Haber Merkezi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalar yaptı.

Sanayi Odası kurulması ile ilgili taleplere değinen Çakır, “Temelde koşullar oluşursa herkesin sanayi odası kurma konusunda kanuni hakları vardır. 10 kişi üzerinde kişisel bulunup sanayi sicil belgesine sahip bin sanayici bir araya gelerek sanayi odasının harcanması adına TOBB ve Bakanlığa başvuru yapılması gerekiyor. İki tarafın ayrılmasıyla sanayi odası yasal olarak kurulabilir. Mevcut durumda Anamur'dan Tarsus'a kadar bu şartları sağlayan 950 adet sanayi firması bulunmaktadır. Bu konuda bir olumsuzluğumuz yok.

“MERSİN'DE AYRILIKLAR VAR GİBİ KONUŞMALARLA MEŞGULÜZ”

Son zamanlarda ulusal basında Mersin sanayi odasının dağılmasıyla ilgili olumsuz şekilde sık sık bir öneri gündeme gelmeye başladı. Son olarak bir dernek, sanayi odası oluşumu ve başkanının da Hakan Sefa Çakır olması, gerçekte ulusal gazetede demeç verdi. Kentimizin bu şekilde Türkiye bileşenlerini Mersin adına doğru değil. Türkiye programını, Mersin'de ayrılıklar var gibi konuşmalarla meşgulüz. Konu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Üyelerinin mevcut, Türkiye'nin değil.

“ŞEHRİN BİRLİK BERABERLİĞİNE, İMAJINA ZARAR VERİLMEMELİ”

Bizim seçimlerimiz dünyanın en demokratik seçimleri. Benim haberim olmadan ismimi Türkiye profiline taşıyamazsınız. 35 bin üyemizin hepsi başkan olmaya hak kazanan insanlardır. Biz değiştirme ki şehrin birlik beraberliğine, imajına zarar verilmemelidir. Şehrin imajı bizim için çok önemli. Kendi içimizde müstakil bir sanayi odasında öğrenmek isteyen bu konuda çalışır ama bunu Türkiye'ye gündem yapmaya gerek yoktur. Konuyla ilgili ilgisiz, iş sanayi olmasın, dernek olmasın bu kısımda ilgili değerlendirme gündemlenmeye çalışmamalı” dedi.

KARBON VERGİSİ GELİYOR

Sanayicinin finansal açıdan zorlaştığını vurgulayan Başkan Hakan Sefa Çakır, 2026'dan itibaren karbon vergisi gibi bir sorunla yüz yüze geleceklerini aktardı “Bizim finansla, yeşil dönüşümle, dijitalleşmeyle uğraşmamız gerekiyor” diyen Çakır, “Sanayi odasının kurulması girişimiyle iş dünyasını ve özellikle sanayicileri meşgul etmemeliyiz. Sanayicilerimizin ticari bilgileri ile bir takım baskılar veya hatır gönülle notere imza verilmeye çalışılıyor, bu şekilde sanayi odası kurulmaz. Mersin sanayisinin geleceğinin hatırlanması gereken gönül meselesi değildir. Buna karar verecek olan değerli sanayicimizdir.

“AYRIŞMAMALIYIZ. MERSİN'DE BÜYÜK POTANSİYEL VAR. BÜYÜK BİR UYUM VAR”

Ayrışmamalıyız. Mersin'de büyük potansiyel var. Büyük bir uyum var. Valimiz, belediye başkanlarımız, tüm kamu kurum kuruluşları, derneklerimiz ve basınımızla günümüze kadar Mersin için birlikte çalıştık bundan sonra da bu uyumayı bozmamalıyız. Ulusalda Mersin projeleriyle gündeme gelmeli. Kentimizin markasının düşürülmemesini sağlamalıyız.

Dünyadaki sanayi odaları ticaretinden ayrılmamış. Türkiye'de ise 367 Odanın sadece 12 tanesi sanayi odası olarak kurulmuştur. Bunlardan yalnızca bir tanesi, İstanbul Sanayi Odası'na geçişi rahat bir şekilde sağlıyor. Kalanı zorlanıyorum.

