“ARTIK BAZI GERÇEKLER KONUŞULMALI!” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“ARTIK BAZI GERÇEKLER KONUŞULMALI!”


 

Selin ardından en çok eleştirilen isimlerin başında gelen MESKİ’nin eski genel Müdürü M. Kamil Ülgen, sessizliğini bozdu.

Macit Özcan’ın başkanlık yaptığı 15 yıllık dönemde altyapıya yaklaşık 500 milyon TL harcandığını söyleyen Ülgen, ancak doğru işler yapılmaması nedeniyle çözüm elde edilemediğini söyledi. 

Ancak aynı durumun Başkan Burhanettin Kocamaz döneminde de, yaşandığını dile getiren deneyimli bürokrat Ülgen, “3 yılda ne yapıldı?” sorusuna yanıt istedi. Ayrıca MESKİ’deki personel kıyımına dikkat çeken M. Kamil Ülgen, iş bilen birçok uzmanın kurumdan uzaklaştırıldığını, kurum hafızanın yok edildiğini kaydetti.

SONER AYDIN

Mersin bir taraftan 2016’nın son günlerinde yaşadığı sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, diğer taraftan ise selin nedenlerini ve çözüm yollarını araştırıyor. Mersin Valiliği özellikle dere yataklarına yapılan evlerle ilgili çalışma başlatırken, Büyükşehir Belediyesi ise Yağmur Suyu Master Planı hazırlattı. Selin ardından en fazla eleştirilen kurumlar ise DSİ ve Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü (MESKİ) oldu. 
Özellikle geçmiş dönemde yapılan yanlışlar ve gerçekleştirilmeyen yatırımlar nedeniyle Macit Özcan çokça eleştirilen isimler arasında yer aldı. Özcan döneminde 2004-2014 yılları arasında 10 yıl MESKİ genel müdürü yapan inşaat mühendisi M. Kamil Ülgen eleştirilere yanıt verdi. Geçmiş dönemde bir takım hataların yapıldığını kabul eden Ülgen, yağmur suyu noktasında yetkinin kendilerine verilmemesinden yakındı. Son yaşanan sel felaketinin ardından çöken alt yapı ve can kaybına neden olan dereleri de değerlendiren Ülgen, 3 yıllık Kocamaz  döneminde söz konusu delerin ıslahının yapılması ve alt yapının üst yapıya paralel olarak düzenlenmesi gerektiğini savundu. İşte MESKİ eski genel müdürü Kamil Ülgen ile gerçekleştirdiğimiz röportajdan öne çıkanlar;

KAYNAK SIKINTISI VAR!
SORU: MESKİ’de Teşkilatın bütün yapılarına hakimsiniz. Bu anlamda Mersin’de yapılması gerekenleri biliyorsunuz. Görev yaptığınız süre içinde su ve kanalizasyon alt yapısı konusunda sizi en çok zorlayan ne oldu?
M. KAMİL. Ü: Öncelikle şunu açığa kavuşturmak lazım. Yağmur suyu farklı, içme suyu ve kanalizasyon farklı. MESKİ’nin elde ettiği gelirden yağmur suyuna kaynak aktarması kanunen mümkün değil. Bu görevi yapabilmesi için belediyenin yetkiyi aktarması gerekiyordu. Benim görev yaptığım dönemde (Macit Özcan dönemi) bu yetki MESKİ’ye verilmedi. Büyükşehir Belediyesi kendi ihalelerini yaparak çalışma yaptı. 2014’te Burhanettin Kocamaz döneminde bu yetki MESKİ’ye verildi ve doğru olanda buydu. Vatandaştan içme suyu ve kanalizasyon için aldığımız parayı yine aynı hizmet için kullanabiliriz. Yağmur suyu için harcanacak para büyükşehir bütçesinden çıkması lazım. Bu bütçeyi de harcayabilmemiz için bize yetki verilmesi gerekiyordu. Bu konuda taleplerimiz oldu ama bu talep bugüne kadar yerine getirilmedi. 

“EN BÜYÜK SORUN PLANSIZLIK”
SORU: Mersin’in alt yapı olarak gördüğünüz en büyük sorunu nedir?
M. KAMİL. Ü: Mersin’de en büyük sorun plansızlık. Bu aslında sadece Mersin’in sorunu değil Türkiye’nin sorunu. Plansızlık, çarpık kentleşme, koordinasyon eksikliği. Büyükşehirde alt yapı koordinasyon merkezi kuruldu ama maalesef tam işletilemiyor. Ayrıca Mersin’in en büyük sorunu hızlı büyüme. Bu en çok Akdeniz ve Toroslar ilçemizde baş göstermekte. Aynı zamanda Yenişehir’de de aynı sorunlar başlamak üzere. Ama Yenişehir bu anlamda biraz daha şanslı. 

“SELDEN KİM SORUMLU?”
SORU: Sel felaketi yaşandığında en fazla sizin döneminiz eleştirildi. Mevcut yönetimin yeni göreve başladığı söylendi. Kentin her tarafında aynı facia ortaya çıktı. Siz bu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz?
M. KAMİL. Ü: Eleştirilerin bir bölümü doğru, bir bölümü eksik, bir bölümü yanlış. 29 Aralık’ta yaşanan sel felaketinde ciddi oranda bir yağış oldu. Gönül isterdi ki can kayıpları olmasın ama artık bazı gerçeklerin konuşulması lazım. Bundan kim sorumlu? Herkes topu birbirine atıyor. Herkesin üzerine düşen görevi yapması lazım. Devlet Su İşleri (DSİ) burada birinci derecede sorumludur. 6200 sayılı sel ve taşkınlarla ilgili maddede görev ve yetkinin DSİ’de olduğun belirtiliyor. 
SORU: Biz Mersin olarak DSİ’den yeterli hizmeti alabildik mi?
M. KAMİL. Ü: Biz Mersinliler olarak Mersin’e sahip çıkalım ki ilgili bakanı da buraya getirebilelim. DSİ’nin yağmur suyu ile ilgili bir toplantısı vardı ona katıldım, Mersin’de 13 ilçeden sadece 2 belediye başkanı vardı. 
SORU: Selin ardından DSİ’ye eleştirilerde bulunuldu. DSİ’nin bu konuda yapması gereken nedir tam olarak?
M.KAMİL. Ü: Kenti bir havza olarak düşünürsek DSİ bu havzanın ana hatlarını yapmak zorunda. Yani o havzada toplanan suları belli bir noktada aktarmak zorunda. Büyükşehrin görevi ise şehir içindeki suların o havzalara aktarmak. Yani iş bölümü yapmak lazım. Türkiye’de her havzanın planı yapılmış durumda. O planın koordinasyonla birlikte uygulanması lazım. Macit Özcan döneminde birçok iş yaptık ama yaptığımız işler gördüğüm kadarıyla plansızdı. O dönemde yapılan harcamalar 500 milyon TL’yi bulmuştur. Bu harcamalar gerçek anlamda sonuç vermedi. En büyük hasarlar Çiftlik, Yalınayak ve Çavuşlu derelerinde yaşandı. Bu derelerin hepsinin üstü kapalı. Bu derelere bakım yapılması lazım. Dere giderlerinin ağzının temizlenmesi lazım. 

“3 YIL İÇİNDE NE YAPILDI?”
SORU: Eleştirilerin bir kısmı yanlış bir kısmı ise eksik dediniz. Eksik olan noktası nedir size göre?
M. KAMİL. Ü: Öncelikle eleştiriyi kimin yaptığına bakmak lazım. En son 3 yıldır görevde olan mevcut yönetim eleştiride bulundu. Evet, geçmişteki çalışmalarda eksiklikler var bunu kabul ediyorum. Macit Özcan’ın başkanlık yaptığı 15 yıllık dönemde altyapıya yaklaşık 500 milyon TL harcandı. Ancak plansız çalışmalardan sonuç alınamadı. 
Peki, son 3 yıl içinde ne yapıldı? Master planının daha önce yapılması gerekiyordu. Bu plan 3 aşamalı yapılmış. Acil olanın hemen yapılması gerekiyor. Geçen 3 yılda gerekli bakımlar yapılsaydı bu kadar zarar ortaya çıkmayabilirdi. 

