Bunca doğa talanı, mafya videoları arasında yerel gazetelerde çıkan bir haber dikkatimi çekti. Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü’ne kurtuluş reçetesi olarak şirketleşme önerilmekteydi.
Bu mahfillere kızmıyorum, çünkü uzun yıllardan bu yana spor, kafalarında kar zarar aygıtı olarak yer edinmiş. Bana sorulacak olursa Mersin İdman Yurdu, şirket olacağına Bölgesel Amatör Liğ’de kalsın daha iyidir.
Dinlerler ya da dinlemezler; kulübün kurtuluşu daha fazla amatör olmaktan geçmekte. Bu doğrultuda, futbol dışında kalan sporlara da (Voleybol, hentbol, deniz sporları, hazır popüler olmuşken binicilik, okçuluk, vs.) eşit oranda yer ayrılmalıdır.
Eğer illa ki futbol ve profesyonel olacağız denirse buradan yerel yönetimlere bir ikazda bulunmak isterim. Böyle bir kulübe destek vermektense her köye, her mahalleye bir futbol kulübü kurup, halkın sporun içinde olabileceği imkanlar sağlanmalıdır.
Mutlak futbol yapılacaksa da, altın, gümüş ve bronz olmak üzere üç farklı takımdan oluşan minikler, U12, U13, U14, U15, U16, U18, olmak üzere altı farklı takımlardan oluşan gençler ve A takımı ile birlikte içinde 10 takım barındıran Altınordu Futbol Kulübü örnek alınmalıdır.
Yeri gelmişken söylemeden geçemeyeceğim; Seyfi Alanya Spor Salonu’nun (eski stadyum yanı) önünde Ahmet Ayas Futbol Sahası vardı. Pazar günlerinin en büyük zevki, işte bu sahada amatör kümenin maçlarını seyretmekti. Ne yazık bundan sonrası mümkün değil. Şimdi yerinde Millet Bahçesi var; peki burası top sahası olarak kalsaydı iyi olmaz mıydı? Artık çok geç derseniz buna itiraz ederim.
Bir bölümünü yeniden amatör kümeye tahsis edebiliriz; böylece Türk futboluna adını yazdıran Ahmet Ayas’ın hatırası da tekrar yaşatılmış olur.