“SANAYİCİYİ MEŞGUL ETMEYE GEREK YOK”

Mersin'de yürütülen çalışmalar boyunca Eylül ayında sanayi odasını kuracaklarını söylemişlerdi. Daha önce gerekli şartların yerine getirilemeyeceğini söylemiştik. Görüyoruz ki kurulamadı. Sanayiciyi meşgul etmeye gerek yok. Burada amaç sanayi odasının kurulması değil başka sebeplerin olması gerektiğidir.

Kümelenme diyorlar. MTSO en çok sanayi adına proje üreten bir odadır. Diğer sanayi odalarına eğitim veren bir odadır. MTSO'da neyin olmaması da kurulmak istenen sanayi odasında bunu yapacaksınız? Eksikler varsa sanayicimizle her öneriye, projeye açığız.

“KÜMELENMEYİ BİZ ZATEN ODAK GRUPLARIMIZLA YAPIYORUZ”

Kümelenmeyi biz zaten odak gruplarımızla yapıyoruz. Sanayi, turizm, lojistik, tarım, ticaret, yeşil dönüşüm, çevre ürünleri sadece ilgili sektör temsilcilerinin katılımıyla Mersin Odak Grupları oluşturuldu. Bu gruplarla sektörlerin uygulayacağız. Herkesle birlikte çalışıyoruz. Sadece sanayide konuşacak odaklanan gruplarımız var. Bu gruplarda sorunlarımıza çözüm aramanın ardından geçerlilik bünyesinde değerlendirip ulusalda sonuç almamız gereken konuların çözümünü Ankara'ya hep birlikte taşıyacağız.

“KAYNAKLARIMIZI BÖLEREK İSRAF EDECEK KADAR ZENGİN BİR ÜLKEDE DEĞİLİZ”

Kümelenmeyle ilgili odaklarımız grup olduğu gibi bünyemizde ayrıca güçlü bir proje ekibimiz de var. Sanayiye hizmet veren yetkili departmanlarımız var. Kaynaklarımızı bölerek israf edecek kadar zengin bir ülkede değiliz. Bin üye ile etkin bir oda kuramazsınız. Anamur'daki bir sanayiciyi evrak için Mersin'e getiremezsiniz. İlgisi olmayan insanlar lütfen bu konuda yorum yapmayın. 140 yıllık Mersin Ticaret ve Sanayi Odasını hep birlikte yaşatmamız lazım. Taciriyle sanayicisiyle bir bütün olarak varlığını sürdürmenin sorumluluğumuzdur. Ahi Evran yıllardan gelen yapımızla Bizim en büyük gücümüz birlikteliğimiz ve dayanışma ruhudur. Bölen değil birleştiren, küçülten değil büyüten, parçalanan değil kucaklayan iyileşme.

Bizim artık daha güzel konuları konuşmamız lazım. Sanayi odası limitinin sürekli olmasın. Gündemi projeleri ile zaman harcamak lazım. En büyük gücümüz birlikteliğimiz ve dayanışma ruhumuzdur. Ahi Evran kültürüyle bizim kucaklamak zorundayız” diye konuştu.

İLK 100’DEKİ MERSİN FİRMALARINA KUTLAMA

TOBB’un belirlediği ilk 100 firma içerisinde yer alan firmalara değinen Çakır, “Mersinli firmalarımız Koluman, Beybolat Tarım ve Ak Trans firmalarımızı bir kez daha kutluyorum. TOBB her yıl Türkiye'de en hızlı büyüyen ilk 100 firmasını tespit ediyor. Daha sonra Ankara'da bir toplantıda ödülleri veriliyor. Bu firmaları incelediklerinde ne yapmışlar da ilk 100'e girmişler.

Bu firmalar neler yapmış? Yüzde 67'si ihracat odaklı. Yüzde 52'de temiz üretim ve alternatif enerji kullanılıyor. Şirketlerin karar vericilerinin eğitimi yüksek ve hizmet içi eğitime önem veriyorlar. Hepimiz firmalarımıza model çıkarmalıyız. Nitelikli insan kaynakları var. Artık eski düzenle yenilik olmayan teknoloji, ArGe ile bir araya gelmeliyiz” dedi.

