Bir kentin gelişimi, refahı, yaşayanlarının
memnuniyeti ve mutluluğu; o kenti
yönetenler ile vatandaşın her anlamda
sözcüsü olacağına ‘söz’ veren vekillerin
misyonu, vizyonu, ileri görüşlülüğü,
sorun çözme becerisi, birikimi, kenti
ve yaşayanlarını sevmeleriyle doğru
orantılıdır.
Bu noktada, milletvekilleri de kentin
gelişimi adına kilit roldedir. O koltuğa
oturacak kişi, her şeyden önce kentini ve
yaşayanlarını sevmelidir ki, kilit rolünün
hakkını verebilsin.
Seçimlere 54 kaldı. Bir taraftan ülkenin
yeni cumhurbaşkanını; bir taraftan da
kentimiz için iyi, güzel, doğru şeyler
yapacaklarına inandığımız vekilleri seçmek
için sandığa gideceğiz.
Mersin’in geleceği, 14 Mayıs’ta sandıkta
vereceğimiz oylarla bir kez daha
şekillenecek ve TBMM koltuklarına
oturanlar, erken seçim olmazsa 5 yıl
boyunca kent için, kentin yaşayanları için
çalışacak.
En azından umudumuz o yönde!
Birçok sorunla boğuşan, özellikle
depremlerden sonra nüfusu katlanan ve
bir keşmekeşle karmaşayla baş başa
bırakılan Mersin; kenti ileriye taşıyacak,
var olan sorunlarına çözümler üretebilecek
vekillerle düze çıkabilir.
Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olan
Mersin’de de her siyasi partiden yüzlerce
kişi ‘milletin vekili’ olma talebiyle aday
adaylığı başvurusu yaptı.
Siyaset, iş dünyası, STK ve kamu
kurumlarından bazıları tanınan, bilinen,
bazıları ise ismini ilk kez duyduğumuz bu
aday adayları; “Mersin için, aydınlık bir
gelecek için, sorunları çözmek için, sesiniz
olmak için ben varım” iddiasıyla yola
çıkıyorlar.
Mersin’in 13 milletvekili var. Bunlar
arasında bugüne kadar ismini duyup
cismini hiç görmediğimiz vekillerimiz var
bizim.
Seçim vaatlerinde attıkları nutukların
bir kelimesini dahi yerine getirmeyen
vekillerimiz var bizim.
Peki, bu günlerde aday adayı olarak
Mersinlilerin karşısına çıkan isimler, bu
kentin sorunlarını çözmeye hazırlar mı?
Aday adayları, bu kenti gerçekten
seviyorlar mı?
Bu aday adayları samimi, dürüst, adil,
eşitlikçi ve en önemlisi iyi insanlar mı?
Elbette, tüm aday adayları bu niteliklere
sahip olduklarını iddia ederek çıkacak
seçmenin karşısına.
Ama ne yazık ki Mersin, yönetimler
açısından hep şanssız bir kent olmuştur.
Üç bakana sahip olduğu dönemlerde bile
bırakın kenti uçuracak projeleri, var olan
sorunlarını dahi çözememiştir bu kent.
Konumu, coğrafi yapısı, stratejik önemi,
kültürel yapısı, tarih ve turizm zenginliği
ile sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da
sayılı kentleri arasına girecek potansiyele
sahip bir Mersin, bugün ne yazık ki,
başlanamayan ve bitirilemeyen projeleri,
çığ gibi büyüyen sorunlarıyla baş etmeye
çalışıyor.
Böylesine önemli ve güzel bir kentin;
tüm sorunlarına vakıf ve çözmeye istekli
vekillere ihtiyacı var.
Her geçen gün daha da keşmekeş hale
gelen trafiği, her geçen gün yeşil yoksunu
betonlaşması, çarpık yapılaşması,
koordinasyonsuzluk kurbanı cadde ve
sokakları, önceliği olmayan projelere
harcanan paralarıyla heba edilen Mersin’i
kurtaracak vekillere ihtiyaç var.
Mersin’in; parti liderlerinin dudakları
arasından çıkacak milletvekili adaylarına
değil, misyonuyla, vizyonuyla, birikimiyle,
sorunlara üreteceği projeleriyle, kenti
ileriye taşıyacak, geleceğini şekillendirecek
projeleriyle, kent için çalışacak vekillere
ihtiyacı var.
Mersin’in, bu kenti ve yaşayanlarını
gerçekten sevecek ‘milletin vekillerine’
ihtiyacı var.