“TEVFİK SIRRI GÜR STADYUMU İÇİN BİR AN ÖNCE KARAR VERİLMELİ” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“TEVFİK SIRRI GÜR STADYUMU İÇİN BİR AN ÖNCE KARAR VERİLMELİ”


 

Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Yaser Gündüz, mülkiyeti TOKİ’de olan Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun bulunduğu alanın park veya yeşil alan olarak düzenlenmesi için yerel yönetimlere çağrıda bulunarak, bir an önce somut adımların atılması çağrısında bulundu.

Mehmet Nabi Batuk

Mersin merkezde kalan en önemli kamusal alanlardan Tevfik Gür Stadyumu ve Müftü Deresi vadisinin nasıl değerlendireceği belirsizliğini korurken, mevcut çevre düzeni planlarında alanın yeşil alan olarak belirlenip ancak adım atılmaması tepki çekiyor. 
Mersin Şehir Plancıları Odası Başkanı Yaser Gündüz, Alanın mülkiyetinin TOKİ’de olmasından dolayı, Büyükşehir Belediyesi ve ilgili yerel yönetimlere çağrıda bulunarak alan için yapılacak çalışmalarının hızlandırılarak somut bir harekat planının yapılaması çağrısında bulundu. 

STADYUMDA TARİH GİZLENİYOR!
SORU: Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun da yer aldığı Müftü Deresi Vadisi’nin Mersin için önemi nedir?
Y. GÜNDÜZ: Bu alanın çok farklı boyutlarda farklı önemi var. İlk olarak bu alan kent merkezinde bulunan bir alandır. Fakat yapıldığı ilk dönemde baktığınız zaman 1950’li yıllarda kent dışında olan bir alandı. Ancak limanın da etkisiyle hızlıca kentleşmeye başlayan Mersin’in merkezinde kalan bir alan oldu. Bugün itibari ile hızla büyüyen Mersin’in kent merkezi dediğimiz Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile çevrelenen alanın tam orta noktasında bulunuyor. 
Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun Mersin kent kimliğindeki yerine de bakacak olursak 1950’li yıllarda yani kentin hızla büyümeye başladığı zamanlarda hayat buluyor. Milli bayram kutlamalarında, son dönemine kadar yapılan tüm ulusal ve uluslararası alanda yapılan spor müsabakalarında kentte yer ediniyor. 
Sonuç olarak bu alan kentin spor ihtiyacını karşılamak için yapılmış bir alandır. Burası bir toplanma alanı olarak da kullanılıyor. Son yıllarda tüm siyasi partilerin mitinglerini gerçekleştirdiği ve bu yapısı ile kimlikleşmiş ve kente eklenmiş bir alandır. Bu fonksiyonlarıyla herkesin aklına gelen bir bölgedir. Yapıldığı dönem itibari ile baktığınız zaman sonradan yapılan düzenlemelerle aslında tescilli olan stat yapısının da örtüldüğü gizlendiği bir durumdur. Söz konusu stadın yapısının içerisinde Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş bir cumhuriyet genç yapısı da vardır. 

“BU PARSELLER İMAR UYGULAMASI GÖRMEMİŞ KADASTRO GİBİDİR”
Kent kimliği açısından da baktığımızda hiç konuşulmayan ve değerlendirilmeyen konulardan birisi de alanın mülkiyetidir. Bu değerlendirmeleri göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu mülkiyet dönüşümü nasıl gerçekleşti. Bu parseller, stadın üzerinde bulunduğu o taşınmazlar hangi yollarla TOKİ’nin eline geçti. Buda önemli ve irdelenmesi gereken bir süreç. Bu stadı Mersin’in o tarihlerinden yaşayanlar ve ya büyüklerinden dinleyenlerin söylediği çok önemli ifadeler var. Bunlar sadece ifadeler değil tapular üzerindeki şerhler, şartlarda buna işaret ediyor. 1932’de Mersin’in ilk valiliğini yapan Tevfik Sırrı Gür, bu alanın özel mülkteyken stat yapılması koşuluyla kamuya terkini sağlamıştır. Vali Tevfik Sırrı Gür’ün adını yaşatmak ve onun hizmetlerini anmak ve sonraki nesillere aktarmak üzerine bu koşul ile kamuya verilmiş bir alandır. Önemli olan konulardan biriside budur. Bu parseller imar uygulaması görmemiş kadastro gibidir. Bu koşularla devir edilen bir alanın kamunun kullanımının dışında belli çevrelere, rant odaklarına, özel proje sahibi kişilere ve kurumlara terk edilmesini de bu konuya yönelik hazırlanacak projeler ve mülkiyet dönüşümü bana etik açıdan doğru gelmiyor. 

TOKİ’DEN KORKMALI MIYIZ?
SORU: Alanın mülkiyetinin TOKİ’de olması nedeniyle korkmalı mıyız?
Y. GÜNDÜZ: Siyasi bir açıklamadan imtina ederek söylüyorum ama TOKİ’nin ülkemizdeki diğer illerdeki çalışmalarına baktığınız zaman kuruluş amaçlarının dışına çıkarak adeta müteahhit bir firma gibi kar amaçlı projeler ürettiğini de görüyoruz. Mersin adına bu alanda duyduğumuz tedirginliğin nedeni de budur. Bu tedirginliğimiz bir diğer nedeni de somut olarak hazırlanmış bir projedir. Bu proje 2013’te yapılan Akdeniz oyunlarında önümüze gelmişti. Yeni stadın yapılması karşılığında o projenin TOKİ’ye verilmesi belki kar ile sağlayacak şekilde proje olacağını düşündürttü. Sonuç olarak önümüze rezidans AVM tarzı bir proje geldi. Bunun üzerine planlama çalışmaları olmuştu. 

“MÜFTÜ DERESİ KENT MERKEZİ İÇİN BİR AKCİĞER KONUMUNDADIR”
Halkın bu konudaki duyarlılığını biliyoruz. Mülkiyet konusu böyleydi ancak buna başka bir açıdan bakarsak bu alanda neden yeşil alan dışında bir yatırımın olmayacağına bakarsak, kent merkezi ve kent için önemine bakarsak Müftü Deresi’nin konumu itibari ile orada kuzey güney yönlenmeli bir vadi üzerinde olduğunu görürüz. Müftü deresi kent merkezi için bir akciğer konumundadır. Orası bir soluk alma alanı ve hava sirkülasyonunun sağlandığı bir alandır. Biz bugün küresel ısınmadan bahsediyoruz, yazın kuraklıktan bahsediyoruz ve  bunların bir doğal afete dönüşmesinden bahsediyoruz. Bu tarz alanlar yapılaşmanın dışında açık alan düzenlemeleriyle, kamusal alan düzenlemeleriyle birlikte bu olumsuzluklar noktasında kente bir fırsat tanıdığının altını çizmek lazım. 

“FIRSATLARI DA ELİMİZİN TERSİ İLE İTMİŞ OLUYORUZ”
Vadinin sahip olduğu özellikleri, buraya yapacağınız projelerde sürekli olarak göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Alan ayrıca çok hızlı bir şekilde genişleyen bir kent merkezinde ve  büyük bir hinterlanda sahip durumdadır. 1 milyona yakın insanın yaşadığı bir yerdedir. Sonuç olarak kent merkezinde ihtiyaç olan başka alan olmaması, nitelikli bir miting alanının nitelikli bir toplanma alanının olmaması için bir fırsattır. Bütün bu değerlendirmeleri üst üste koyduğunuzda aslında oradaki alanın nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerimiz de ortaya çıkıyor. Bütün bu etkenler ile birlikte bu alanın kullanım yoğunluklu bir yapılaşmaya açılmaması gerektiğini söylüyoruz. Sadece bu gerekçelerle değil ayrıca sadece kent merkezinin ulaşım sorunları, gerek otopark yetersizlikleri gerek ise açık alan ihtiyacı göz önünde bulunduğumuzda söz konusu alanda plan ve projelerde gördüğümüz gibi ticaret merkezi, alışveriş merkezi veya rezidans tarzı bir projenin hayata geçmesi durumunda bütün bu kent merkezinde yaşadığımız sorunların çözümüne olanak sağlayacak olan fırsatları da elimizin tersi ile itmiş oluyoruz. Üzerine yeni sorun alanları yaratmış oluyoruz. Herşey den önce bunun geçekleşmemesini temenni ediyoruz. 

“BİZ BURADA YENİ YOLLAR AÇMAYI BAŞARAMAYIZ”
Tamamen mesul bir alan içerisinde kalıyor. Çevresi ile tamamen yapılaşmış bir alan içersinde kalıyor. Biz burada yolların genişlemesini sağlayamayız. Biz burada yeni yollar açmayı başaramayız. Çünkü yapılaşmış bir alandan bahsediyoruz. Dolayısı ile bir cazibe merkezi ile trafik üreten bir proje bölgede zaten olan ulaşım sorununa daha da katkılar yapacak. Bizim önceliğimiz; kent merkezine aracı ile gelmek isteyenler için cazip alanlar yaratılmamasıdır. Mersin’deki mevcut küçük meydanlara alternatif alanlar yaratmamız lazım. Burada çevredeki binaların niteliğini artırabilecek projelerde yapılabilir. Hiç ticaret olmasın da demiyoruz. Stat işlevini yitirecekse spor tesisleri işlevlerini yitirecekse ama en azından o tescilli yapı onun üzerine basmayan onun üzerini çok etkilemeyen ve oraların kalitesini artıracak bazı fonksiyonlar yüklenebilir. Ama mutlaka mevzuatın verdiği ölçüde ve şartların dışına çıkılmaması gerekiyor. 

