Her yönüyle ilginç bir belediye meclisi izledik Perşembe günü.
Tribünde oturanlar ile tribüne oynayanların maçı oldu desek yeridir.
Sonuç ne derseniz;
Fasa, fiso, hikaye.
Birbirlerinin zamanını çaldılar.
Ama gördük ki, asıl zamanı çalınan Mersin olmuş.
İki yıl boşa geçmiş işin özeti.
Şahsımı ilgilendiren taraf ise başka.
Beyefendinin psikolojisi, hatta performansı karmaşık olacak ki, durup dururken bize de nasibimize düşeni yapıştırdı mikrofonundan.
Geçtiğimiz günlerde Meclis üyesi Mehmet Topkara ile bir TV programı çekmiş, Gazetemiz Haberci’de de yayınlamıştık söyleşiyi.
Sayın Topkara, Beyefendiyi tribünlere oynamakla eleştirmişti kendi adına o programda.
Mecliste de aynı eleştiriyi yaptı.
İşte orada kulağımız çınladı gazete olarak.
“Sipariş üzere yapılan haberi gazetede okudum” mealinde taş attı muhatabına Beyefendi.
O taş da geldi şahsımı vurdu.
Siparişle haber yapan gazete var.
Siparişle haber yaptıran siyasetçi var.
Beyefendinin o sözlerinden çıkarılacak anlamlar bunlar şahsıma göre.
En hafif deyimle aymazlık içeriyor.
Ve;
O siparişçi meclis üyesine meclisi yönetmek üzere koltuğunu veriyor.
Sipariş üzerine değildir umarım.
Düşünce suçu işlememek adına diğer düşüncelerimi saklı tutuyorum.
Merak içindeyim;
Ağzından çıktı mı;
Çıktı.
Kulağı duydu mu?.
Duymuştur muhtemelen.
Duyduysa anladı mı?.
Sanmıyorum.
Sıkıntılı Meclis psikolojisinin verdiği gerginliğe bağlıyorum.
Dil sürçmesi olmasını diliyorum.
Ama;
Ağız ucuyla da olsa kurumuma da, yol arkadaşlarıma da algı operasyonu yapılmasına müsaade etmem.
Mersin’de hiçbir kişi ve kurum bize karşı bunu yapamaz.
Çünkü;
İşimizi iyi yaparız bir.
Mersin ve Mersinli adına yaparız iki.
Çamur siyaseti ile işimiz olmaz üç.
Kimseye de biat etmeyiz dört.
Beşincisi kolay;
Beyefendinin hakkımızda algı yaratabilmesi için cevaplaması gereken sorular var öncelikle.
Seçim öncesi Mercan TV’de program yapmıştık Beyefendi ile.
Haberci ve Sonsöz gazetelerimizde geniş biçimde haber yapmıştık.
Soralım o zaman Beyefendiye;
*Kendinizi ifade etme şansı bulduğunuz yayınlarımız sipariş miydi?
*Sipariş sizden mi gelmişti, bizden mi?
*Bu yayınlar karşılığında sizden bir şey talep edildi mi?
Başta CHP’li Belediye Başkanları olmak üzere Akdeniz ve Toroslar Belediye Başkanlarımızla da MERCAN TV ve Gazetelerimizde programlar yapıp yayınlıyoruz.
* Bu yayınlar sizce sipariş mi?.
* Özellikle CHP’li Başkanlardan bazılarına ve bazı CHP’li milletvekillerine “bir daha MERCAN TV’ye ve Haberci gazetesine gitmeyeceksiniz, yayınlarına çıkmayacaksınız” şeklinde telkinleriniz oldu mu?.
*Bu yayınlar size göre sipariş mi?
*Başka yayın organları ile sipariş üzerine mi çalışıyorsunuz?
*Kurumumuz başta olmak üzere çalıştığınız basın yayın kurumlarına iki yılda ne kadar ödeme yaptınız?
*Basın yayın bütçenizin gerçekleşme oranı nedir?.
*Artmışsa sebebi nedir?.
Soru çok.
Merak edilense şu;
Sizin cevap verme, hesap verme gibi bir düşünceniz, hatta cesaretiniz var mı?
Yoksa;
Sipariş vermemiz mi gerekir?.
Bunu sipariş kabul edin o zaman.
**
Sevdiğim Laflar:
“RÜZGARA KARŞI TÜKÜRÜLMEZ!..”