HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Gülnar ilçesinde iki yıl önce 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın öldürülmesine ilişkin davanın önceki gün yapılan 3. duruşmasında ilginç gelişmeler yaşandığı ortaya çıktı.
Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Müslüme Yağal'ın dedesi tutuklu sanık H.Y., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz yargılanan nenesi A.Y., annesi S.Y. ve ağabeyi O.Y. ile taraf avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmada konuşan tutuklu sanık H.Y., suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.
“MÜSLÜME'YE BİR ŞEY OLMUŞSA AİLEMDEN ŞÜPHELENİYORUM”
Tanık olarak dinlenen Müslüme'nin ablası N. Ö’nün kocası E. Ö.’nün öldürülen Müslüme Yağal'ın eşinin kardeşi olduğunu belirterek, "H.Y. ise eşimin dedesi olmaktadır. Ben Müslüme'nin kaybolmasından eşimin beni aramasıyla ilk gün haberdar oldum. Bunun üzerine hemen Konya'dan yola çıkarak eşimin ailesinin bulunduğu yere gittik. iki gün boyunca ben orada arama faaliyetlerine katıldım. Sonrasında eşim orada kaldı. Ben geri Konya'ya döndüm ve sonrasından haberim yok. Müslüme'nin kaybolmasından sonra aile içinde Müslüme ile ilgili 'arabanın arkasından giderken kaybolmuş' şeklinde konuşuluyordu. Benim eşimin AFAD görevlilerine 'Müslüme'ye bir şey olmuşsa ailemden şüpheleniyorum. Ailemi sıkıştırın' şeklinde bir söz söylediğini hatırlamıyorum, ben duymadım. Ama söylemiş ise de bir çocuğun yerini en iyi annesi ve babası bildiği için o manada demiş olabilir. Ben eşimin dedesi ile eşimin annesi arasında herhangi bir yakınlaşma görmedim. Ben eşimle evleneli yaklaşık iki yıl oldu. Bu süre zarfında eşimin ailesi ile çok içli dışlı olmadım" dedi.
Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, sanık H.Y.'nin tutukluluk halinin devamına, diğerler sanıkların ise mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 22 Haziran'a erteledi.