“STADYUM, PLANLARDA YEŞİL ALAN OLARAK GÖRÜNÜYOR”
SORU: Alanın mevcut planlardaki durumu nedir? 
Y. GÜNDÜZ: Mevcut durumu aslında hayata geçirilmesini beklediğimiz durumdur. Bu alan 25 bin ölçekli nazım imar planlarından tutunda bugün yürürlükte olan 1/5 bin  ve 1/1000 ölçekli nazım imar planlarında açık olarak yeşil alan ve park olanı olarak tasarlanmış ve planlanmıştır. Başka nereye gidebilirsiniz ki. Kent merkezinin ihtiyacı olan açık alan ihtiyacının, park alanı ihtiyacının meydan olarak insanların toplanma alanı ihtiyacını nasıl gidereceksiniz. Bu alanlar kamu adına ayrılmış alanlardır. Ve bu alanların kamu çıkarlarına göre kullanılması gerekir. Buradan baktığınızda özel bir yatırıma dönüşebilecek konut kompleksi ticaret ve alışveriş merkezi gibi binalar planlama ilkeleri açısından kentin ve kenttekilerin sağlığı açısından, merkezin sağlıklı bir şekilde gelişmesi açısından sakıncalar içermektedir. 

“TEVFİK SIRRI GÜR STADI İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ BİR STRATEJİ YOK”
1/100 bin ölçekli Mersin çevre düzeni planı, planlama terminolojisinde, üst ölçekli plan ve stratejik içerikli plandır. Doğrudan Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın içinde bulunduğu alan gibi bir noktayı yapıdaki mekânı tarif edebilecek bir plan değil. Bu plana baktığınız zaman nokta olarak göreceksiniz. Planda Tevfik Sırrı Gür Stadı için geliştirilmiş bir strateji yok. Mekan düzenleme iddiası yok. Ama 1/25.000, 1/1000, 1/5000 ölçekli yürürlükte olan planlarda bu alan açık olarak yeşil alan olarak düzenleniyor. 
Büyükşehir Belediyesi’nin şuana kadar sürdürdüğü imar planlarında mersin kamuoyunun ve bizim bildiğimizin aksine bir plan mevcut değil. Benzer ve paralel planlamalara sahip olduğunu biliyoruz. Bu bizi de mutlu ediyor. Hatta bu bizim gücümüze güç katıyor. Bu yüzden Mersin kamuoyunun sesini yerel yönetimlerin iyi dinlediğini ve iyi tercüman olduğunu iyi biliyoruz. Zaten buradaki Tevfik Sırrı Gür Stadına ilişkin tehlike arz eden planlamalar yerel ölçekte hazırlanmış planlar değildir. 
SORU: TOKİ’nin geçmiş dönemlerde sunmuş olduğu bazı projeler vardı bunlardan bahsede bilir misiniz?

“PLAN YAPMA, YAPTIRMA VE RESEN ONAMA YETKİLERİ VAR”
Y: GÜNDÜZ: Bu tehlikeli planlar geçtiğimiz zamanlarda TOKİ tarafından üretilen planlardı. Bildiğimiz kadarıyla yapılaşma kat sayıları üç olan Mersin Kent Merkezi için yüksek yoğunluklu AVM –Konut – Rezidans Projesi gibi bir plan taslağı daha önce Mersin gündemine gelmişti. Yine TMMOB’a bağlı odalar, Büyükşehir belediyesi ve diğer STK’ların bu projeye itirazı olduğunu ve uygun görüş vermediklerini biliyoruz. Biliyorsunuz resen olarak TOKİ’nin kendi mülkiyetleri üzerinde kendi mülkiyetine dönüşen alanlar üzerinde plan yapma, yaptırma ve resen onama yetkisi var. Ama dediğimiz gibi tüm bunlar 3100 sayılı İmar Yasasının üzerinde yasalar değil. Bu yasalar her türlü hukuki sürece açık olabilecek yasalardır. Henüz de onaylanmış değildir. Yerelde üretilen tepki dikkate alındı ve bu planları hayata geçirmek üzerine bir onama kararını üretmedi. 

“BELİRSİZLİK RİSKLİ”
SORU: Bu alanın yeşil alan haline getirilmesi için neler yapmak gerekiyor?
Y. GÜNDÜZ: Bu riskli bir durumdur. Ne yapılacağının belirsiz olması riskli bir durumdur. Artık şu çağrıyı yapmakta fayda var ilgili kurum ve kuruluşları n bir araya gelip söz konusu alanda nasıl bir tasarrufta bulunacakları ve bunun somutluğa dönüştürülmesi gerekmektedir. Bir kuluçkaya yatmak gibi değil de olayı döndürüp başka bir bahar tekrar uyandırmak gibi değil de artık alan ile ilgili ne yapılacaksa bu düzenlemelerin yapılması ve oranın bir çöküntü haline dönüşmeden el atılarak kente kazandırılması gerekmektedir. Bir an önce bahsettiğimiz ilke ve esaslar doğrultusunda alanın jeopolitik, coğrafi önemi, kent kimliğindeki yeri, kent merkezi açısından önemi ve mevcut yaşadığımız sorunlara sağladığı olanaklar açısından değerlendirilerek bir an önce kente kazandırılan bir mekân halinde getirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeye esas olan plan ve proje çalışmalarının ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından sorumluk alınması gerekir. Biz şehir plancıları olarak bu teknik desteği vereceğimizi de beyan etmek isterim.  


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA