Mersin’e kıymayın! | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

Mersin’e kıymayın!


 

Siyasi anlamda 4 partinin temsilcilerine de görev ve yetki vererek ortak yaşamın başarılı bir örneğinin sergilendiği, küçük Türkiye modeli olan Mersin’de işçiler, bu kardeşliğin bozulmamasını istiyor!

Kentin önde gelen işçi liderlerinden Kemal Göksoy, özellikle Akdeniz Belediyesi’nde yaşananların kentin kardeşliğine zarar verebileceğine dikkat çekerek, “Mersin’deki kardeşliğe kıymayın” çağrısı yaptı.

HEDİYE EROĞLU-SONER AYDIN

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, kentte yaşanan gelişmeleri gazetemize değerlendirdi. Mersin’in Türkiye’nin bir minyatürü olduğunu söyleyen Göksoy, kentte; bütün dillerin, ırkların, renklerin bir arada kardeşçe yaşayarak, ülkeye örnek olduğunu dile getirdi.

Ancak Akdeniz Belediyesi’nde yaşanan kayyum atamasını ve ardından gelen işten çıkartmaların bu barışı sekteye uğratabileceğinin uyarısını yapan Göksoy, OHAL uygulamasının ardından işçilerin işlerine geri döneceğini söyledi.

Son olarak referandumda sürecinden de söz eden Göksoy, 16 Nisan’da referanduma işçilerin ‘Hayır’ diyeceğini söyleyen Göksoy, ilginç açıklamalarda bulundu.

“TOPLUM KARDEŞ KAVGASINA İZİN VERMEDİ”

SORU: İşçi gözünden ülkenin durumunu değerlendirir misiniz?

K. GÖKSOY: Konuyu ele alırken 7 Haziran’dan başlamak lazım, bu süreç o gün başladı. Çünkü 7 Haziran ülkemizde bir milat oldu. 7 Haziran’dan sonra Türkiye gündeminin hızla değişmesi, bombaların patlaması, terör olaylarının artması durumu gözler önüne seriyor.

7 Haziran seçimleri tam olmasa bile kısmi bir demokratik seçim oldu. Ve halklar iradesini ortaya koydu. Ancak gerek yurt içinde, gerek yurt dışında sonuçlar memnuniyetsizlik yarattı. Bu memnuniyetsizlik toplumun çeşitli katmanlarına olumsuz yansımaya başladı. Bu toplum duyarlı olmasa, işçiler, emekçiler, Aleviler, Sünniler, sağcılar, solcular bir kaynaşma içerisinde olmasaydı sürekli dile getirilen bir iç savaş yaşanabilirdi. Toplumu bir kaosa, gerilime sürüklemek istediler ama halkın sağduyusu sayesinde kardeş kavgasına izin verilmedi.

“MİLLET İRADESİ TANINMADI”

Ancak 7 Haziran’daki milli irade tanınmadı. Milli iradenin tanınmaması sonucunda aslında bizim, emekçilerin, aydınların, yazarların, akademisyenlerin nezdinde meşru olmayan 1 Kasım seçimleri ortaya çıktı. Baskıyla, zorla, patlatmayla, öldürmeyle, cinayetle ikinci bir seçime maruz kaldık. Bu seçimin ardından bir sonraki aşama olarak hedeflenen bir başkanlık sistemi ortaya çıktı. Şuan bunun gerçekleşmesi noktasında adımlar atılıyor. Fakat biz demokrasinin, çoğulculuğun, çok sesliliğin olmadığı yerde eşitliğin, emeğin haklarının, sendikal özgürlüklerin, eğitim ve sağlık alanında özgürlüklerin olacağına inanmıyoruz. Laik ve demokrasi düzeninin ve Cumhuriyet rejiminin yetersizlikleri ve eksikleri ile beraber korunması gerektiğine inananlardanız. Biz diktatörlüğe karşıyız.

MERSİN’DE NASİBİNİ ALDI!

SORU: Bu sürecin Mersin’e yansıması nasıl oldu?

K. GÖKSOY: Milli iradeye yönelik engellemelerden Mersin’de nasibini aldı. Türk, Kürt, Arap, Hristiyan, Alevi, Sünni, Nusayri, Çerkes gibi hemen hemen her milletten, inançtan insanın yaşadığı, kültür ve inanç mozaiği olması ile bir nevi Türkiye minyatürü olarak öne çıkan Mersin’de kayyumlar gündeme geldi. Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atandı.

Oysa Mersin hem parlamentoya hem de yerel yönetimlere 4 partinin temsilcilerini seçerek, ortak yaşamın mümkün olabileceğini ispatlamış başarılı bir örnekti.

