Halil DELİBAŞ | NE KADAR ARABA, O KADAR ÇÖP | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 
image
Halil DELİBAŞ

Tarih : 8.10.2021  E-Mail : halildelibas40@gmail.com


NE KADAR ARABA, O KADAR ÇÖP

Hayatımızı kolaylaştıran motorlu araçları kullanmaya başlamamız ile TRAFİK Kavramı yasal açıdan da, hayatımıza girmiş durumda. Kısaca trafik nedir? Tanımını yapmak gerekir ise, Trafik (Seyrüsefer), kara, hava, deniz taşıtları ile yayaların kendilerine özgü yollarda gidip gelmesi olayıdır. Karayolları Trafik Kanunu Madde 3 ise; Yayaların,  hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir, olarak tanımlıyor trafiği. Yıllardır,  21 yaşımda iken, yani yaklaşık 45 yıl önce  aldığım sürücü belgesi ile araba(otomobil) kullanıyorum. Bu yazımda kısaca trafikle ilgili yaşadığım öncelikli  sorunlardan bahsedeceğim.    Sanırım yıllar önce Trafik kazaları ile ilgili bir makalemde, nüfusa oranla ölümlü kazalarda dünyada hep önlerde yer aldığımızı üzülerek yazdığımı anımsıyorum. Yazımın başında da sonunda da aynı şeyi söyleyeceğim. Biz sürücüler için asıl olan Trafik Kuralları değil, Trafik Kuralsızlıklarını,  kuralsızlığı genelde benimsiyor ve uyguluyoruz. Aslında trafikle ilgili biz sürücüleri ilgilendiren,  bir dizi kurallar bütünü ”mevzuatlar” var. Kısaca bunların isimleri;

  1. 2918 sayılı karayolları Trafik Kanunu,
  2. Karayolları Trafik Yönetmeliği,
  3. Trafik İşaretleri Hakkında Yönetmelik,
  4. Karayolu Trafik Güvenliğinin Sağlanması Yönünden, Yolun Yapısında Yapılacak Her Türlü Çalışmalarda Alınacak Tedbirler ile Karayolu Dışında,Kenarında ve Üzerindeki Diğer Levhalar,Işıklar ve İşaretlemeler Hakkında Yönetmelik,
  5. Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmelik,
  6. Trafik Ceza Rehberi(yılık) . Her yıl güncellenen cezalar da caydırıcı olmuyor maalesef.

Pandemi yasakları azalınca, uzun süre biri birinden ayrı kalan, sosyal yaşamı özleyen  insanlarımızın daha duyarlı, daha kuralcı, daha saygılı ve dikkatli , özetle daha medeni olacağına yönelik bir beklentim var idi ama maalesef daha hırçın, daha kuralsızlığa yatkın, çevreye ve insanlara, hastalara, yaşlılara, bebeklere, hayvanlara, böceklere, doğaya ,  duyarsız , tam tamına trafik canavarları olduk. Trafiğe çıktığımda en büyük rahatsızlığım çevreye hiç mi hiç ilgi göstermememiz, tam tersi aracımızdaki, sigara külünü, izmariti, peçeteyi, su şişesini, meşrubat şişesini, atık poşetleri özetle aracımızda atık olarak ne var ise sanırım %90’ınımız yola, dışarı atıyoruz. Bu yıl yaşadığımız yoğun orman yangınlarına sebep belki de bu yol kenarlarına, ormanlara attığımız şişe kırıkları olamaz mı?  Yaşadığımız çevreye bu derece hoyratça yaklaşmak nasıl bir mantıktır? Evimizin odasına, koridoruna , ya da mutfağına sigara izmariti, pet şişe veya poşet  atabilirmiyiz?                                                                                                                           Bu çevre de bize ait yaşam alanı değimlidir? Bu davranış, kendimize olan öz saygımızı yitirdiğimiz anlamına geliyor.                                                                                                                                                              Trafik kurallarına uyumsuzluğumuzda cezai müeyyide tarafını geçiyorum , sürücülerimizin diğer sürücülere saygısı sıfır. Kırmız ışıkta çok yüksek hızla geçme cesaretine sahip olmanın nasıl bir kişilik hali olduğunu anlayamıyorum. Ya da sola dönüş şeridinden, kırmızıda  bekleyen araçların en önüne geçmek, trafikte slalom yaparak trafiği tehlikeye sokmak, sürekli korna ve ışıkla öndeki aracı rahatsız etmek, el, kol hareketleri ile diğer araç sürücülerini taciz etmek, hız tahditlerine uymamak, hız tahdidinin nerede ise iki katı hızla gitmek ve daha bu ve benzer bir dizi kuralsızlıklar,  inanın kurallara uyanlardan çok fazla. Yazımın başında da söylediğim gibi KURALSIZLIK; Kural olmuş durumda. Hani bir motto, Kamu Spotu vardı “ TRAFİK KURALLARINA UYALIM, UYMAYANLARI UYARALIM”  açıkça ben uyarmaya korkuyorum, çünkü başıma ne gelebileceğinden endişe duyuyor ve genelde uyarmaktan korkuyorum. Bu çevre, bu hayat, bu yollar, bu araçlar bizim. Neden canımıza, malımıza kastediyoruz. Sanırım AB uyum Yasaları kapsamında araçlarımıza zorunlu kamera takılacak. Bu teknolojinin uygulanması ile, trafikteki kuralsızlıkları ilgililere iletme konusunda daha iyi imkanlara sahip olacağız. Ama medeni insan ceza ile, korku ile değil saygı, sevgi ve öz saygı paylaşımı ile çevresine yardım etmeli. Yoksa her  tarafa trafik polisi, Gönüllü Trafik Müfettiş yerleştirsek bu sorunları çözemeyiz. Yine de son söz; Trafik kurallarına uyalım, çevremize ve trafikteki diğer araçlara, sürücülere saygı gösterelim. Bu yaşam, bu dünya, bu cennet vatan bizim. Kazasız ve sakin sürüşler diliyorum.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 



  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA