Kalktık Horasan’dan sökün eyledik
Düşürdüler bizi tozlu yollara
Omuzda parlıyor uzun şifleler
Aşırdılar bizi karlı dağlara
(Dedemoğlu)
Uzun havalarıyla tanınan Barak Türküleri, uzun eğitim süreci sonunda edinilen disiplin olmakla birlikte, akademik eğitimden geçmiş pek çok ustanın da kaçırdığı, kaçıracağı, yerel söyleyişlerin edinilmesini zorunlu kılar. Buna, o yörenin ağzını da eklemek gerekir. Bu yüzdendir ki kendi kültürlerine meftun olan yerel sanatçılar, her zaman bir adım önde gider.
Hepsinden önemlisi, böylesine tutkuyla geleneğini sürdüren, özveriyle bunları kayıt altına alarak ömrünü veren sanatçılar, en kıymetlisi olsa gerek.
Naciye Çokbilir, böylesine ozanlarımızdan birisi. Uzun gayretler ve kimsenin aklına gelmeyecek zorluklardan sonra ortaya koyduğu “Barak Çepni Türküleri” albümünü iki yıl önce Güvercin Müzik’ten çıkarmış. Çokbilir’in seslendirdiği albümde yer alan türküleri, sırasıyla Mehmet Demir, Şahin Çokbilir, Orhan Gürsoy ve sanatçının kendisi derlemiş. Kayıtları seslendiren saz sanatçıları arasında, Ali Gezer, Haşim Gezer, Mustafa Avcı, Memik Avcı, Veli Yöntem, Coşkun Yeşiltepe, Cevahir Çokbilir, Osman Gültekin, Orhan Gürsoy, Mehmet Demir, Savaş Ekici, Reha Erdir, Mustafa Oğuz Mutlu, gibi birbirinden değerli virtüözler var.
Barak Türküleri, her ne kadar Gaziantep yöresi ile birlikte anılsa da, Osmaniye, Amanoslar, Gavur Dağları, Kahramanmaraş ve Adana’ya uzanan bir coğrafyada mahalli ozanlarca yaşatılmakta, halk tarafından dinlenmektedir. Çukurova bozlakları ve İskan makamlarının Barak ile olan yakınlığı düşünülecek olursa ne denli zengin bir çeşitliliğe sahip geniş bir coğrafyanın müziği olduğu da görülür. İskan, Garip, Barak Dertlisi, Benderi, Elbeyli, Urum Garibi, gibi türlere ayrılan Barak ve Bozlakların ortak noktalarından birisi ise Karacaoğlan şiirleridir.
Ulu ozanlarımızdan Dedemoğlu’ndan sonra en bilindik Barak ozanı, Karacaoğlan’dır. İskan türkülerinin en güzel örneğini veren Karacaoğlan’ın etki ve eserlerinde ismini andığı coğrafya oldukça geniştir. Birbirini tamamlayan Bozlak ile birlikte çok geniş bir alanda Türkmen kültürü olarak karşımıza çıkar.
Köroğlu, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah, Aşık Veysel, daha pek çokları Aşık Edebiyatı’mızın içinde yer alarak bizden bize hal bildirdiler. Gücünü sözlü edebiyatımızdan alan ve farklı yörelerde farklı ağızlarla seslendirilen böylesine güçlü geleneğimizin içinden birisi olan Barak Türküleri’nin bir kısmını kayıt altına alan, bu yönüyle böylesi çalışmaların önemine yeniden dikkat çeken, Naciye Çokbilir ve emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız.
Çalışma, “Somut Olmayan Kültürel Mirasımız”ın en güzel kayıtlarından birisi olmuş. ” Marifet iltifata tabidir” der, benzersiz kültürümüz. Marifet sahiplerine selam olsun…