Mersin’i bungalov evler kuşatıyor!


 

Turizmde geri kalmışlığını yenmeye çalışan Mersin’deki yayla turizmi atağı dikkat çekiyor. Ancak ekoturizm kapsamında bungalov evlerle kuşatılan Mersin’e deneyimli turizmci Numan Olcar’dan önemli uyarılar geldi!

HEDİYE EROĞLU

 

Turizmde geri kalmışlığını yenmeye çalışan Mersin’deki yayla turizmi atağı dikkat çekiyor. TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, bir kez daha kentin turizmdeki gidişatına gazetemize aracılığıyla ışık tuttu. Özellikle Mersin turizminde kontrolsüz büyüme ile dikkat çeken yayla turizmi ve bungalov evleri konuştuğumuz Olcar, kent yöneticilerini artan yapılaşma ve Yayla Turizminin Ekoturizm ile Entegrasyonu konularında uyarılarda bulundu.

 

MERSİN’DE YAYLA TURİZMİNE İLGİ ARTIYOR

Soru: Çukurova genelinde ve Mersin özelinde son zamanlarda yayla turizmine ilgi giderek artıyor. Sektörde aynı görüşte mi bir gelişim var mı?

N. OLCAR: Sizinde ifade ettiğinizi gibi Mersin ili, son zamanlarda yayla turizmine olan ilgide önemli bir artış yaşamaktadır. Bu artış, hem yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkı sağlamakta hem de bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerinin korunmasına yardımcı olmaktadır. Ancak yayla turizmi, Mersin'in sahip olduğu doğal güzellikler ve kırsal alanların sunduğu olanaklarla birleştiğinde, sürdürülebilir bir turizm modeli daha da başarılı olacaktır.

 

“YETERİNCE TANITILAMAMAKTA, ZAMAN ZAMAN MAKSADI DIŞINDA OLUMSUZLUKLARA NEDEN OLMAKTA”

Bilindiği gibi Mersin'in yayla turizmi potansiyeli, özellikle Toroslar ve çevresindeki doğal alanlardan kaynaklanmaktadır. Anamur, Silifke, Erdemli ve Çamlıyayla gibi ilçeler, doğa yürüyüşleri, kamp alanları ve yerel kültür deneyimleri sunarak ziyaretçileri cezbetmektedir. Bu bölgelerdeki yayla köyleri, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir seçim olabilir ancak bu cazibe merkezleri yeterince önemsenmemekte ve tanıtılamamaktadır. Bu durumda ne yazık ki bu imkanların zaman zaman maksadı dışında olumsuzluklara neden olmaktadır.

 

“YAYLA TURİZMİNİN EKOTURİZM İLE ENTEGRASYONU GEREKLİ”

Diğer yandan aslında Yayla Turizminin Ekoturizm ile Entegrasyonu gereklidir. Yayla turizminin artışı, ekoturizm ile de yakından ilişkilidir. Ekoturizm, doğa dostu ve sürdürülebilir turistik faaliyetleri teşvik ederken aslında yerel halkın refahını artırmayı hedefler. Mersin'deki ekoturizm projeleri, doğal alanların korunmasına yardımcı olmakta ve yerel ekonomiyi güçlendirmektedir. Örneğin, Gözne ve Güzelyayla gibi bölgelerde yapılan ekoturizm faaliyetleri, hem doğa severlere hitap etmekte hem de yerel halkın bu süreçten faydalanmasını sağlamaktadır.

 

ÇEVR EDOSTU YAPILAŞMAYI
Ancak Mersin'deki yayla turizmi ve ekoturizm alanındaki gelişmeler, çeşitli projeler ve imar düzenlemeleri ile mutlaka desteklenmektedir. Türkiye'de belirlenen ekoturizm imar koşulları doğrultusunda, bu tür alanların çevre dostu yapılaşma prensiplerine uygun olması gerekmektedir. Bu düzenlemeler sayesinde, yayla turizmi faaliyetlerinin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi sağlanabilir ama maalesef bu konu yerel idareciler tarafında yeterince önemsenmemektedir.

 

“BAŞIBOŞ BIRAKILAN BÜYÜME YARARDAN ÇOK ZARAR OLACAKTIR”

Özetlersek; Mersin ili genelinde yayla turizmine olan ilginin artması, sadece ekonomik kalkınma açısından değil, aynı zamanda çevre koruma bilincinin yaygınlaşması açısından da büyük bir fırsat ve öneme sahiptir. Ekoturizm ile entegre edilen yayla turizmi projeleri, Mersin'in doğal ve kültürel değerlerinin korunarak gelecek nesillere aktarılmasına şüphesiz katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda, Mersin'in yayla turizmi potansiyelinin artırılması için atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır, aksi halde başıboş bırakılan büyüme yarardan çok zarar olacaktır.