Ama Mezitli, Anamur, Silifke, Bozyazı belediyeleri nasıl bir irade ile seçilmiş ise yine halk iradesi ile seçilen Akdeniz Belediyesi yönetimi görevden alındı ve işten çıkarmalar yaşandı. 10 işçi, 21 memur bir gerekçe olmadan açığa alındı. Yine bu süreçte Büyükşehir Belediyesi’nde de benzer olaylar yaşandı. Burada da 2 memur gerekçesiz açığa alındı.

“KAYYUMA BAHANE ARANIYOR!”

SORU: Bu işten çıkarmalar belediyelerin hizmetleri üzerinde bir sorun oluşturur mu? Vatandaşlar belediyeden aldığı hizmeti etkiler mi?

K. GÖKSOY: Akdeniz Belediyesi’nden 10 işçinin atılması tüm Mersin’i ilgilendirdiği gibi aynı zamanda başka bir sıkıntıyı gündeme taşıyor. Bir ayrışmaya gidiyorsunuz. İddianamelerde, ‘Terörist, eylem, örgüt bağlantısı olabilir’ deniliyor. Şuanda OHAL var Kanun Hükmünde Kararnameler ile iş yapılıyor, bu yüzden girişimlerde bulanamıyoruz ama OHAL kalktığında yürüteceğimiz hukuk mücadelesi ile bu işçiler ve memurlar işlerinin başına yeniden dönecekler. Karanlık günler bitecek yeni bir dönem başlayacak.

Fakat yaşanan tahribat, kopuş, moral bozukluğu nasıl giderilecek? Bu belediyede 15 – 20 yıldır çalışan ve bir anda suçu kesin olmadan suçlu ilan edilen insanlar ile nasıl bir bağ kurulacak?

Belediye başkanı M. Fazıl Türk, 15 yıldır yönetimde olan ve toplumun her kesiminden oy alan bir insanken bugün terörize ediliyor. Bu dışlama, ayrıştırmadır. Yetkililere, yöneticilere sesleniyoruz; biz bu kentte tüm Türkiye’ye bir mesaj vermişiz, ortak yaşamı kurmanın ölçülerini ortaya koymuşuz. Bunu bozmaya kimsenin hakkı yok. Milli iradeye saygı duyulsun. Oy veren insanların inançlarını bu şekilde kıramazsınız. Korkutabilir, bastırabilir, sindirebilir, açlık ile terbiye edeceğinizi düşünebilir, işten atarak sosyal cinayet işleyebilirsiniz.

Ancak bunlar Türkiye’ye, halka bir yarar getirmez. Biz burada ortak yaşamı kurmanın sistemini yaratmışız. Kimse dokunmasa kimsenin bir şey dediği yok. Ama bundan birileri rahatsız olduğu için bozmaya çalışıyorlar. Bizde diyoruz ki yapmayın. İnsanların barış içinde kurduğu ortak yaşamı, kardeşliğin önüne geçmeyin. Tek düze bir insan yaratmayın.

İnsanların suçlu ya da suçsuz olduğuna adalet ve hukuk karar verir. Yargının verdiği kararlara uymakla yükümlüyüz. Ancak yargılamalar yapılmadan hayata geçen hukuksuzlukların karşısındayız.

Bu ülkenin barış içinde yaşaması aynı zamanda ülkenin kalkınmasına da katkı sağlar. Bugün TÜİK işsizlik rakamını yüzde 12.6 olarak açıkla. Bu resmi rakamdır. Oysa DİKS’in yaptığı araştırmalarda bu oran yüzde 20’lere dayanmaktadır. Böylesi işsizliğin olduğu bir ortamda yetkililer çıkıp milli istihdam seferberliği başlatırken, diğer yandan işten çıkartmaların yaşanması düşündürücüdür.

“BELEDİYENİN BORCU VAR DEYİP İŞÇİ ÇIKARTILMAZ”

Bugün Mersin’de Akdeniz Belediyesi’nde 300 işçinin işten çıkartılacağı iddiaları gündeme gelmektedir. Üstelikte bu iddialar, ‘Belediyenin 175 milyon lira borcu var, küçülmeliyiz’ açıklamaları ile topluma kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.

İyi de bu borcu işçi yapmadı ki. Ayrıca da; bugün Akdeniz’ ilçesinde 65 mahalleye hizmet verilmektedir. 300 işçi çıkartmak yerine 300 yeni işçi daha alınmalıdır. Kaldı ki Türkiye’de belediyelerin yüzde 95’i borçludur. Bu borçlar yüzünden işçi atmadılar.

Büyükşehir Belediyesi de ‘küçüleceğiz’ diyerek geçtiğimiz yıl bin 800 işçiyi işten çıkarttı, yerine ise 6 bin yeni işçi aldı. Ancak işten çıkartılan işçiler dava açtı ve tazminat hakkı kazandı. Yarın Akdeniz’de de çıkartılan işçiler dava açıp tazminat alacaklar. Maliyeti düşürmek için çıkartılan işçinin maliyeti 4 kat artacak. Bir kişiyi işten çıkartıp diğerini işe alırsan toplumu kutuplaştırmış oluyorsun, insanları öteliyorsun.

