SONER AYDIN

Mersin Barosu’nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir kadın avukatı kolundan iterek kürsüden indiren Mersin Barosu Başkanı Ali Er, yeni bir skandalın altına daha imza attı. Baro eski başkanları ve yöneticilerinden oluşan bir grup avukat Mersin Barosu’nun anayasa referandumuna sessiz kalmasına tepki göstermek ve‘Hayır’ açıklaması yapmak için Mersin Adliyesi içinde yer alan avukatlar salonunda bir araya geldi. 
Ancak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu  (TÜBAKKOM) tarafından hazırlanan ve her yıl Türkiye’deki bütün barolarda okunan metnin içinde ‘Hayır’ geçmesi nedeniyle okunmasına izin vermeyen Mersin Baro Başkanı Er, bu defa, ‘Hayır’ açıklaması yapmak isteyen baro eski başkanları ve yöneticilerinin açıklamasını takip isteyen basın mensuplarının adliyeye alınmaması talimatını verdi. Adliye girişinde bulunanan emniyet görevlileri Baro Başkanı Ali Er’den gelen talimatla basını adliyeye almadı. ‘Hayır’ açıklaması basın mensupları olmadan okundu.  

“BEN DEMOKRATIM DİYEMEZ”
Baro Başkanı Ali Er’in skandal uygulamasını gazetemize değerlendiren bir önceki dönem Baro Başkanı avukat Alpay Antmen, kararın antidemokratik olduğunu söyledi. ‘Hayır’ açıklamasını Mersin Barosu’nda görev yapmış eski başkanları ve yöneticilerin onayı ile yaptıklarını kaydeden Avukat Antmen, “Mersin Barosu’nun kendi alanında yapılan bir açıklamaydı ve kimseden izin almamız gerekmiyor. Mersin Barosu’nun mevcut başkanının siyasi görüşü farklı olabilir, Anayasa Referandumu’nda ‘Evet’ diyebilir veya siyasi görüşü gereğince istediği çalışmayı yapabilir buna hiçbir şey demiyoruz ama Mersin Barosu’nun 95 yıllık tarihinde baro başkanları ve yönetim kurulu üyeleri açıklama yaparken ‘Adliyeye basın mensuplarını almayın demek antidemokratik bir uygulamadır. Bizim açıklama yapıldıktan sonra haberimiz oldu aksi durumda müdahale ederdik. Mersin Adliyesi ya da Mersin Barosu hiç kimsenin babasının malı değil. Her vatandaş, her basın mensubu adliyeye girebilir, her avukat da avukatlar odasında istediği gibi konuşabilir. Bunu engellemiş olan biri bundan sonra ‘Ben demokratım, ben bütünleştiriciyim’ diyemez. Bu Türkiye Baroları’nda bir ilk. 8 Mart’ta kadın meslektaşını iten zihniyet bugün basın mensuplarının adliyeye girişini engellemiştir” diye konuştu.