“MESKİ’DE BÜYÜK KIYIM OLDU”
SORU: MESKİ’de kadrolar yeterli mi?
M.KAMİL. Ü: 2014’ten sonra büyük bir kıyım oldu. MESKİ’de ve büyükşehirde kurum hafızası bırakmadılar. Gelen arkadaşlar bilgili olabilir ama geçmişte neler yapıldığını, neler yapılması gerektiğini bilmiyorlar. Kurumda kenti tanıyan insan kalmadı. Belirli süreç içinde geçiş yapılması gerekiyordu. Paraları yerine harcamak o paraların karşılığını almak gerekiyor. Maalesef en büyük eksikliğimiz yatırımların geri dönüşünün olmaması. Bu ihale aşamasında, proje aşamasında, bakım aşamasında oluyor yani her aşamada bir sahiplenme olması gerekiyor. O işe sahip çıkmaları gerekiyor.

“DERELERİN ÜZERİNİN ACİL OLARAK AÇILMASI LAZIM”
SORU: Derelere tekrar dönecek olursak. Mezitli, Çiftlik, Çavuşlu, Yalınayak derelerinin üstünün tamamen kapalı olduğu ortaya çıktı. Buralar imara kurban edilmiş durumda. Bununla ilgili Macit Özcan dönemi çokça eleştirildi. Bu derelerin üzeri o dönemde mi kapatıldı?
M.KAMİL. Ü: Bu derelerin hepsi o dönemde kapatılmadı. Derelerin kapatılması da bir çözüm olabilir ama derelerin bakımının yapılması lazım. Yeteri kadar bakım yapılmadı. Doğru olanı tabi derelerin üzerinin kapatılmaması. Bu derelerin bir an önce açılması lazım. DSİ’nin derelerin üzerinin kapatılmasına izin vermemesi lazım. DSİ’nin ihmali bu. 

“DOLGU ALANI SORUNU ÇÖZÜLMELİ”
SORU: Sahildeki dolgu alanları çok tartışıldı. Bununla ilgili neler söylersiniz?
M.KAMİL. Ü: Evet, dolgu alanları yapıldı. Suyun geçişinde sıkıntı var. Bunların biran önce çözülmesi lazım. Biz o dönemde Burhanettin beyle konuşup pompa sistemi oluşturalım dedik ama bugüne kadar yapılmadı. Hilton civarından yukarıya doğru en az 4-5 pompa istasyonunun yapılması lazım. Bunlar o kadar yüksek maliyetli çalışmalar değil. Toplamda 3 milyona yapılacak şeyler bunlar. 
İlimizde yağmur suyu ile kanalizasyon suyu bir birine karışıyor. Bunun ayrışması lazım. Akdeniz’de örneğin yağmur suyu kanalizasyona akıyor. Bu sağlık açısından da ciddi tehlike. Evlere su doluyor, bunun içinde kanalizasyon suyu da var. Vatandaşın o konuda da uyarılması gerekiliyordu. 

“ÜSTÜ YAPARKEN ALTI UNUTUYORUZ”
SORU: Sizce MESKİ gibi kurumların ilk olarak yapması gereken nedir?
M.KAMİL. Ü: MESKİ’nin ana görevi olan su ve kanalizasyon sorunlar aşılmış durumda. Ama derine inersek bir yeri su hattı yapıyorsunuz, iki gün sonra TEDAŞ gelip kazıyor, ardından Büyükşehir giriyor. Bir sokağa girdiğimizde bütün sorunları çözüp çıkmamız lazım. Biz bir yere üst yapı olarak yatırım yapıyoruz ama maalesef bunun alt yapısını düşünmüyoruz. Bunların tek bir seferde çözülmesi lazım.

