühürsüz belgeleri kabul etmem mümkün değil. 12 seçim kaybettiği de ona sık sık hatırlatılmalı bence hatta birazda B12 takviyesi iyi gelebilir kendine.
Yıllarca onu desteklemiş bir seçmen olarak o meşhur “kandırıldık” lafını artık bizde kullanabiliriz.
Burada asıl sıkıntı hala bir hırs ve koltuk sevdasına kapılmak. Kapalı kapılar ardından tehditler savurmak ve asıl yapması gereken hamleleri yapmayarak akıl sağlığını kaybetmek üzere olan bir seçmen kitlesini büyük buhrana doğru götürmek.
Sağlıklı düşünen siyasiyi ahlaka sahip heyetleri elleri boş çevirmek ve “Kayyum gelse daha iyi mi olur” diyerek yapmayı düşündüğü saçmalığı meşru göstermek.
Cevap veriyorum atanacak kayyum bile senden daha iyi yönetir CHP’yi. Burada halk olarak, iktidar partisinin yapmak istediği, son anketlere göre Türkiye’nin en büyük muhalefeti ve birinci partisi olarak gösterilen Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaratılmak istenen kaosa karşı izin vermemek ve demokratik yollardan bu duruma karşı koymak gerekmektedir.
Çünkü BAŞKA TÜRKİYE YOK.