HEDİYE EROĞLU

Mersin’de 31 Ağustos günü 19 yaşındaki erkek arkadaşı tarafından katledilen 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar için sokağa inen kadın örgütleri, adalet isteyerek, yetkilileri göreve çağırdı.

Bir alışveriş merkezi önünde bir araya gelen Mersin Kadın Platformu üyeleri, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” pankartı açarak, “Bu ülkede kadın katliamı var, erkek vuruyor devlet koruyor, kadın cinayetleri politiktir, sayenizde tesadüfen yaşıyoruz, haklarımıza hayatlarımıza sahip çıkıyoruz” dövizleri taşıdı. 

ÜLKEDE, ERKEKLERE ‘3 GÜN YATARIM BANA BİR ŞEY OLMAZ’ DEME CÜRETİNİN VERİLİYOR

Burada kadınlar adına açıklama yapan Güneş Doğdu, “Üzgünüz, öfkeliyiz, isyandayız! Hiranur’un isyanıyla kadınları katledenlerden hesap soruyoruz!” başlığıyla, taleplerine değindi.

“16 yaşındaki genç bir kadın, her gün eşitsizliğin daha da derinleştiği, erkeklere ‘3 gün yatarım bana bir şey olmaz’ deme cüretinin verildiği bu ülkede karşı çıktığı bir erkek tarafından katledildi” diyen Doğdu, “Hiranur katledilmeden iki gün önce İstanbul Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör Naci İnci tarafından düğün salonuna çevrilen kafede çocuk işçi olarak çalışan Hilal Özdemir  24 ayrı suçtan suç kaydı olan 20 yaşındaki eski erkek arkadaşı Ayberk Kurtuluş tarafından katledildi. Bu cinayetler münferit değil! Failler de tek değil! Faili belli! Faili Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla, erkek yargısıyla, Diyanetiyle, medyasıyla ve tüm ittifaklarıyla Saray iktidarıdır! Failleri bir kez daha işaret ediyoruz. Suçlu sizsiniz!” diye konuştu.

“İKTİDARIN KENDİ ÇIKARLARI İÇİN YÜRÜTTÜĞÜ AİLE POLİTİKALARI KADINLARIN YOK OLAN HAYATLARI ÜZERİNDEN YÜKSELİYOR”

Bu ülkede kadınların her gün tanıdıkları, tanımadıkları, en çok da yakın ilişkide oldukları sevgili, eski sevgili, eş, eski eş ve aile yakınları tarafından şiddete uğradığını, öldürüldüğünü aktaran Doğan, “Daha dün bir baba otogarda kızını tüfekle vurdu. Bu ülkede erkek şiddeti her an, her yerde kadınları ve çocukları tehdit ediyor. Çünkü iktidarın kendi çıkarları için yürüttüğü aile politikaları kadınların yok olan hayatları üzerinden yükseliyor. 2025 yılını ve önümüzdeki 10 yılı aile yılı ilan edenler devletin tüm olanaklarını aileyi güçlendirmek adına seferber edenler kadınları, çocukları koruyacak mekanizmaları işletmiyor. Erkek vuruyor, devlet koruyor!

“TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI ENGELLENİYOR, YOK EDİLMEK İSTENİYOR”

İktidarın eşitsizliği derinleştiren politikaları her geçen gün erkek şiddetini de derinleştirirken ikili ilişkilerde yaşanan flört şiddeti en çok da genç kadınları etkiliyor. AKP’nin 23 yıllık iktidarı boyunca uyguladığı gerici politikalarla inşa ettiği muhafazakar aile ve toplum yapısında gençlerin duygusal ilişkilerinde yaşadıkları şiddet görünmez hale geliyor. Bu şiddetin görünmez hale gelmesi, toplumsal baskılar, aile gibi faktörlerle gizlenmesi genç kadınların ölümüne kadar giden sürecin köşe taşlarını döşüyor.

Aşkın kıskanmak olduğunu gösteren medya görsellerinden, eğitim sistemine toplumsal cinsiyet rollerine yönelik algı duygusal ilişkilerdeki erkek şiddetinin üstünü örtüyor. Flört şiddetinin önlenmesinde en etkili olacak yöntem, liselerde ve üniversitelerde toplumsal cinsiyet çalışmaları olması gerekirken bizzat iktidar eliyle toplumsal cinsiyet çalışmaları engelleniyor, yok edilmek isteniyor.

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE SAVAŞ AÇAN İKTİDAR AİLE YILI POLİTİKALARI İLE BU SAVAŞI DAHA DA DERİNLEŞTİRİYOR”

Üniversitelerde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olaylarını önlemek üzerine kurulan Cinsel Tacizi Önleme Komisyonları kapatılıyor ya da etkin bir şekilde kullanılmıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ederek cinsiyet eşitliğini reddeden, toplumsal cinsiyet eşitliğine savaş açan iktidar Aile yılı politikaları ile bu savaşı daha da derinleştiriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı toplumsal cinsiyeti ‘biyolojik cinsiyetin önüne geçen’ bir tehdit unsuru olarak niteleyerek bilimden uzak açıklamalarıyla hayatlarımızı hedef alıyor. Bakanlık 2025 yılının 'Aile Yılı' ilan edilmesi kapsamında tüm bilimsel gerçekleri,  uluslararası sözleşmeleri, insan haklarını yok sayarak toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet kimliği, LGBT, kapsamlı cinsellik eğitimi gibi kavramlara karşı tutum alınması yönünde genelge yayınladı.

“KADINLARIN, LGBTİ+’LARIN, ÇOCUKLARIN KATLEDİLMESİNİN SORUMLUSU SİZSİNİZ! SUÇLU SİZSİNİZ!”

Kadınların, LGBTİ+’ların, çocukların katledilmesinin sorumlusu sizsiniz! Suçlu sizsiniz! Aileyi güçlendirmeyi kadınların hayatlarının önüne koyan aile yılınızı da aile politikalarınızı da kabul etmiyoruz! Kadın cinayetleri son bulana kadar birbirimizden aldığımız güçle erkek iktidara ve tüm kurumlarına karşı kadın dayanışmasını ve mücadeleyi büyüteceğiz! Hiranur'un, Hilal’in ve katledilen tüm kadınların hesabını soracağız! Hiranur için adalet kadınlar  için adalet diyerek  Hiranur’un dava sürecinin de takipçisi olacağız.

Tüm kadınlara çağrımızdır! Erkek şiddeti karşısında yalnız değiliz. Kadın düşmanı politikalara, şiddete, eşitsizliğe karşı mücadeleyi büyütelim.  Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın feminist mücadelemiz!”