Bina stoku açısından kentimiz doyuma ulaşmış durumda…

Ama hala yeni binalar yükselmeye, daha çok betonlaşmaya devam ediyoruz.

Bir yeşil alan yapıyoruz; onu bile yaparken ağaçları kesiyoruz.

***

Yazın 40 derece sıcaklıklardan şikayet ediyoruz ama tüm meydanları betona boğmaktan da geri durmuyoruz.

Kent merkezi dahi git gide betona dönüyor.

Yolda yürürken küçücük gölgeleri takip ederken hala betona doymadığımızı görmek üzüyor bizleri.

***

Kent yöneticileri, belediye başkanları bu konuda daha duyarlı olmalıdır.

Çiçek, böcek belediyeciliğini bırakıp daha çok ağaç dikmelilerdir. 

Ancak bunu yaparken, hiçbir yararı olmayan palmiyelerin, su canavarı okaliptüslerin yerine, kentin dokusuna uygun ve simgesi olanlar tercih edilmelidir.

***

Daha çok bina…

Daha çok yok edilen tarım alanları…

Daha çok ranta kurban edilen verimli araziler…

Daha çok betonlaşan bir Mersin yarattı.

Mevsimler değişti…

Doğa intikamını en acı şekilde alıyor…

Kendi elimizle yaptıklarımızı, geleceğimizi yok ederek sürdürmeye devam ediyoruz.