“İSTİMLAK SIRASINDA VATANDAŞ MAĞDUR EDİLMEMELİ”
SORU: Vatandaşın da duyarlı olması gerekmiyor mu bu noktada. Dere yatağından ev almaması, alt yapıya bakması gerekiyor mu?
M.KAMİL. Ü: Vatandaşların bu noktada bilinçlendirilmesi lazım. Dere yatağına yapılan bu evler istimlak edilecek. Ama vatandaşlar mağdur edilmemeli burada. Bunu biran önce yapmaları lazım. Yoksa her yağmur sonrası bunu konuşuruz. Meslek odalarının da bu noktada duyarlı olması lazım. Yapıları kontrol etmesi gerekiyor. Şuan bile geç kalınmış değil bunların yapılması lazım. 

“BELEDİYE, DSİ İLE BİRLİKTE ÇALIŞMALI”
SORU: Mersin’de 20’ye yakın derenin olduğu söyleniyor. Siz geçmişte böyle bir çalışmaya rastladınız ?
M.KAMİL. Ü: Master planında bu açıklandı. Dere yatakları için DSİ tarafından yapılan projeler de var. Onlarla birlikte çalışmak lazım. Sırf Mersin için düşünmemek lazım. Bunun bir ötesinde Niğde, Konya, Adana var. Buralardan gelen sular da var. Projeler yapılırken havza odaklı düşünülmeli.

“BİRLİK OLMAMIZ LAZIM”    
SORU: Bundan sonrası için neler yapılabilir. Hem DSİ’ye hem belediyelere düşen görevler nelerdir? 
M.KAMİL. Ü: DSİ bu projeleri yapmıştır bizim de onları zorlamamız lazım. Projelerin hayata geçirilmesi için zorlamamız lazım. Örneğin; Pamukluk Barajı’nın bir an önce bitmesi lazım. Kamuoyu olarak zorlamamız lazım. Aynı şeyler dere ıslahları için de geçerli. Belediye master planında bir bütçe çıkarttı, bu bütçe onları aşıyor. Haklı olarak parayı verin biz yapalım dedi. Bunu zorlamamız en azından acil planın uygulanması için her ortamda dile getirmemiz lazım. Birlik olmamız lazım. Söylemekten çekinmememiz lazım.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN GEÇ KALIYORUZ”
SORU: Mersin’de bir de kentsel dönüşüm tartışması var. Biz dönüşüm işine neden başlayamıyoruz?
M.KAMİL. Ü: Burada Atatürk’ün “Mersinliler Mersin’e sahip çıkın” sözü aklıma geliyor. Sorunlar katlanıyor, bunların biran önce yapılması gerekiyor. Neden yapılmadığını ben de anlamış değilim. Tarsus’ta bu yapıldı. Aynı belediye başkanı şimdi büyükşehir belediye başkanı oldu. Neden bekleniyor anlayamıyorum. Bunun çözülmesi lazım.  
SORU: Son olarak Mersinlilere, idarecilere, yerel yönetimlere ne söylemek istersiniz?
M.KAMİL. Ü: Biraz daha cesaretli olup doğruları konuşmamız lazım. Mersin için Türkiye için ne iyiyse onu hep birlikte söylememiz lazım. Bir olmamız, sorunlarımızı dile getirmemiz lazım. Her ortamda bunu yaşıyoruz. Örneğin; şehrin kulübünün geldiği hal ortada. Bu durumda olmamalıydı. Mersin’in marka olmasında en büyük etkenlerden biri spor. Geçmişte boksta, güreşte iyiydik bunu geliştirmemiz lazım. Benim çocukluğumda Antalya’dan daha ileride idik ama şuan Antalya’dan kat kat gerideyiz. Arada kalmış durumdayız. Tarım kenti mi, sanayi kenti mi, turizm kenti mi olacağız buna karar vermemiz lazım.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA