“Ölü bir değil ki ağlayasın. Deli bir değil ki bağlayasın” demiş eski zaman insanları.
Sanki bugünleri görmüşte söylemişler!.
Hatta;
Mersin için söylemişler özellikle.
Deniz manzaralı.
Dağ manzaralı.
Göl manzaralı.
Dağ.
Taş.
Orman.
Su.
Deniz.
Talan ediliyor.
Yerin üstü gibi altı da talandan nasibini alıyor.
Doymuyor sermaye.
Atatürk Parkı bile tehdit altında.
Parkı yutmak için iştahlanan şirketin bir basın kuruluşuna sponsor olabilecek kadar gözü dönmüş.
Gözler kör, kulaklar sağır demek yetmiyor;
Vicdanlar bile kararmış.
Büyükşehir direniyor bu kamu malına tecavüz ve istila girişimine.
Hal böyleyken;
İki belediye başkanı tecavüzcü şirketin sponsorluğundaki bir etkinliğe katılıp poz verebiliyor Holivut gülüşleriyle.
Ne kendilerinden haberleri var.
Ne de şehirlerinden.
STK’lar dilsiz.
Siyasiler kör.
Vatandaş umarsız.
Gören.
Söyleyen.
Yazan.
üç-beş kişi.
Gam yükünü taşıyacak başka kimse yok mu bu şehirde kardeşim.
Hepten mi gamsız oldunuz?.
**
Sevdiğim Laflar:
“KİMİNE SİVRİSİNEK SAZ, KİMİNE DAVUL ZURNA AZ!..”