Bir zamanların yemyeşil Mersin’i şimdi adeta beton yığını..
Mis kokulu narenciye bahçeleri
Görkemli akasya ağaçları
Dutu, inciri, narı, elması, eriği, mandalinası, limonu, portakalıyla bezeli küçük bahçeli evleri
Evlerin önü ve damları asmalarla kaplı sokakları
Yok artık Mersin’in!..
Her evden yükselen bin bir çeşit çiçek kokuları yok artık!
Yasemin kokan mahalleleri, rengarenk begonvillerle kaplı caddeleri çoktan tarih oldu..
Tüm yeşiller birer birer yok edildi, yerlerine 20-30 katlı binalar dikildi, dikilmeye devam ediliyor..
Çimler bile silindirle dümdüz edilip taş parkelerle kaplanıyor canım Mersin’imde..
Mahallelerde halkın nefes alacağı parklar yapacak yer kalmadı.
Sağımız, solumuz, önümüz, arkamız beton!..
Yeşil fakiri bir kent artık Mersin.
Kalbine saplanan hançerle öldürüldü Mersin!..
***
Yeşil bir kent nasıl olurmuş geçen hafta gördüm, yaşadım.
Kent merkezinde devasa yemyeşil parklar
Sokaklarda leylak, akasya, çam, kauçuk ağaçları
Caddelerde yeşilin binbir tonu
Küçücük dereler korunmuş, tarihi koca koca ağaçların kökleri sarmış sarmalamış etrafını
Botanik bahçeleri süslemiş dört bir yanı
Kilometrelerce yürüseniz de yorulmuyorsunuz, sıkılmıyorsunuz cadde ve sokaklarda
Parkları bir uçtan bir uca gezmek bile saatlerinizi alıyor
Evlerin bahçeleri, balkonları çiçeklerle bezeli
Kuş cıvıltıları trafik gürültüsünü bastırıyor
Gülümseyerek, mutlu mesut yürüyorsunuz koca koca ağaçların gölgesinde..
Bu yemyeşil kent Gaziantep efendim!..
Orası da büyükşehir
Orası da ticaretin, sanayinin merkezlerinden biri
Nüfusu 2 milyonun üzerinde
Gelişmişlik sıralamasında üstlerde
Orası da kalabalık
Orası da hala genişliyor
Her yerde inşaat var
Koca koca 3-4 şeritli caddeleri, bulvarları, metrosu, tramvayı var
Ama aynı zamanda hayranlık derecesinde de yeşili var!
Gaziantep başarmış, yeşilini korumuş, yeşiline sahip çıkmış.
Mis kokulu sokakları, caddeleri gördükçe imreniyor insan!
Kentin göbeğindeki devasa parklarda nefes aldıkça Mersin’deki betonlaşmaya isyan ediyor insan!
Her geçen gün yok edilen yeşile üzülüyor insan, içi acıyor!
Yani demem o ki; onlar yapıyor, biz yok ediyoruz!