‘Ormana karşı işlenen suç’ diye bir gerçek var! Ama bu gerçek para cezası veya gözaltı sonrası tutuksuz yargılanma gibi caydırıcılıktan uzak yaptırımlarla yok ediliyor! İçi boşaltılıyor! Delinebilir bir kural haline getiriliyor!
Adeta; orman yakanın yanına kar geliyor!
Cayır cayır yanan gelecek olurken, günü kurtarma politikaları ile hukuk yok sayılıyor! Birilerine peşkeş çekilecek ormanlar önce yakılıyor sonra orman vasfına yeniden kazandırılmak yerine bağa-bahçeye dönüştürülüp ranta dönüşüyor!
Nereye kadar böyle gidecek?
“Para para para” demiş Napolyon ancak bir Kızılderili Atasözü der ki; “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak”.
Biz şimdi yok ettiğimiz bu cennet vatanı gelecekte çorak, verimsiz yaşamın mümkün olmadığı bir kara parçası olarak çocuklarımıza bıraktığımız da kendi kendimizi yok etmiş olacağız!
Bu nedenle ne benim ne sizin çabası yetmez!
Balık baştan kokmuş!
Önce bu değişmeli!
Bu işin cezası can yakmalı!
Yoksa yanacak canımız da kalmayacak!...