Bir gazeteci yılda en az on defa sineklerden şikayet yazısı yazar mı?.
Mersin’de yaşıyorsa yazar.
Peki, koca bir belediye yaz kış demeden sürekli sinekten şikayet yazısına muhatap olur mu?.
Belediye Mersin’de ve beceriksizse evet.
Haziran ayına yeni girdik.
Sıcaklar geliyor.
Şimdilik az çok kapalı olan kapılar pencereler açılacak ki; vatandaş sıcaklarla bir derecede olsa baş edebilsin.
Haliyle şikayetler daha da artacak.
Beyefendi’nin Belediyesinin sözde sinek ilaçlama araçları daha yeni yeni mahallelerde görünmeye başladı.
Havaya bir şeyler sıkıp duruyorlar.
Sineklerde eşlik ediyor ilaçlama ekiplerine.
Ya ilaçlarda bir sorun var;
Ya da Beyefendi’nin sinekleri bu işe şerbetli.
Banamısın demiyorlar, ilaçlama aracı ile beraber adeta mahalleyi sokak sokak geziyorlar.
Bizim Beyefendi’nin başında durduğu belediyenin uçan haşaratla samimiyetini ifade eden “kovaladıkça kaçan ateş böceğimmisin” nosyonlu, akıllara seza bir sloganı var ya hani.
Bizde ki durum tam tersi.
Ne kovalayan var ne de kaçan.
Yer gök sinek.
Kadrolu gibiler.
Sineklerle mücadele adına dünya kadar para harcayıp tam tersine sineklerin daha da çoğalmasını sağlamak nasıl bir yetenek gerektirir inceleme konusu olmalı.
Birkaç neden sıralayayım kendi adıma;
-Mücadele sadece laftadır.
-İlaçlar etkisizdir.
-Sorumlu kurum beceriksizdir.
Hepsini üst üste koyduğumuzda her yıl, üstelik yaz kış sineklere yem edilmemizin nedeni ortaya çıkıyor zaten..
Görüntü bu.
Sinek gerçek.
Mücadele yalan.
Geriye neden bu kepazeliğe, beceriksizliğe mahkum edildiğimizi sorgulamak kalıyor.
Bu işler için bizlerin kesesinden milyonlarca lira harcanıyor Beyefendi’nin başında durduğu kurumda.
Yani bu işin bir de rantı var.
Paralarda uçuyor, sineklerde.
Hal böyleyken;
Bu durumda yaşanılan başarısız ve beceriksiz mücadelenin arkasında malum hissi duygular etkili olabilir mi sorusu akıllara gelir mi, gelmez mi?.
Birilerinin cüzdanı bu işle pompalanıp şişirilirken, kurumun kasası bu uğurda zayıflatılıyor, vatandaş umursanmıyor olabilir mi?.
Olmadığını, olmayacağını varsaymamız doğru olandır.
Ancak;
O zaman yine sormamız gerekir bu işin sorumlularına.
Bir Mersinli olarak sineklere yem edilmemizin sebebi nedir kardeşim?.
Koca kurum nasıl bu kadar beceriksiz olabilir biri anlatmalı.
Konuyla ilgili olarak aklı başında, dürüst, düzgün ve kamuoyunu aydınlatacak bir açıklamaya ihtiyaç vardır.
İklimsel olayları bahane etmeden.
Ya da;
Beyefendi’nin “soğuklar başlayınca sinekler gidecektir” dediği gibi sorumsuz, ciddiyetten uzak, alaycı saçmalıklarına sığınmadan.
Düzgün.
Dürüst.
Kurumsal.
Halkın belediyesi gibi.
Bunu bari becerebilirmisiniz?.
**
Sevdiğim Laflar:
“İYİ SÖYLE, İYİ İŞİT!...”