Yoğun bir haftayı geride bıraktık. Özellikle belediye meclisleri yeni siyasi dönemin en önemli göstergelerine sahne oldu. Zira özellikle iktidar ile muhalefet belediyeleri arasında ‘bağış toplama’ ile başlayan gerilim sonrası gelinen sürecin yerele etkisi gözle görülür hale geldi. Özellikle Akdeniz Belediye Meclisi’nde yaşananlar Mersin ile merkezi hükümet arasındaki iplerin ne denli gerildiğini gözler önüne sürdü. Özellikle Akdeniz’de bir CHP’li üyenin partisinden istifa ederek bir ay sonra AKP’ye katılması dengeleri çok büyük ölçüde değiştirdi. Cumhur İttifakı’nın sandalye üstünlüğünü ele geçirmesi ile Akdeniz’de belirleyici değişti. Artık Akdeniz’de Cumhur İttifakı ne derse o!
Bu da CHP’nin Mersin’de “Büyükşehir Belediyesi’ni kazanalım gerisi önemli değil” bakış açısının neler kaybettirdiğine önemli bir örnek oldu! Bir CHP’li üyenin partisinden istifa edep iktidar partisine katılması Akdeniz’de ki sayısal üstünlüğü değiştirdiği gibi algıyı da değiştirdi. Prestij anlamında CHP’ye çok şey kaybettirdiği gibi Cumhur İttifakı’na çok şey kazandırdı.
Akdeniz’de rüzgarlar farklı bir esintiyle esecek!...
Toroslar’da da durum farklı değil! Ben yaptım olduğu mantığının mecliste sayısal üstünlüğe sahip Cumhur İttifakı’nca ne denli benimsendiği son yapılan toplantıda gözler önüne serildi. Özellikle imar planları ile ilgili görüşmelerde bu tutum yine şikayet konusu oldu. Toroslar gibi kozmopolit yapısı çok değişken olan bölgede muhalefetteki partilerin gerçek anlamda ittifak yapamaması sonucu muhalefetten yoksun olan belediye meclisinde kararlar Cumhur İttifakı’nın seçimine bıraktı!...
Toroslar’da bu iş böyle gider mi? Şimdilik gider!
Ancak gelecekte bunun sonucunu kimler nasıl öder, bekleyip göreceğiz…