 

EKOTURİZM ALANLARI NET BİR ŞEKİLDE TANIMLANMALI VE YAPILAŞMA ORANLARI SINIRLANDIRILMALI

Soru: Merkezi idareciler ve yerel yönetimlerden ‘yayla turizmi, bungalov evler’ ile ilgili beklenen düzenlemeler neler?

N. OLCAR: Yukarıda da özetlediğim gibi, Mersin, yayla turizmi ve bungalov evler açısından önemli bu potansiyelin sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi için tabi ki merkezi idareciler ve yerel yönetimlerden beklenen düzenlemeler bulunmaktadır. İlk olarak, ekoturizm alanlarının net bir şekilde tanımlanması ve yapılaşma oranlarının sınırlandırılması gerekmektedir. Bu bağlamda, bungalov evlerin çevre dostu malzemelerle inşa edilmesi teşvik edilmeli ve yapı yüksekliği iki kat ile sınırlandırılmalıdır. Ayrıca, su, elektrik ve ulaşım gibi altyapı sorunlarının çözülmesi, çevre dostu çözümlerle desteklenmelidir.

 

TARİHİ, DOĞAL KORUMA ALANLARININ ETKİN YÖNETİMİ SAĞLANMALI

Sürdürülebilirlik ilkeleri de bu süreçte büyük önem taşımaktadır. Turizm işletmelerinin çevre dostu uygulamaları benimsemesi için teşvikler sağlanmalı ve yerel halkın turizm projelerine katılımı artırılmalıdır. Bu sayede, gelir paylaşımı adil bir şekilde sağlanarak yerel ekonominin güçlenmesine katkıda bulunulabilir.

Doğal ve kültürel mirasın korunması da önemli bir diğer unsurdur. Milli parklar ve tabiat parkları gibi koruma alanlarının etkin yönetimi sağlanmalı ve tarihi yapılar restore edilerek kültürel miras korunmalıdır. Bu çerçevede, doğal alanların korunması ve sürdürülebilir turizm uygulamalarının yaygınlaştırılması hedeflenmelidir.

 

“YEREL YÖNETİMLER KONTROLSÜZ YAPILAŞMAYI ÖNLEMELİ”

Son olarak, yerel yönetimlerin rolü kritik bir öneme sahiptir. Yerel yönetimler, çevreye duyarlı planlama yaparak kontrolsüz yapılaşmayı önlemeli ve yayla turizminin tanıtımı için etkili pazarlama stratejileri geliştirmelidir. Mersin'in yayla turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi, ekonomik kalkınmaya katkı sağlarken doğal ve kültürel değerlerin korunmasına da yardımcı olacaktır. Bu süreçte merkezi ve yerel yönetimlerin işbirliği büyük önem taşımaktadır.

 

BUNGALOV EVLERDE EN ÖNEMLİ SORUN DENETİM EKSİKLİĞİ

Soru: En önemli sorun denetim, günü birlik kullanım, imar planlarına ve çevresel faktörlere uyum olarak öne çıkan sorunlara ek olarak neler söylenebilir?

 

N. OLCAR: Mersin'de yayla turizmi ve bungalov evler konusundaki en önemli sorunlar arasında denetim eksikliği öne çıkmaktadır. Bu durum, günü birlik kullanımın artması, imar planlarına uyumsuzluk ve çevresel faktörlerin göz ardı edilmesi gibi sorunları da beraberinde getirmektedir. Ancak bu sorunların yanı sıra, başka önemli hususlar da bulunmaktadır.

 

ALTYAPI YETERSİZ,

Öncelikle, altyapı yetersizlikleri dikkat çekmektedir. Yayla bölgelerinde mevcut altyapının yetersiz olması, hem turistlerin konforunu olumsuz etkilemekte hem de doğal kaynakların aşırı tüketilmesine yol açmaktadır. Su temini, elektrik altyapısı ve ulaşım yollarının yetersizliği, bu bölgelerde turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.

 

ÇEVRE KİRLİ

Çevre kirliliği de önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yayla turizmi ile birlikte artan insan hareketliliği, doğal alanlarda atık birikimine ve çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu durum, hem ekosistem dengelerini bozmakta hem de yerel halkın yaşam kalitesini düşürmektedir. Özellikle, doğa yürüyüşü ve kamp alanları gibi aktivitelerin yoğun olduğu yerlerde çevre koruma önlemlerinin artırılması gerekmektedir. Tabiki bu konuda da denetim çok önemlidir.

Tüm bu sorunların çözümü için merkezi ve yerel yönetimlerin işbirliği ile kapsamlı bir strateji geliştirilmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Bu strateji, sürdürülebilir turizm anlayışını benimseyerek Mersin'in yayla turizmi potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeyi amaçlamalıdır.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA