HEDİYE EROĞLU
Mersin sahillerine balık çiftliği kurulması için 2008 yılında başlatılan ancak tepkiler nedeniyle başarısız olan ‘kabus’ yıllar içerisinde mücadeleyi zayıflatan hamlelerin başarılı olması ile bugün kentte sanayileşerek büyüyor!
ÇİFTLİKLERİ DANIŞTAY DURDURDU
Türkiye’nin sahip olduğu 321 kilometre ile en uzun kıyı şeridine sahip kenti olan Mersin’de, 2008’de çıkan yeni yönetmelik çerçevesinde balık çiftlikleri kurulması konusunda 70 firma, 1 milyar dolarlık yatırım için Mersin’e doğru yola koyuldu. Bunun üzerine sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek önemli bir mücadele sergiledi. Mersin Barosu, ‘yatırımlar çevreyi kirletecek’ gerekçesi ile konuyu 13 ayrı dava ile idare mahkemelerine taşıdı. Bir yıl süren tüm davalar kaybedildi. Ardından konu Danıştay’a taşındı ve yatırımlara yönelik yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu karar ile Mersin, balık çiftlikleri yatırımlarından kurtuldu!
ANKARA DEVREYE GİRİNCE ONAYLAR PEŞPEŞE GELDİ
Ancak bu 10 yıllık süre içerisinde firmalar, adeta cennetten bir köşe olan bakir Mersin koylarında balık çiftlikleri kurmak için girişimlerde bulunmayı ihmal etmedi. Kentteki sivil toplum kuruluşlar ve duyarlı vatandaşların bilinçli yaklaşımı ile bu girişimlerin pek çoğu bertaraf edilse de birkaç firma Ankara’dan onay almayı başardı.
Yaşananlar Mersin’de büyük tepkilere yol açsa da, 2008’de yürütülen mücadelenin şiddetini yitirmesi, mücadeleyi zayıflatan hamlelerin başarılı olması ile ‘kabus’ olarak tanımlanan çiftliklerin sayısı yıllar içerisinde arttı.
BALIKESİR’DEN KOVULAN ÇİFTLİKLER SOLUĞU MERSİN’DE ALDI
Öte yandan yetersiz tepkiler ve Ankara’dan alınan onaylarla iştahını kabartması ile 2020 başlarında turizme zarar verdiği gerekçesiyle Balıkesir’in Edremit ilçesinden çıkarılarak Mersin kıyılarına taşınmak istenen balık çiftlikleri gündeme geldi
Balıkesir’den kovulan firmaların bir bir soluğu Mersin’de alması ile halk Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne itirazlar yağdırsa da sonuç alamadı.
MERSİN KIYILARI AKDENİZ FOKLARININ YAŞAM ALANI
Mersin’de salık çiftliklerine karşı mücadele yürüten çevre örgütleri, yaptıkları eylemler ile özellikle kent kıyılarının Akdeniz fokları açısından önemine işaret ederek, “Türkiye’de 100 civarında Akdeniz foku var, bunlardan 20’si Mersin kıyılarını tercih etmiş durumda. Bu foklar temiz yerleri tercih eder. Bu kadar fokun yaşam alanı olarak Mersin Aydıncık kıyılarını seçmesi bizim kıyılarımızın temiz olduğunu gösterir. Bu hem Aydıncık için hem Mersin aynı zamanda önemli de bir tanıtım. Balık çiftlikleri kurulursa bu bölge eski özelliklerini yitirecek, kirlenecek” diyerek yetkilileri seslerini duymaya çağırsa da başarılı olamadı.
17 YILDA KARŞITLIKTAN SANAYİCİLİĞE GEÇİLDİ
Mersin’de 17 yıllık balık çiftliği karşıtlığında gelinen son nokta ise sanayiciliğe geçiş oldu. Gümüşdoğa Su Ürünleri Üretim İhr. ve İth. A.Ş, Silifke Organize Sanayi Bölgesi’nde su ürünleri işleme ve depolama tesisi kurmak için harekete geçti.
3 BİN 500 METREKARE KAPALI ALANDA, YILLIK 21 BİN TON KAPASİTELİ TESİS KURULUYOR
Firma bakanlığa sunduğu ÇED raporunun teknik olmayan özet bölümünde, “Mersin İli, Silifke İlçesi, Tosmurlu Mahallesi Silifke OSB, 134 Ada 3 nolu parselde, Gümüşdoğa
Su Ürünleri Üretim İhr. ve İth. A.Ş. tarafından 6 bin 114,80 metrekarelik parsel alanı içerisinde 3 bin 500 metrekare kapalı alanda, yıllık 21 bin ton çipura ve levrek balık kapasiteli Gümüşdoğa Silifke OSB Su Ürünleri işleme ve depolama tesisi
kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır.
GÜNLÜK 70 TON ÇİPURA VE LEVREK İŞLENECEK
Yatırım kapsamında 6 bin 114,80 metrekarelik parsel alanı (ÇED alanı) içerisinde üretim alanı, donuk depo alanları, paketleme salonu, ürün giriş ve sevkiyat alanları, bay/bayan soyunma odaları, wc, yemekhane, ofis, araç parkı, nakliye alanı vb. alanlar bulunacaktır.
Su ürünleri işleme tesisinde hammadde olarak günlük yaklaşık 70 ton/gün olmak üzere yıllık
21 bin ton çipura ve levrek balıkları kullanılacaktır. Tesise giren günlük 70 ton çipura ve levrek balıklarının günlük 20 tonluk kısmı (kafasız, iç organsız olarak) fleto haline getirilerek depolanacak geriye kalan 50 tonluk kısmının ise dondurularak bütün halinde depolanması öngörülmektedir.
YETİŞTİRİCİLİK TESİSLERİNE GÜN DOĞUYOR
Proje kapsamında hammadde olarak kullanılacak balıklar, faaliyet sahibine ait yetiştiricilik tesislerinden ve/veya bölgedeki diğer firmalara ait yetiştiricilik tesislerinden temin edilecektir. Frigo araçlarla tesise gelecek hammaddeler işlenmek, şoklanmak, paketlenmek ve soğuk hava deposunda muhafaza edilmek üzere farklı ünitelerde işlem görecektir.
Tesiste hammadde olarak yıllık 21 bin ton çipura ve levrek balıkları kullanılacaktır. Tesise giren 21 bin ton balıkların; 6 bin tonun işlenmesi esnasında balık ağırlığının yaklaşık yüzde 15’lik kısmı (iç organ, kafa, pul, kanat, kuyruk) alınarak fileto haline getirilecektir.
Tesiste hammadde olarak 21.000 ton/yıl çipura ve levrek balıkları işlendikten sonra yıllık 5 bin 100 ton taze, fleto (kafasız, iç organsız olarak) ve 15.000 ton/yıl taze ve donuk olmak üzere toplamda yıllık 20 bin 100 ton çipura ve levrek balığı elde edilecektir
PROJE 6 AYDA TAMAMLANACAK, 30 PERSONEL İSTİHDAM EDİLECEK
Toplamda yıllık 21 bin ton olarak girişi olacak balıkların işlenmesi ile elde edilecek yıllık 5 bin 100 ton taze, fleto ve 15 bin ton bütün balık halinde taze ve donuk olmak üzere toplamda yıllık 20 bin ton çipura ve levrek balığı soğuk hava deposunda muhafaza edilecek ve piyasa talebine göre sevkiyatı sağlanacaktır.
Proje alanında arazi hazırlık ve temel zemin kazı işlemleri ile inşaat ve kurulum çalışmalarının 6 ay, ayda 30 gün, günde 8 saat sürmesi planlamaktadır. Söz konusu çalışmaların tamamlanmasının ardından tesis faaliyet gösterecek olup tesiste işletme çalışmaları yılda 12 ay, ayda 25 gün, günde 8 saat (tek vardiya) olacak şekilde yürütülecektir.
Proje kapsamında arazi hazırlık ve inşaat çalışmalarında 10 personel, işletme aşamasında tesis
bünyesinde ise 30 personel istihdam edilecektir. Tesiste çalışan personelin ihtiyaçları tesis bünyesinde içerisinde yer alacak olan sosyal tesislerden (yemekhane, wc, ofis vb.) karşılanacaktır” denildi.