Akdeniz Belediyesi’nde şu anda 800 taşeron firmalarda çalışan, 147 de kadrolu işçi var. Memurlarla birlikte bu sayı binin üzerindedir. Akdeniz Belediyesi’nde değil 300, 50 işçi işten çıkarılsın bunun eksikliği birkaç gün içinde hissedilir. Akdeniz’de işini yapmayan insan yok. Örgütlü olduğumuz her yerde söylüyoruz; ‘İşe gelmeyen işçi bizden değildir’. Üretmeyen işçinin yanında değiliz. İşçi çıkartmak için bahane üretiyorlar.

Ama biz yinede Akdeniz’de 300 işçinin işten çıkartılacağı iddialarına inanmıyoruz. Belediye ile gerçekleştirdiğimiz son görüşmede bu izlenimi edindik.

Ama hala işçiler tedirgin. İşçi akşam korku ile yatağa girip, sabah korku ile uyanıyor. Bu kaygının ortadan kalkması lazım.

“İŞÇİ AÇLIK SINIRI ALTINDA MAAŞ ALIYOR”

SORU: 2017 yılı itibariyle taşeronda çalışan işçinin maaşı ne kadar?

K. GÖKSOY: Bu işçi açısında çok büyük bir sorun. Hükümetin açlık sınırı, yoksulluk sınırı açıklamalarıyla asgari ücret belirlemesi arasında uçurum var. Biz örgütlü olduğumuz belediyelerde asgari ücreti esas almadık. Hükümetin belirlediği açlık sınırı 1.480 lira iken asgari ücret 1.404 lira. Bu bir çelişkidir. Biz örgütlü olduğumuz yerlerde bunu aştık. Son asgari ücret zammı ile birlikte 1.800 liradan düşük maaş alan işçimiz yok. Bu da vasfına göre değişiyor.

“REFERANDUMUN “HAYIR”LI OLACAĞINA İNANIYORUM”

SORU: Tüm bu yaşananların ışığında yapılacak anayasa değişikliği referandumunda işçinin kararı ne olacak sizce?

K. GÖKSOY: Biz işçiler olarak ‘hayır’ diyeceğiz. Genel-İş olarak örgütlü olduğumuz yerlerde neden “Hayır” dediğimizi anlatacağız. Ayrıca Mersin’deki emek ve demokrasi güçlerinin ortaklaşa kurduğu ‘Mersin Birlikte Hayır Diyor Oluşumu’ ile birlikte çalışmalar yapıyoruz. Referandumun ‘hayır’lı olacağına inanıyorum. Biz burada siyasi görüşü, siyaseti bir yana bırakıyoruz. Bizim için hakların geleceği önemli, biz bunu önemsiyoruz. Kimse gidip HDP’nin, CHP’nin propagandasını yapmayacak. Biz gidip DİSK’in politikasını yapmayacağız. Ülkenin geleceği için, işçinin geleceği için neden ‘hayır’ denmesi gerektiğini madde madde anlatacağız. Önemli olan ülkenin geleceğidir, çocuklarımızın geleceğidir, ülkenin demokratikleşmesidir, hukukun, adaletin işlediği, çok sesli bir ülkede yaşamaktır.

İşçiler SOMA’da madende yaşanan iş cinayetlerine ‘dur’ demek, Torunlar’da yaşanan iş cinayetine kurban gitmemek, kayyumlarla emeğinin, işinin, ekmeğinin elinden alınmaması, sendikal örgütlülükleri, özgürlükleri, toplu iş sözleşmesi, köle gibi çalıştırılmamak için ‘hayır’ diyecek. Yani işçilerin ‘hayır’ demesi için birçok neden var.

“İŞÇİLERİMİZİN TALEPLERİNİN YANINDAYIZ”

SORU: Son olarak işçilere bir mesajınız var mı?

K. GÖKSOY: Birincisi işçilerimize şunu söylemek istiyorum; biz Genel-İş Sendikası olarak işçilerimizin her türlü hak taleplerinde ve mücadelelerinde yanlarındayız. Özellikle Akdeniz Belediyesi işçileri kaygılanmasınlar sorunlarını çözeceğiz. İşçilerin örgütlülüğü önemlidir, işçiler örgütlü olduğu sendikaya güvensinler. İşyerinin başına gelen yöneticiler değişir, partiler değişir, başkanlar değişir ama işçiler ve işyerleri değişmez. Biz oraların asıl sahipleriyiz. Onun için işimize, iş yerimize sahip çıkacağız. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA