Uluslararası Af Örgütü'nün dünyada insan hakları durumunu değerlendiren 2020 yılı raporu yayımlandı. Raporun Türkiye bölümünde Türkiye’nin en acil ihtiyacının yargı bağımsızlığı olduğu ifade edildi.
Hem darbe iddiaları hem de 5 Nisan Avukatlar Haftası’nda bu mesaj çok da anlamlı oldu… Ama tabi anlayana…
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir! En büyük güvencemiz budur… Ama tabi bunun kıymetini bilene…
Bilmeyenler yüzünden geldiğimiz durum ‘adaletsiz’ bir düzen olsa da bu düzen böyle gitmeyecektir!...
En azından adalete olan inancımızı diri tutan savunmanın güçlü neferleri olan avukatlar bize bu umudu vermekte, İyiki varsınız…
***
Öte yandan dün 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’ydü. Sağlıklı bir yaşam en temel insan hakkı olsa da günümüzde bu hak ticari bir metaya dönüştürüldü!
Sağlıklı olmanız için beslenmeden spora, havadan çevre kirliliğine pek çok şeye ihtiyaç duyarız. Ancak bunlara sağlıklı bir şekilde eriyebilmek her yurttaşın hakkı değil artık! Zengine sağılıklı bir hayat sunan sistem, fakiri dışlıyor, yaşamın dışına itiyor!
İşte sağlığımız için de ihtiyacımız olan şey önce ADALET! EŞİTLİK!
***
Gelelim kent gündemine… Birkaç gündür ortalık bulandırılıyor olsa da asıl mevzu Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki idare ve meclis arasındaki çekişme.
Malum idare CHP’de, meclis Cumhur İttifakı’nda…
Bugün yapılacak mecliste, 2 yıllık görev süresinin geride kalması ve seçim naralarının daha yüksek sesle atılması ile artık taraflar kendini belli edecek. Bir nevi kılıçlar çekilecek diyebiliriz ki encümen ve ihtisas komisyonu üyeliği seçimlerinde kimin kiminle ne iş tuttuğunu daha iyi anlayabileceğiz!
CHP ve AKP için durum biraz karışık tabi… Malum parti için dengeler dalgalı… MHP’de henüz gözle görülen bir çekişme olmasa da bu olmayacağı anlamına gelmiyor.
HDP ise son günlerin en gözde partisi! Ancak yarar mı sağlar, yoksa fayda sağlamak isteyenlerin ayağına mı dolanır orası muallak…
İYİ Parti ve bağımsızlar ise meclisin şuana kadar etkisiz elemanları oldular. Tabi bu durum seçim havasına girilmesi ile değişebilir!...
