AVUKATLARDAN MERSİN BAROSU’NA TEPKİ “SESSİZ BARO İSTEMİYORUZ!” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

AVUKATLARDAN MERSİN BAROSU’NA TEPKİ “SESSİZ BARO İSTEMİYORUZ!”


 

Mersin Barosu’na kayıtlı avukatlar, toplumsal olaylara karşı sessiz kalan baro yönetimine tepki gösterdi. Avukatlar “Biz sessiz baro istemiyoruz. Mersin Barosu hiçbir zaman böyle olmadı” diyerek tepkilerini dile getirdi.

SONER AYDIN

Mersin Barosu'nun 10 Ekim’de gerçekleştirilen Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa gelen Ali Er ve yönetiminin toplumsal olaylar, mecliste görüşmeleri sona eren ve referanduma götürülecek anayasa değişikliğine karşı sessiz kalmasına baroya kayıtlı avukatlardan tepki geldi. Baroların toplumsal olaylarda söz söylemesi gerektiğini dile getiren avukatlar Er ve yönetiminin tepkisiz kalmakla suçladı. 
Mersin Barosu’nda yaşanan değişikliği gazetemize değerlendiren baro eski başkan adaylarından avukat Bilgin Yeşilboğaz, Mersin Barosu’nun tarihi boyunca öncü barolar içersinde yer aldığını ancak Er döneminde bu imajın sarsıldığını söyledi.

“BAROLARIN MİSYONU FARKLIDIR”
Baroların önemine ve toplumdaki yerine değinen Yeşilboğaz, baroların kamu hizmeti veren bir kamu kuruluşu olduğunu vurguladı. Baroların kamu kuruluşu olması nedeniyle toplumda çok ayrı bir yere sahip olduğunu, protokolde her zaman dördüncü sırada yer bulduğunu belirten Bilgin Yeşilboğaz, “Barolar toplumun gerçek anlamda hukuk, demokrasi sorunlarının çözümüne katkıda bulunmuş bir meslek örgütüdür. Burada önemli hak arama özgürlüğünü savunan, birey hakkını savunan meslek örgütüdür. Baroların niteliğinin yanı sıra kanunla bazı görevler de yüklenmiştir. Baroların kuruluş ve niteliklerini belirleyen avukatlık kanununda baroların neler yapması gerektiğini, hangi görevlere sahip olduğu hatırlatılır. Baro başkanları, baro yönetim kurulu üyeleri de anayasadan kaynaklanan hakları, avukatlık kanunundan gelen yetkiler çerçevesinde anlatmak, korumak, kollamak ve geliştirmek zorundadır. Bunlar temek insan hakları, çevre hakkı, hayvan haklarını savunmak, toplumu bilinçlendirmek, yanlışlıklar karşısında ses çıkartmak ve doğruyu göstermektir. Bunun için mücadele etmek zorundadır” dedi.

“MERSİN BAROSU’NA YAKIŞMIYOR”
Daha önceki dönemlerde seçilen başkanların, Mersin Barosu’nu avukatlık kanunu ve anayasaya uygun bir şekilde temsil ettiğini, öncü barolar içersinde yer aldığını sözlerine ekleyen avukat Yeşilboğaz, “Mersin Barosu demokrasiyi, insan haklarını, hayvan haklarını, doğa haklarını her zaman ön planda tutmuştur. Meslek örgütü olabiliriz, amacımız mesleği geliştirmek olabilir ama dışarıya karşı sorumluluğumuz da var. Bir yüzümüz de her zaman topluma dönük olmak zorunda. Muktedirin karşısında zayıf olanı korumak, kollamak ve onlara dönük müdahalelere karşı koymak zorundayız. Ama Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu siyasi konjonktürde bir sağ yükseliş söz konusu. Bir sessiz hakim. Mersin Barosu’nda da adını koyamadığımız bir sessizlik var. Bu Mersin Barosu’na, bir avukata yakışmıyor. Biz sessiz baro istemiyoruz. Mersin Barosu hiçbir zaman böyle olmadı. Avukatlar her zaman kim olduğuna bakmazsızın baskı, zulüm, haksızlık nerden geldiyse ona karşı durmuş ve durmak zorundadır. 100 yıllardan bu şekildedir. Aslına bakarsanız mesleğin var olma nedeni odur. Güçlünün karşısında, erkin karşısında zayıf olanı korumaktır. Yüzyıllar evvel avukatlık mesleğinin çıkması buradan kaynaklanıyor. Tanrıların kulu korumuşlardır. Daha sonra soyluların karşısında tebaayı korumuşlardır. Ardından daha sonra kurulan rejimlerde insanları baskı altına almaya çalışanlara karşı halkı ve bireyi savunmuşlardır. Bu yüzyılda karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi de iktidarların en çok mücadele etmek, pasifize etmek zorunda olduğu kişiler avukatlardır” şeklinde konuştu.

“TOPLUMA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR”
İktidarların karşısında olan tek örgütlü gücün barolar ve avukatlar olduğunu ifade eden Bilgin Yeşilboğaz, “Avukatlar baroya kayıtlı olmadan avukatlık yapamazlar, bu da bir örgütlülüğü getiriyor. Zaten hukukun felsefesine göre, sizin yapmanız gerekenler belli. Hukukçu aklı, vicdanı dediğimiz olay, hukukun dışa ve topluma yönelik kesimini ilgilendirir. Bunlar olmadığı zaman salt bir davayı takip eden ya da sadece müvekkilini temsil eden avukat topluma çok bir şey veremez. Bizi biz yapan unsur budur. Bizim bağımsız olarak topluma karşı yapmış olduğumuz hizmetler, bedelsiz hizmetler, avukatlığı diğer mesleklerden ayrı kılan özellik budur. Örneğin, bazı odalar vardır ve bu odaların yapmış olduğu hizmetler kendi meslektaşlarına, mesleğin gelişmesine yöneliktir, ama bir muhalif görüş üstlenmezler, bireyin haklarını tek tek korumazlar. Avukatlık öyle değildir. Biz gerektiği yerde bedelsiz olarak haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Toplumun hukukun üstünlüğü, demokrasi kuralları çerçevesinde yönetilmesini istedik. İktidarın kim olduğu bizi hiç ilgilendirmedi, avukatlık mesleğini farklı kılan da bu oldu. İktidarın kim olduğuna bakılmaz, ne söylediğine bakılır” ifadelerini kullandı.  

“HERKES KONUŞUYOR MERSİN BAROSU’NDAN SES ÇIKMIYOR”
Mersin Barosu’na çağrıda bulunan Yeşilboğaz şöyle devam etti: “Nisan ayı içerisinde ülke ciddi bir referandumdan geçecek. Bu aslında çok basit bir evet-hayır oylaması olarak görülemeyecek bir süreç. Burada yüzyıllık parlamenter rejimden söz ediyoruz. Bir anayasa değişikliği yapılıyor. Burada en fazla konuşması gereken siyasetçiler değil hukukçular olmalı. Siyasetçiler kendi siyasi görüşlerine göre bir takım yönelmelerde bulunabilirler, bu doğaldır. Ama hukukçular asla böyle bir şey yapamazlar. Bizim barolardan beklediğimiz bu değişikliği, demokratik, Avrupa ülkelerinde uygulanan sistemlere uygunluğunu topluma anlatmalarıdır. Baroların en büyük görevlerinden biri toplumu aydınlatmalarıdır. Biz bunu yapmadığımız zaman diğer meslek örgütlerinden hiçbir farkımız kalmaz. Biz Mersin Barosu’na 11.01.2017 tarihinde bir dilekçe verdik. Kendilerine meclisten geçen ve referanduma götürülecek Anayasa değişikliği için bir çalışma yapmasını, toplumu aydınlatmasını, sessiz kalmamasını talep ettik. Ama şuana kadar bize herhangi bir şekilde yanıt verilmedi. İnsanlar her yerde bunu konuşuyor ama nedense Mersin Barosu’nda ses yok. Bunu konuşması, toplumu aydınlatması gereken bizleriz. Biz tarihi görevimizi yapmıyoruz. Eğer Baro bu konuda konuşmak istemiyorsa, bir panel gerçekleştirebilir. Farklı görüşlerde Anayasa Hukukçularını davet ederiz. İnsanlara bunu anlatırız. İnsanlarda bilinçlenir ve seçme hakkını elde eder.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA