RAŞİT DOGAN
Tarsus Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla sokağa indi. Geniş katılımlı etkinlikte savaşlara, işgallere ve şiddet politikalarına karşı barış çağrısında bulundu.
Tarsus Halk Eğitim Merkezi önünde toplanarak sloganlar eşliğinde Yarenlik Alanı’na yürüyen platform bileşenleri adına burada basın açıklaması gerçekleştirildi.
“BARIŞI, YAŞAMI VE HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ SAVUNUYORUZ”
Platform adına, “Barışı, yaşamı ve halkların kardeşliğini savunuyoruz” başlıklı açıklamayı
Eğitim Sen Tarsus Kadın Sekreteri Jale Kirman okudu.
“Dünyanın birçok coğrafyasında süren çatışmalar, her yıl on binlerce insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının yerinden edilmesine ve temel haklarından mahrum kalmasına yol açmaya devam ediyor” diyen Kirman, “Emperyalist güçler kapitalist üretim ve bölüşüm ilişkilerinin yarattığı krizi dünya genelinde körükledikleri savaş ve saldırganlık politikaları ile aşmaya çalışıyorlar. Buna karşı, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden savaşlara, işgallere ve şiddet politikalarına karşı sesimizi yükseltiyoruz.
“GAZZE’DE ASLINDA TÜM İNSANLIĞIN VİCDANI ÖLÜM DÖŞEĞİNDE”
İsrail’in Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde aylardır sürdürdüğü soykırım başta olmak üzere; Ortadoğu’dan Afrika’ya, Ukrayna’dan Asya’ya kadar pek çok bölgede süren savaşların yarattığı yıkım, sınırsız bir sömürü arzusuyla işleyen küresel kapitalist düzenin ve birçok uluslararası organizasyonun insan hayatını hiçe sayan yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Çocuklar açlıktan ölmekte, hastaneler yıkıntıların arasında çaresizce ayakta kalmaya çalışmaktadır. Gazze’de aslında tüm insanlığın vicdanı ölüm döşeğindedir” dedi.
SURİYE İÇİN DEMOKRASİ ÇAĞRISI
Diğer yandan komşu coğrafyamız Suriye'de HTŞ rejiminin, gerici cihadist çizgide, farklı kimlik ve inanç topluluklarına dönük sivil katliamları; Ortadoğu'da laiklik, eşit yurttaşlık, temel insan hakları ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimler için büyük bir tehdit haline gelmiştir. Bu rejime iktidarın ve dünyanın egemen güçlerinin verdiği tüm dolaylı ve dolaysız destekler derhal sona ermeli; Cihatçı çetelerin yönetime getirildiği ülkelerin geleceği, halkların özgür iradesinin kendini bulacağı bir demokratik çerçeve gerçekleşmelidir” dedi.
“KÜRT MESELESİNDE DEMOKRATİK ÇÖZÜM ZORUNLU”
Açıklamada ayrıca Türkiye’de uzun yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt meselesine değinen Kirman, şiddetin dışlandığı bir ortamda meselenin demokratik yollarla tartışılmasının önemine işaret etti. “Çatışmaların, ölümlerin ve hak ihlallerinin son bulması artık ertelenemez bir zorunluluktur” diyen Jale Kirman, “Barışa olan özlem ve ihtiyaç siyasi iktidarın kendi ömrünü uzatmaya yönelik bir fırsatçılığa dönüştürülmemelidir. Anayasaya, hukuka ve halk iradesine saygı duyulmalı, siyasallaşmış yargı eliyle toplumsal muhalefet unsurlarını, muhalif belediye başkanlarını ve muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir. Siyasi gerekçelerle hukuksuz biçimde cezaevinde tutulan tüm tutuklu ve hükümlüler derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade edilmelidir. Halkların eşit, özgür ve bir arada yaşadığı bir gelecek, ancak karşılıklı güvenin tesis edilmesiyle, hak ve özgürlüklerin evrensel normlar çerçevesinde güvence altına alınmasıyla mümkün olacaktır.
Barış için adalet ve demokrasi şarttır. Barışın yeşermesi ve kalıcılaşması için gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet şarttır. İş güvencesi, sendikal haklar, toplu pazarlık süreçleri ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların güvence altına alındığı demokratik bir ortam, barış için sağlam bir zemin oluşturacaktır.
“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE DEMOKRASİ TEMELİNDE BİR YAŞAMI SAVUNUYORUZ”
Bizler; emek, meslek ve demokratik kitle örgütleri olarak, savaşların ve çatışmaların değil, barışın ve kardeşliğin tarafındayız. Savaşların, halkların iradesini yok sayan, doğayı ve yaşam alanlarını tahrip eden yıkıcı etkilerine karşı; eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi temelinde bir yaşamı savunuyoruz.
1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle, tüm halkları ve emekçileri savaş politikalarına karşı ortak mücadeleyi büyütmeye, barışın dilini ve iradesini yaşamın her alanında hâkim kılmaya çağırıyoruz. Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” şeklinde konuştu.