Artık yaz geldi.

Sıcaklar iyice bastırdı.

Mersin yanmaya başladı.

Önümüzdeki 3-4 ay boyunca Mersinliler bunaltıcı sıcaklarla boğuşacak.

Keşke boğuşacağı sadece sıcaklar olsa!

Çünkü sıcaklarla başa çıkmanın birçok yolu var.

Klimayı açarsın, vantilatörü baş köşeye yerleştirirsin, denize gidersin, dağa kaçarsın, soluğu yaylada alırsın..

Seçenekleri daha fazla artırmak mümkün.

***

Amaaa Mersinlilerin başa çıkamadığı öyle bir sorun var ki; ne yapsan fayda etmez!

Çünkü çözümü kıştadır.

Çünkü çözümü yerel yönetimdedir.

Sorunu çözmek için erken yol almak gerekir.

Sorunu kaynağında daha ortaya çıkmadan yok etmek tek çaredir..

Eğer bu noktada geç kalırsan yaz boyunca kentte yaşayanlara eziyetin en alasını çektirirsin!

Ne yazık ki son birkaç yıldır Mersinliler bu eziyeti dibine kadar yaşıyor!

***

Bu eziyetin adı SİNEK efendim!..

Hem de her türlüsünden!

Sivrisi, karası, mucuğu, atı, mavisi ne ararsan var Mersin’de.

On yıldır yaşadığım mahallede 8 yıldır sinek yüzü görmezken 2 yıldır başta sivrisi olmak üzere hepsi ziyaret ediyor evimi..

Özellikle sivrisi artık baş köşede daimi misafirim!

Tüm Mersin’de evleri sarmış durumda bu davetsiz misafirler..

Rica etsen de elini kolunu sallasan da tekme atmaya kalksan da gazete-dergi-havlu eline ne geçirirsen savursan da gitmiyor kardeşim!..

Üstelik yatılı kalıyor.

Sabahlar olmasın ama gözüne de uyku girmesin diye ne güzellemeler yapıyor.

Sonra kent yaşayanları, gözleri uykusuzluktan morarmış; vücudunda kızarmamış, şişmemiş yeri kalmamış halde düşüyor yollara.

***

Hak mı peki bu vatandaşa?

Kışın larvaları yok etmeden yazın 15 günde hatta ayda bir gezdirdiğin araçlarla havaya püskürttüğün ilaç çözer mi sanıyorsun bu belayı?

Üstelik bu zeki canlıların daha aracın sesini duyar duymaz sokaklardan kaçıp evlere doluştuğunu bilmez misin?

Çözüm ortada olduğu halde niye çektiriyorsun bu eziyeti Mersinlilere?

Anlaşılan o ki; bu yaz da Mersinliler sineklere yem olacak!..

Böyle giderse diğer yazlar da ne yazık ki!..

Yazık ki çok yazık!..

Ne demiş atalarımız:

‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!’

Bu anlayış ve bakış akışı değişmediği sürece zurna da çalsan davul da patlatsan faydası yok!..