Gazeteci Fatih Altaylı’nın gözaltına alınma şekli ve itham edilen suç tam manasıyla bir hukuk ülkesi olduğunu iddia eden ülkeme yakışmamıştır.
İşi gücü gazetecilik olan ve sadece bu iş ile anılan, hatta kazandığı paranın büyük bir kısmı ile öğrenci bursu veren bu yürekli gazeteciyi susturmak için yapılan bir hamle olarak görüyorum.
Muhalif gazetecilere yapılan bu muamele maalesef bir ilk değil. İktidar mensubu herhangi bir kişin attığı tweet ile hedef haline gelen ve önce troll gazetecilerin saldırısı ile hedef gösterilen Fatih Altaylı ifadesinde de belirttiği üzere herhangi bir suç işlememiştir.
Kaldı ki bir gazeteci nasıl Cumhurbaşkanını tehdit edebilir ki?
Elinde kalemi dışında bir gücü olamayan insanların bu tarz algı operasyonlarına kurban edilmesi, Türkiye gazetecilik tarihi adına bir kara lekedir.
Eğer bir tehdit aranıyorsa verdiği sözde haberler ile borsalarda büyük düşüşlere sebep olan sözde gazeteciler, ekonomi üstünde yaptıkları bu manipülasyonlar ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını daha çok tehdit ediyorlar.