“TÜRK PARASI ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞERLENMEYECEK”

İlk 100 firmanın ödüllendirildiği törende Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'la görüştüklerini de aktaran Başkan Çakır, “Yaklaşık 1,5 saat sohbet toplantısı yaptık. Dünyada ihracattan elde edilen gelirin yüzde 1.1'den 0.7'ye düştüğünü anlattı. Yüksek teknoloji yatırımı yapılması gerektiğini söyledi. Orta Vadeli Program’da kişi başı milli gelirin 21 dolar bin beklendiğini söyledi. Net döviz rezervlerinin 48 milyar dolar olduğunu anlattı. Biraz daha rahatlatabiliriz dedi. Hem finans hem döviz olarak. Türk parasının artık eskisi gibi değerlenmeyeceğini söyledi” diye konuştu.

“ÜRETİM VE İMALAT YAPANA, KOBİ'YE, SANAYİCİYE, TARIMA POZİTİF KATKI YAPILMADI”

İhracatçıların bu zor süreci atlatması için kısa vadede ki çözümlere değinen Hakan Sefa Çakır, “İhracatçı müşterisini kaybetmemek için başabaş yerinde ürün sunumunu anlattık. İhracatta ve verimde artış görüyoruz dedi. 7 milyar dolarlık ihracat, 12 milyar dolarlık ithalatta artış var. İhracatın ithalatı yakalama oranının düşmeye başladı. İhracatçıya pozitif faiz yapılmazsa kan kaybedeceğimizi söyledi. Üretim ve imalat yapana, KOBİ'ye, sanayiciye, tarıma pozitif katkı yapılmadı.

TOBB ile tüm bakanlıklar görüşüyor. İş dünyası ile yakınlar, olumlular. Bildik bileli finans krizi konuşuluyor. Artık bunu kesmemiz gerekiyor. Kayıt belgesini almalı çözmeliyiz. Firmalarımız çok sıkıştırılmadan sistemli olarak programlanmıştır. Zor aşamalardan geçiyoruz” dedi.

“BİZ BURADA DOĞRU PLANLARSAK GÜZEL BİR MERSİN YAŞAYABİLİRİZ”

Cevdet Yılmaz’ın Mersin' ile ilgili görüşlerine de değinen Çakır, “Bir fikir birliğimiz olan TEPAV ile kapsamlı olarak kullanırız. Mersin'i 2050-2075'te nerede mevcut nasıl planlayalım. İşin içine Kıbrıs'ı da içeren aralıklı yapıyı nasıl sağlarız bunu sağlar. Belki sonra Adana'yı da içine alacağınız şeyiz.

İki sene önceden beri anlattık. Mersin çok hızlı büyüyor, Türkiye'nin incicisi olacak dedik. Şu anda ciddi yatırımlar çalışmaya başladı. Hareketi emlak sektöründe görüyor. Ticarette de görmeyeziz. Havalimanımızla limanımızla, lojistik gücümüzle, hızlı trenlerle oluşturulan konumumuzla bir lojistik üs olarak Mersin görünüyor. İstanbul, Marmara'ya alternatif olacak. Burada alternatif sanayi koridoru oluşturulacak. Biz burada doğru planlarsak güzel bir Mersin yaşayabiliriz. Halkıyla, eğitimiyle, turizmiyle, kültürüyle ilgili her şeyi planlayabilirim.

“MERSİN KABUĞUNA SIĞMIYOR”

Nasıl bir şehir istiyoruz turizmi nasıl istiyoruz kitle turizmi mi butik turizm mi istiyoruz? Bunların hepsini şehirle birlikte yaparak sistem oturtmalıyız. Mersin kabuğuna sığmıyor. Şehrimize inanalım ve çok hızlı büyüyeceğini, gelecekte Türkiye'nin gözbebeğinin genişleyeceğini görelim. Doğru yapılırsa başarabiliriz. Nasıl bir sanayi nasıl bir tarım istiyoruz. Gelecekte su krizi yaşanacaksa alternatifine bakmalıyız. Mısır ile rekabet ederek alternatif üretim yapmalıyız.

Şehir olarak birlik beraberlik içinde kendi planımızı yapmalıyız. Bu planlarla Ankara'ya gidip, ana altyapısını oluşturduğumuz bunları hazır demeliyiz. Meslek okuluyla ilgili şu ana kadar öğrenci verdiğimizde yatırımcıyı biz belirleyeceğiz. Kendi kararımızı kendimiz geliştirmek. Üniversitelerimizle ÇKA ile çalışmalarımızı kendi kendimizle uğraşmayalım birlikte hareket edelim” diye konuştu.

“OCAK'TA MERSİN'DE TEKSTİL FUARI OLACAK”

Adana’nın artık birlikte hareket edilen bir şehir olduğunu dile getiren Çakır, “Fuarları birlikte paylaşıyoruz. Uluslararası boyutsa bir şehir yapılmalı. Adana'da Mobilya fuarı olacak biz de katılacağız. Ocak'ta Mersin'de tekstil fuarı olacak onlar gelecek birlikte hareket ediyorlar. Belki havalandırma içinde fuar alanı açacağız. Artık ulusal ve uluslararası boyutta hareket sloganı” dedi.

“FİRMALARIMIZ SURİYE İLE ALIŞMAYA BAŞLADI”

Suriye'de ki değişime ilişkin Mersin’in önemini de işaret eden Çakır, “Firmalarımız Suriye ile alışmaya başladı. Suriyeli firmalar burada da iş yapıyor. Mersinli firmalar Suriye'de çalışmaya başladı. Geçen haftalarda Ticaret Bakanımız ve TOBB Başkanımızla birlikte iş birliği protokolü imzalandı. Yönetim olarak Lazkiye'ye yarar verebiliriz, onlar olabilir. Şam'da burada neler yapılıyor ona çalışıyoruz. Şu anda güvenliği de sağlamak gerekiyor. Banka, finans, otelin tam istediği gibi değil ama altyapısını yapılandırmak için online platformlar üzerinden hizmet veriyoruz. Yakın takipteyiz.

“SURİYE'DEKİ GÖÇÜN YÖNLENDİRİLMESİ NASIL OLACAK BİR NASIL HAREKETLE ONLARI YÖNLENDİRELİM”

Avrupa Göç İdaresi de Valimizin yönlendirmesiyle yanımıza geldi. Suriye'deki göçün yönlendirilmesi nasıl olacak bir nasıl hareketle onları yönlendirelim. Nasıl bir düzen olacak, teknik paylaşımlar. Mersin başta olmak üzere Adana, Antakya, Antep, Urfa'dan Suriye politikası ne geçerli olacak, göç idaresi ve belediye ile birlikte sürdüreceğiz.

Suriye'yi kontrollü şekilde yakından takip ediyoruz. TIR lojistiği Suriye'nin son noktasına kadar devam ettiğimiz gibi bir de deniz ticaretimiz var Ro-Ro seferleri var. Feribot seferlerini yeniden başlatacağız.

“SAĞLIK TURİZMİNDE HERKES BİR ŞEY YAPMAYA ÇALIŞIYOR”

Sağlık turizmi açısından müdürler çok değerli ve heyecanları çok yüksek. Bizim de hoşumuza gidiyoruz. Valimiz, belediye başkanımız çok çalışkan. Odalarımız derneklerimiz, birliklerimizle iyi bir şekilde çalışıyoruz. Sağlık turizminde herkes bir şey yapmaya çalışıyor Mersin'de önceliğimiz ne olmalı onu konuşalım dedik. Dünyadaki gündem nedir? Türkiye'de biri yapıyor diye biz yapmayalım başkasına rakip olmak yerine tamamlayıcı katkı dedik. Hastanelerimizin bilgilerini aldıralım acentelerle çalışalım fuarlara katılalım dedik. Sağlık turizminde yavaş hareket ediyoruz. Küçükten başlamak büyümek istiyor.

Bakır bir turizmimiz var. Doğru yönetsek Barcelona'nın yaşadığı olumsuzlukları yaşamıyoruz. Antalya'nın kitle turizmi gibi değil daha butik turizmi olan, insanların doğayla tanıştığı bir turizme dönmemiz lazım. Turizmcilerimizle kararlılığı artırmak” dedi.