YUSUCAN GÜDÜK
Eğitimdeki sorunlar devam ederken karnelerin alınması ile iktidarı çözüm için yeniden göreve davet eden Eğitim Sen – Mersin Şubesi, Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
SORUNLAR DERİNLEŞTİ
Sendika adına açıklamayı okuyan Özgür Saçkesen, 2024/2025 eğitim-öğretim yılı 20 Haziran itibarıyla sona ererken, Türkiye’de eğitim sisteminin yapısal ve derinleşen sorunlarla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirtti. Saçkesen, “Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde fiziki altyapı yetersizlikleri, taşımalı eğitimdeki sorunlar, artan eşitsizlikler bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitimin tasviyesi gibi birçok temel sorun çözümsüz kalmıştır.
Özellikle kırsal bölgelerdeki öğrenciler başta olmak üzere, kız çocukları, engelli bireyler, mülteci çocuklar ve anadili farklı olan öğrenciler için eğitime erişim büyük ölçüde sınırlanmıştır.
DİNİ ETKİ, MESEM VE DEPREM TEPKİSİ
Dini vakıf ve cemaatlerle yapılan iş birlikleri ve protokoller çocukların güvenliğini tehdit ederken; MESEM uygulaması çocuk işçiliğini meşrulaştıran bir sömürü sistemine dönüşmüştür.
MEB’in proje okul atamalarına yönelik keyfi ve tekçi tutumu öğretmenlerin mesleki özerkliğini zedelemekte, yeni düzenlemeler eğitimde ideolojik yönelimleri derinleştirmektedir.
Deprem bölgelerinde ise eğitimde atılması gereken adımlar ihtiyaçların çok gerisinde kalmıştır. Eğitim politikalarının bir an önce insan hakları temelli, eşitlikçi ve planlı biçimde yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.
“EĞİTİM SİSTEMİNDE GERİCİ VE PİYASA ODAKLI ANLAYIŞ TERK EDİLMELİ”
Eğitim sisteminde gerici ve piyasa odaklı anlayış terk edilmeli; her çocuğun parasız, nitelikli, laik, bilimsel ve cinsiyet eşitlikçi eğitime erişimi kamusal politikalarla güvence altına alınmalıdır. Kamusal eğitim güçlendirilmeli, tarikat, cemaatlerle yapılan protokoller iptal edilmeli, piyasacı anlayışa son verilmelidir. Eğitim bütçesi acilen artırılmalıdır. Dini vakıf ve cemaatlerle yapılan iş birlikleri ve protokoller iptal edilmelidir. Eğitim hakkının önündeki fiziksel ve yasal engeller kaldırılmalıdır. Her öğrenciye ücretsiz bir öğün yemek sağlanmalıdır. Anadilinde eğitim anayasal bir hak olarak tanınmalı, müfredat bu doğrultuda yeniden düzenlenmelidir. MESEM’ler kapatılmalı, çocuk emeği sömürüsüne yol açan tüm modeller kaldırılmalıdır. Kız çocuklarının eğitime katılımı için özel destek programları uygulanmalı, çocuk yaşta evlilikleri engelleyici önlemler alınmalıdır.
Mülteci ve engelli çocuklar için kapsayıcı politikalar hayata geçirilmelidir. Eğitim hakkı devredilemez bir kamu hakkıdır. Tüm çocuklar için eşit, adil, parasız, nitelikli, laik, bilimsel, anadilinde ve cinsiyet eşitlikçi eğitim bir eğitim sistemi istiyoruz. Biliyoruz: Umutsuzluğu örgütleyenlere karşı dayanışmayı, eşitliği ve yaşamı savunanlar kazanacak” dedi.