Mersin’den Suruç için adalet çağrısı



21 Temmuz 2025 Pazartesi 17:49

Barış, kardeşlik ve özgürlük için yola çıkan 33 genç, 10 yıl önce Suruç’ta IŞİD saldırısıyla katledildi. Katliamın yıldönümünde Mersin’de sokağa inen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, “Suruç’u unutmadık, unutturmayacağız!” diyerek, adalet çağrısı yaptı.

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, barış için yola çıkan 33 gencin katledildiği Suruç Katliamı'nın üzerinden 10’uncu yılda sokağa inerek, adalet istedi.

Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen platform bileşenleri, “Suruç’u unutmadık, unutturmayacağız!” afişi açarak, adaletin yerini bulmasını ve faillerin korunmaması, sorumluların yargılanması için çağrı yaptı.

 

“HERKESİ VİCDANIN, DAYANIŞMANIN VE ADALETİN SESİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ!”

Platform olarak, katledilen canlarımızı anmak, adaleti haykırmak ve hesabı sormak için bir araya geldik” diyen Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış, “Herkesi vicdanın, dayanışmanın ve adaletin sesi olmaya çağırıyoruz!” dedi.

“İnsanlık tarihi boyunca savaşların, yıkımların, baskıların ve zulümlerin örneğini çokça gördük ne yazık ki!” diyen Çalış, “Bu kötücül senaryoların baş aktörleri adlarıyla birlikte tarihin çöplüğünde yok olup gittiler. Bunun yanında yaşamı önceleyen, insanlığın evrensel değerlerine katkıda bulunan birçok aktör de geldi yeryüzüne. Bu isimler sadece bulundukları çağda değil, insan nesli boyunca yaşamı var etmeleriyle her daim anılacaklar.

Yakın tarihimizde yaşam adına, erdem adına, var etme adına bedenini ortaya koyan o güzel insanların en önemli örneklerinden oldu Suruç’un düş yolcuları. 20 Temmuz 2015’te Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun çağrısıyla “Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz” şiarıyla örgütlediği, yıkılmış bir kent olan Kobanê’yi inşa çalışmasına katılmak için Amara Kültür Merkezi’nde buluşan yüzlerce sosyaliste, yurtsevere; barbar İŞİD çeteleri tarafından bombalı saldırı düzenlendi. Savaşın yıkımına karşı barışı, çocukların ölümüne karşı var etmeyi, gözyaşına karşı çocuk kahkahalarını sağlamaya çalışan o güzel yürekli gençlerin 33’ü karanlık eller tarafında katledildi.

 

SURUÇ’LA BAŞLAYAN KATLİAMLAR…

Suruç’la başlayan katliamlar 10 Ekim Ankara Gar katliamı, Antep Katliamı ile devam etti; aydınlatılmayan, hesabı sorulmayan her katliam başka bir katliamın öncüsü oldu.

Katliamı gerçekleştiren failin 20 yaşındaki Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi Abdurrahman Alagöz olduğu tespit edilmiş, hatta saldırıdan sonra fail olan Abdurrahman Alagöz'ün, abisi ile birlikte "terör nitelikli kayıp" olarak 6 aydır kaydının olduğu, babasının 2 ay önce İl Emniyet Müdürlüğüne iki oğlu için ihbarda bulunduğu da belirlenmişti. Ancak aradan geçen on yılda katliam emrini verenler tespit edilmediği gibi, katliamın gerçekleşmesinde kusuru ve kastı olan devlet görevlilerinin sorumluluğuna dair hiçbir işlem yapılmadı ve böylece katliamın asıl sorumlularının karanlıkta kalmasına neden olundu.

 

“KATLİAMIN AYDINLATILMASI, YARGISAL SÜREÇLERLE ENGELLENDİ”

Katliamın aydınlatılması, yargısal süreçlerle de engellendi. Suruç Katliamı davasını gören Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi, mağdur ailelerin ve avukatlarının bütün haklı taleplerine rağmen kovuşturmayı derinleştirmediği gibi soruşturma aşamasında yetkili merci tarafından 18 ay boyunca gizlilik kararı alındı. Ancak, 18 ay boyunca devam eden gizlilik kararının kaldırılmasıyla fail Abdurrahman Alagöz hakkında ailesinin kayıp ilanı verdiği öğrenildi. Yine bu konu hakkında bütün istihbarat ve emniyet müdürlüklerine gönderilen bir saldırı gerçekleştirileceği bilgisi olduğu öğrenildi. Buna rağmen bombacının saatlerce Suruç’ta ve aynı zamanda emniyet müdürlüğünün önünde gezdiği ortaya çıktı. Katliamcı failin herhangi bir güvenlik önlemine takılmadığı ve aramasının yapılmadığı çok sonra öğrenilmiş oldu. Aynı hukuk dışı uygulamalar ve katliamı esasında çözmek istemeyen tavır kovuşturma aşamasında da devam etti. Dosyada bulunması gereken deliller yıllar sonra dosyaya kazandırılabildi. Firari sanıkların bulunmasına yönelik etkili bir kolluk faaliyeti yürütülmedi. Dolayısıyla görevli ve yetkili devlet mercileri gerekli önlemleri almayarak katliama yol vermenin yanında, etkili ve katliamı aydınlatacak bir ceza soruşturması ve kovuşturması da yürütmediler.

Suruç’ta yaşanan saldırının failleri ve onları büyüten, destekleyen ve bugünlere getiren zihniyet, herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Suruç’ta hayatını kaybedenlerin katilleri, tıpkı 10 Ekim Ankara Katliamı’nda olduğu gibi, sadece bombayı patlatanlar değil; o bombanın hiçbir engelle karşılaşmadan oraya girmesine seyirci kalanlar, katillerin ve saldırının siyasi sorumlularının hesap vermesini engelleyenlerdir.

 

“KATLİAMLARIN AYDINLATILMASI, KANAYAN YARALARIMIZIN KABUK BAĞLAMASININ VE İYİLEŞMESİNİN TEK YOLUDUR”

Bizler Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak bir kez daha yetkililere sesleniyoruz; geçmişle yüzleşme ve etkin bir araştırma sonucu faillerin bulunması, cezalandırılması toplumsal adalet anlayışını yeniden tesis edecektir. Barış ve demokratik toplum sürecinin gerekliliği olarak bu coğrafyada yaşanan tüm katliamların aydınlatılması, kanayan yaralarımızın kabuk bağlamasının ve iyileşmesinin tek yoludur.

Suruç Katliamı sorumlularının cezalandırılması ve katliamın aydınlatılması için ilk günden beri sürdürdüğümüz mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu vesileyle bir kez daha yaşamını kaybeden 33 düş yolcusunu saygıyla ve özlemle anıyoruz. Suruç için adalet! Herkes için adalet!” diye konuştu.





Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!



  BİK İLANLAR





 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

sanalbasin.com üyesidir

URA MEDYA