Metro.
Can simidi.
Bizim Beyefendi ne zaman boşta
kalsa,sıkıntılı duruma düşsemetronun
ipine sarılıyor.
Feveran ediyor;
Yaptırmıyorlar.
İmza atmıyorlar.
Engel çıkarıyorlar.
İşin bu noktaya geleceğini herkes gibi
Beyefendide biliyordu elbette.
Ama işine geldiğinde kullanabileceği bir
materyal gerekiyordu bizim beyefendiye.
İstediğini yaptı.
Ne zaman dara düşse, seçmene derin
mağduriyet mesajı vermek istese ağzında
sakız hazır.
İktidarın imza atıp yolu açmasını
istemeyen bir kişi varsa o da bizim
Beyefendidir bugün.
Zamanda, zeminde uygundur.
Gidişat tam da Beyefendinin yol
haritasına göredir.
Yerel güç Beyefendinin elinde bugün.
Gücü elinde tutana yaranmak, kalkan
olmak isteyen kraldan çok kralcı Dinolar
tarafından ölesiye savunulmaktadır.
Burada dikkat çeken kral
savunucularının Beyefendiyi savunmak
adına kılıktan kılığa girmeleri, çeşitli
atraksiyonlarla göze girme çabaları
sonucunda yaşadıkları karakter
erozyonudur.
Yalan yalandır.
Gerçek gerçektir.
Bu iki öznenin ortak huyu ise er ya da
geç ortaya çıkmalarıdır.
Güce tapıp, biat eden Dinolarında zamanı
geldiğinde bu iki özneden paylarını
alacakları da ortadadır.
Şairin dediği gibi;
“Yürü bre Hızır Paşa.
Senin de çarkın kırılır.
Güvendiğin Padişahın.
Gün gelir, o da devrilir.”
Hal böyleyken;
Metronun kayığına binerek okyanusu
aşmaya çalışmak kurnazlığı suyun dibinde
de sona erebilir.
Aklınızda olsun!..

Sevdiğim Laflar:
“SON PİŞMANLIK NEYE

YARAR!..